Dimitriy Vasiliyev – Orhun (Moğolistan Tarihi Eserleri Atlası)

kitabe2

“Köl Tigin anıtı 732, Bilge Kağan anıtı 735 tarihinde dikilmişti. 1893’te anıtların üzerindeki yazı çözülmeden önce Türk dilinin en eski metni Kutadgu Bilig olarak biliniyordu. Kutadgu Bilig 1069’da yazılmıştı. Bu anıtlarla Türk dilinin yaşı, birden bire 337 yıl geriye gidiyordu. Bu, Türk dilinin müthiş bir derinlik kazanması demekti. Üstelik ilk yazılı eserler olarak bu metinler hiç de basit değildi. 5-10 satırlık kısa metinler de değildi önümüzdeki eserler. Bir hükümdarın ağzından yazılmışlardı ve ilahi bir havaları vardı. Görünürde hükümdarın ve kardeşinin yaptıkları anlatılıyordu. Sadeydi fakat basit bir anlatım değildi bu. Olayların aktarılmasında bile hükümdar edası seziliyordu. İlgerü kün togsıkka birigerü kün ortusınaru– Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar. Kurıgaru kün batsıkana yırıgaru tün ortusınaru -Batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar. Anda içreki bodun kop mana körür – Bu alan içindeki milletler hep bana bağlıdır. Burada hükümdar hakimiyet sahası çiziyor. Bu cümleyle güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar; gündüzün ortasından gecenin ortasına kadar. Anlatım ne kadar sade! Fakat ne kadar ihtişamlı! Parçayı bir şiir olarak da düşünebilirsiniz:

 

İlgerü kün togsıkka,

Birigerü kün ortusınaru;

Kurıgaru kün batsıkana,

Yırıgaru tün ortusınaru;

Anda içreki bodun,

Kop mana körür.

 

kitabe3

 

Sade fakat ihtişamlı anlatım… Ancak semavi bir hükümdar Tenriteg tenride bolmış Türk Bilge Kagan, Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan; Thomsen’in tercümesiyle ‘qui ressemble au ciel (göğe benzeyen)’, ‘veni du ciel (gökten gelmiş) bir hükümdar bu sadelikte bu ihtişamı yakalayabilir. Belki de böyle insanlar gökten çok seyrek olarak yeryüzüne inerler.

 

Bodunun adı sanı yok olmasın diye,

Bodun olsun diye,

Gece uyumaz,

Gündüz oturmazlar…

Ölüp yiterek kazanırlar.

Öyle kazanırlar ki

Birleşmiş halk

Bir daha ateş ve su olup ayrılmaz.

Başlıya baş eğdirip

Dizliye diz çöktürürler.

Sonra görevlerini tamamlayıp

Gerek olurlar.

Göğe gerek olup

Uçabarırlar.

 

Uçup gidiverirler. Bu taşlar, Tenride bolmış Türk Bilge Kağan ile inisi Köl Tigin’in yeryüzünde geçirmiş oldukları kısa ömrün bengü belgeleridir. Onlar gökten bozkıra indiler; büyük ataları Oğuz Kağan gibi güneşi mızrak, göğü çadır bildiler. Gökbörü başlı gök bayraklarla gün doğusundan gün batısına uzandılar. Küheylanlar üstünde bulutlarla yarıştılar.  Süngü batımı karı sökerek Kuzey’de gece ortasına kadar ilerlediler. İli tutup töreyi düzenlediler. Sonra da çocuklarına ebedi devlet vadettiler. Bengü il tuta olurtaçı sen -Ebedi devlet tutup oturacaksın. Bengü taş tokutup bu sözleri ebediyete teslim ettiler*” (s. 6-7).

*Bu yazı, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun tarafından yazılan Orhun kitabının ön sözünden alınmıştır.

Vasiliyev, Dimitriy (haz.) (1995). Orhun (Moğolistan Tarihi Eserleri Atlası), (çev. Dimitriy Vasiliyev, Yelena Vasiliyeva, Sema Bulutsuz), TİKA, Ankara.

 

 

Fotoğraflar: Martı Esin Şemin

 

 

Dimitriy Vasiliyev – Orhun (Moğolistan Tarihi Eserleri Atlası)” için bir yanıt

Add yours

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: