"İlkçağ Yunan felsefesinde, evrenin sonlu ya da sınırlı olduğuna inanan Platon, Aristoteles gibi filozoflar dışında, evrenin sınırsızlığını savunan Anaximandros, Anaximenes, Ksenophanes, Melissos ve Demokritas gibi filozoflarda geçen sınırsızlık düşüncesini ifade eden Yunanca terim. Apeiron, ayrıca evrenin kendisinden meydana geldiği ilk maddeyi, ya da arkeyi arayan Milet Okulu'nda, suyu arke yapan Thales'i... ... Anaximandros'un nicelik bakımından... Continue Reading →
J. R. R. Tolkien – İki Kule Yüzüklerin Efendisi II
“Yavaş yavaş tekrar oturdu Theoden, sanki yorgunluk Gandalf’ın iradesine karşı çıkarak yeniden onu ele geçirmek için mücadele edermiş gibi. Dönüp büyük konağa baktı. ‘Heyhat!’ dedi, ‘bu kem günler benim olsun da bana, barışı hak ettiğim şu kocamış günlerimde denk gelsin. Yiğit Boromir’e ne yazık! Gençler yok oluyor, yaşlılar sağ kalıp kuruyor.’ Dizlerini buruşuk elleriyle... Continue Reading →
Walter Benjamin – Tek Yön
"Fikir hayatına karşı dizginlenmek bilmeyen bir düşmanlık ayaktakımının içine işlemiştir; ve bu düşmanlık fikir hayatının yok edilmesini sağlama bağlamak için gövdelerin küme küme bölünüp sayıya vurulması gerektiğinin farkındadır. Her nerede kendilerine bir fırsat verilse, saf saf dizilir bu gövdeler, alay alay, yaylım ateşinin ortasına da dalarlar, mağazalara da. Hiç kimse önündekinin sırtından ileriyi göremez,... Continue Reading →
Ferit Edgü- Ders Notları
61./ "Nietzsche, Gaya Scienza'nın bir yerinde <Gerçeğin perdesini kaldırıp ardına baktınız mı perdenin ardında hiçbir şeyin olmadığı görülür> diyor. Aynı kanıda değilim Perdeyi kaldıran insan perdenin ardında insanı görecektir. Alık, zeki iyi, kötü çalışkan, tembel gücünü yaşayan, yarını düşünen bencil, cömert düşen, kalkan ilerleyen, yerinde sayan insanı. Gerceğin kendisi de perdesi de perde arkası... Continue Reading →
Yaşar Kemal- Ağrıdağı Efsanesi
"Gülbahar artık zindana gitmeğe korkuyordu. Memo ona bir düşküne, bir hastaya, bir çaresize davranır gibi sonsuz, sınırsız bir hoşgörülülükle davranıyor, onun bütün onurunu bu haliyle ayaklar altına alıyordu. Memonun her halinde bir ermişin, bu dünyadan, canından vazgeçmiş bir ermişin tavrı vardı. Gözlerinde de, şimdiye kadar hiç kimsenin belki de hiçbir insanda göremediği, kederli, umutsuz,... Continue Reading →