"Mükerreren karşı karşıya kaldığımız Derrida ve İbni Arabi'nin sonsuz hermenötiği arasındaki temel fark aslında mesajın sorusuna dayanmaktadır. Hermenötik kelimesinin (etimolojisini hatırlarsak, peygamber [Tanrı'nın haberini taşıyan]Hermes'ten geliyor) tam temelinin içine kurulmuş, bir varlıktan diğerine tek, spesifik bir şey söylemek için gönderilmiş bir mesaj olarak metin düşüncesi Derrida'nın hahamsal/Rousseaucu yorumlamadan hoşlanmamasına açıklamaktadır -bu anlayış yorumu (Alan... Okumaya Devam et →
İbn Arabi – Tevhid Edep ve Marifet
"İnsan, hayret ve tanım kemali arasında ortada kalır. İşte bu, alemin kemalidir. Öyleyse alem insan vasıtasıyla kemale erdi. İnsan ise, alemle kemale ermemiştir. İnsanda -insan olması bakımından- alemin hakikatleri toplanınca, alemden özellikle hacminin küçüklüğüyle ayrışmış, kemalinin mertebesi onun adına geride kalmıştır. Bütün varlıklar, kendi kemallerini kabul etmiştir. Hak kamildir. İnsan ise iki kısma ayrılır.... Okumaya Devam et →