"...Tarihsel olarak, bir kültürün içinde belli bir dönemde var olan ve birbiriyle çatışan birçok kimlik bulunur. Foucault'un görüşlerinden yola çıkarak, bunlara 'özne konumları' da diyebiliriz. Bir söylemin içinde yaşarken, bize en anlamlı gelen, söylemi en rahat değerlendirebileceğimiz konuma kendimizi özne olarak oturturuz; zira hepimiz söylemlerin içine doğup yaşıyoruz, tıpkı ataerkil söylemin içine doğduğumuz gibi...... Okumaya Devam et →
Gilles Deleuze – Ampirizm ve Öznellik (Hume Açısından İnsan Doğası Üzerine Bir Deneme)
"Hume'un toplum hakkındaki geliştirdiği kavrayış, bu bakımdan çok kuvvetlidir. Bize sırf yararcıların değil, Doğal Hukuka karşı çıkacak bir çok hukukçunun da yeniden ele almaktan başka bir şey yapmadığı bir sözleşme eleştirisi sunar. Temeldeki fikir şudur: Toplumun özü yasa değil kurumdur. Yasa aslında girişimlerin ve eylemlerin sınırlandırılmasıdır ve toplumun yalnızca olumsuz yanını hesaba katar. Sözleşmeci... Okumaya Devam et →