Umberto Eco – Gülün Adı

"Siz gerçekten gece kitaplığına mı girmek istiyorsunuz? diye sordum korkuyla. Ölmüş rahiplerin, yılanların, gizemli ışıkların bulunduğu yere girmek mi, sevgili Adso? Hayır, oğlum. Bugün düşünüyordum bunu, ama meraktan değil, çünkü Adelmo'nun nasıl öldüğü sorunu takılmıştı aklıma. Şimdi, sana söylediğim gibi, daha mantıklı bir açıklamaya varmak üzereyim; ne olursa olsun, buranın alışkanlıklarına saygı göstermek istiyorum. Öyleyse... Continue Reading →

Halide Edib Adıvar – Mor Salkımlı Ev

  "Bayram el öpmekle başlar. En evvel Büyükbabanın odasına gittik. En çok sevdiği erkek torunu Refet öldükten sonra çok mahzun ve huzursuzdu. Selamlıkta yukarı aşağı dolaşmadığı zaman odasına yaralı, ihtiyar bir aslan gibi kapanırdı.    Bize çok şefkat gösterdi, köşe minderine oturttu, dolaptan ekmek çıkardı, Kemah'dan henüz gelmiş olan beyaz peyniri üstüne sürdü, aynı zamanda... Continue Reading →

Gilles Deleuze – Proust ve Göstergeler

  "Proust, felsefenin sunduğu düşünce imgesine karşıt bir düşünce imgesi kurar. Rasyonalist tarzda klasik bir felsefede en temel olan şeye saldırır. Bu felsefenin ön varsayımlarına saldırıdır. Filozof, zihnin zihin olarak, düşünürün düşünür olarak doğruyu istediğini, doğruyu sevdiğini ve arzuladığını, doğal olarak doğruyu aradığını varsayar. Düşünmenin iyi niyetini baştan kabul eder; bütün araştırmasını "önceden planlanmış bir... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑