Kemal Okuyan – Devrimin Gölgesinde: Berlin, Varşova, Ankara 1920

''İşaret etmek istediğim, aralarındaki bütün ayrımlara karşın, Bakü Kurultayı'nın katılımcılarının önemli bölümünün dünya devriminin yayılması lafzıyla Sovyet düzeni için yıkıcı ve bölücü bir program etrafında toplanmakta oluşudur. 'Müslüman coğrafyanın tüm sınıfları proleterdir' demeye başlayan Galiyev ve diğerlerinin, Lenin'i çarpıtarak referans olarak gösterdikleri Avrupa'da işçi sınıfının 'satın alındığı' tezinden hareketle, 'Komünizm' ya da 'Bolşevizm' sancağı altında... Continue Reading →

İgor Gali-V.İ. Gromov-O.S. Şenin-G.A. Vasilyev – Sovyetler Birliği Neden/Nasıl Yıkıldı

''Gorbaçov'un , SBKP MK genel sekreterliğine getirilmesi, aslına bakılırsa Sovyet karşı  devriminin gerçekleştirilmesinde ilk operasyon oldu. Gorbaçov'u açıkça satın aldılar. Onun yönetimi tarafından alınan ve çalınan 80 milyar doların dışında, anekdot niteliğindeki bir olayı da anımsayalım. Kohl, Sovyet ordusunu Doğu Almanya'dan  çıkması için  Sovyetler Birliği'ne  160 milyar mark önerdiğinde, Gorbaçov 16 milyar marka razı olmuş...... Continue Reading →

Friedrich Engels – Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni

''Letourneau'nun (Evolution du mariage et de la famille, 1888) hayvanlar dünyasından toplamış olduğu bir sürü olgudan çıkardığı sonuca göre, her türlü kuraldan yoksun cinsel ilişkiler, burada da, aşağı bir dereceye aittir. Ama bütün bu olgulardan benim çıkarabileceğim tek sonuç, bunların insan ve onun ilkel varlık koşulları bakımından kesin olarak hiçbir şeyi tanıtlamadıklarıdır.  Omurgalı hayvanlardaki uzun... Continue Reading →

Emmanuil Kazakeviç – Mavi Defter

  ''Tavan arasında geçirdiği günlerde, tahtaların arasındaki yarıklardan, marangozlukla veya toprağı kazmakla uğraşan Yemelyanov’u ve kollarında iki yaşındaki Goşa ile bahçedeki küçük tuğla fırında akşam yemeği hazırlayan karısını seyretmek hoşuna gidiyordu. Kadının düzgün alnını küçük ter damlaları kaplıyor, sevimli yüzü kıpkırmızı kesiliyordu. Bu çalışan insanların, işçi sınıfım özgürleştirmek için canını vermeye hazır gerçek devrimciler olduğunu... Continue Reading →

Jose Saramago – Körlük

  ''en kötüsü örgütlü olmamamız, her binada, her sokakta, her semtte bir örgüt olmalıydı, Bir hükümet olmalı, dedi karısı, Bir örgüt, bedenimiz de örgütlü bir sistemdir, örgütlü kaldığı sürece hayatta kalıyor, ölüm ise örgütsüzlüğün sonucundan başka bir şey değil, Bir körler toplumu yaşamını sürdürebilmek için nasıl örgütlenebilir, Örgütlenmek yeter, örgütlenmek bir bakıma görmeye başlamak demektir,''(s.297).... Continue Reading →

Karl Marx – 1844 El Yazmaları

''Ne var ki, Hegel insanın kendi bilincine varmasındaki yabancılaşmadan, Feuerbach da tarihi olmayan, bir sınıfı olmayan, soyut insanın yabancılaşmasından söz ediyordu. Marx, işçinin 'yabancılaşma'sından söz eder. 'Yabancılaşma' kavramına bütünüyle yeni iktisadi sınıfsal ve tarihi bir içerik kazandırır. Marx'ın 'yabancılaşma' terimiyle anlatmak istediği, işçinin kapitalist için zorla çalışması, işçinin çalışmasının ürününü kapitalistin kendine mal etmesi, ve... Continue Reading →

Thomas Bernhard – Bitik Adam

''Ama basit insanlar karmaşık insanları anlamazlar ve onları kendi iç dünyalarına iterler, hem de herkesten daha insafsızca, diye düşündüm. Basit insan denilenlerin kişiyi kurtaracağına inanmak en büyük yanılgıdır. İnsan en bunalımlı zamanında onların yanına gider ve onlardan resmen kurtuluş dilenir, onlarsa kişiyi daha da derin bir umutsuzluğa iterler. Zaten onlar nasıl olur da karmaşık birini... Continue Reading →

Johann Wolfgang Von Goethe – Genç Werther’in Acıları

'' 'Ah siz akıllı insanlar!' dedim gülümseyerek. Tutku! Sarhoşluk! Delilik! Empati kurmadan, orada öyle rahat rahat oturun, alkoliği eleştirin, aklını kaçırmıştan nefret edin, bir rahip gibi yanından geçip gidin ve sizi onlardan biri yapmadığı için Ferisi gibi Tanrı'ya şükredin. Ben birçok kez sarhoş oldum, tutkularım delilikten hiç uzak değildi, her ikisinden de pişman değilim: Zira... Continue Reading →

Ozan Bingöl – Vergi Sistemini Anlama Kılavuzu

''Sistem, bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzenini ifade eder. Vergi sistemi ise, cari olan vergilerin yapısını ve uygulama esaslarını konu edinir. Vergi sistemi, politika ve uygulamaları iktidarın kimden yana olduğunu gösterir. İktidarın çalışandan, emekten, alın terinden mi, yoksa sermayeden mi yana olduğunu anlamak için vergi sistemine bakmak yeterlidir.'' (s. 25) Bingöl, Ozan (2019). Vergi... Continue Reading →

Thomas Bernhard – Beton

  ''Bugün bu insanlar artık sadece sinirime dokunuyor. Ve gerçekten de yıllarca bu insanları eğlendiren ve onlara karşı öğretici olan bendim, ama boşuna. Sonunda insanı deli yerine koyarlar. Önce hastalık mı geldi yoksa benim birden ortaya çıkan her türlü topluluğa karşı isteksizliğim mi bilmiyorum, bu isteksizlik yüzünden mi hastalık gelişti yoksa önce hastalık vardı da ... Continue Reading →

Sabahattin Ali – Sırça Köşk

'Gözlerini dervişin yüzünden ayırmayan melike: ''Sus!'' demiş. ''Ondan daha talihli insan var mı? Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil, ona erişeceğini anladığı anda, saadetinin en yüksek noktasında bir 'Ah!' diyerek düşüp ölebilendir.'' (s. 127)   Ali, Sabahattin (2013). Sırça Köşk, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.

Cengiz Aytmatov – İlk Öğretmen

'Bu portreyi hiç unutamadım. Sonraları neden bilmem bu portrenin eşini hiçbir yerde görmedim. Hala ondan söz ederken ''Duyuşen'inki'' derim.  Bu portrede  Lenin, kendine bol gelen bir asker ceketi giymiş, zayıf çehreli, sakallıydı. Yaralı kolu sargılı aşağıya sarkıyor, arkaya kaykılmış kasketinin altından dikkatli ve sakin bakıyordu. Yumuşak, yüreğimizi ısıtan bakışları, sanki bize ''Bilseniz çocuklar, ne aydınlık... Continue Reading →

Metin Altıok – Bir Acıya Kiracı

Kiracıyım Bir Acıya   ''Sen yarım kalmış bir aşkın Kaçınılmaz sürgünü, Katlanan göğsündeki kayaya. Sen orda şimdi bir hüznü köpürt, Ben bir çocuğa su vereyim burda.   Ben ki kiracıyım bir acıya. Sen imzalarsın sabah akşam Defterini bensizliğin, Bense kanla öderim Kirasını kaldığım evin. Bir takvimi tersten açardık Eğer isteseydin.   Sen ey kendisiyle yetinen;... Continue Reading →

Rosa Luxemburg -Sevgiliye Mektuplar

''Her şeyi unutmak, kollarına atılmak, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Ama sonra o lanet olası düşünce sinsi sinsi geri geliyor: adamı rahat bırak, kalbinin iyiliğinden katlanıyor bütün bunlara. Ardından bir ya da iki küçük olay haklı olduğumu kanıtlıyor ve nefretim yeniden filizleniyor. Sana kötülük etmek, seni ısırmak, senin aşkına ihtiyacım olmadığını göstermek, onsuz da yaşayabileceğimi kanıtlamak... Continue Reading →

Gioconda Belli – Tenimdeki Ülke Nikaragua

  ''Bu arada Şair kağıttan muhteşem şatolar inşa etmekle meşguldü; birbirimizin çıplak bedenlerine şiirler yazarak sonsuza dek mutluluk içinde yaşayacağımıza değin fanteziler. Oysa onu daha çok bir oyun arkadaşını, suç ortağını sever gibi seviyordum. Şairin kocalığı kabustan farksız olurdu. Sorumlulukları paylaşacağını aklımın ucuna bile getiremiyorum. 'Çoşkulu tabiatını' bahane ederek her şeyi üstüme yıkacağı gün gibi... Continue Reading →

Julia Donaldson ve Axel Scheffler – Minik Balık Okyanus Macerası

  ''Geç kaldığım için özür dilerim, ama balıkçıların ağına takıldım. Kaçmaya çalıştım, sonra yüzdüm yüzdüm ve saklandım. Kaybolmuştum, korkuyordum, ama duyduğum bir HİKAYE evin yolunu bulmamı sağladı. Leoparbalığı ile yaprakbalığı, ''Bu sefer de başka bir hikaye uyduruyor,''dediler. Çupra ile lüfer,''Hem de çok saçma bir hikaye,'' dediler. ''Ama bu öyle basit bir hikaye değil,'' dedi Küçük... Continue Reading →

Ethel Lilian Voynich – Atsineği

  ''Atsineği asabice döndü. 'Neden geldiniz buraya beni takip ederek?' 'Bir yaşlı kadın sizi görmek istiyor.' 'Ne istiyormuş? Söyleyin, meşgulüm.  Şimdiimdi  g-göremem  onu.' 'Siz gittiğinizden beri neredeyse her akşam geliyor efendim, sürekli siz ne zaman döneceğinizi soruyordu.' 'Sorun bakalım kendisine, neymiş. Peki  boş ver, sanırım ben kendim gitmeliyim.' Yaşlı kadın hol kapısında bekliyordu.  Üzerindeki  giysileri... Continue Reading →

Nikolay Çernişevski – Nasıl Yapmalı?

  ''Derken, nedendir bilinmez, düşünceleri yavaş yavaş o konuya kaymaya başladı... Anılar canlandı kafasında... Belli belirsiz birtakım sorular, ele geçmez, uçucu, sessiz birtakım sorular biriktikçe birikti, çoğaldıkça çoğaldı ve gitgide belirsizliğini yitirip  açık bir biçim alarak bir tek soruda birleşti: 'Bana ne oluyor? Neler düşünüyorum böyle? Bu duyguların neyin nesi, nerden çıktı?' Ve Vera Pavlovna'nın... Continue Reading →

Cemal Süreya – Sevda Sözleri

  Sevgilim, Bir Günün...   ''Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor   Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki... Continue Reading →

Bertolt Brecht – Aşk Şiirleri

NASILDI   ''Önce sevinç uyutmadı beni Sonra üzüntü nöbet tuttu bütün gece. İkisi de gidince başımdan Uyudum, ama ah, her Mayıs gecesi Bir Kasım sabahı getirdi ardından.   Senin derdin benimdi Benim ki senin Paylaşamazsam bir sevinci seninle Yoktu benim de sevincim.'' (s. 122-123)   Brecht, Bertolt (2009). Aşk Şiirleri, (çev. Kerem Çalışkan), Kırmızı Yayınları,... Continue Reading →

Aleksandr Bogdanov – Kızıl Yıldız-2 Mühendis Menni

''Onun da sonu gelir. İnsanlık ileri gider; ama o ölür. Suçlar kesin olarak ortadan kalktığında adalet düşüncesi ölecektir. İnsanların yaşamı ve gelişimi hiçbir baskı ve boyunduruk altında kalmadığında özgürlük düşüncesi de ömrünü tamamlamış olacaktır. Düşünceler doğar, yaşamak için savaşır ve ölürler. Genellikle biri diğerini öldürür, özgürlüğün otoriteyi, bilimsel düşüncenin dinsel düşünceyi, yeni bir kuramın eskisini... Continue Reading →

Tarihselci Yöntem Ve Bilim Tarihi

''Bu bildiride Newton'un buluşlarının arkasındaki toplumsal gelişmeler, İngiliz burjuva devrimi, onun uzlaşmaya varan sınıfsal ilişkileri, yeni burjuvazinin gereksinimleri, üretici güçlerin durumu birlikte bir sentez içinde ele alınmıştır. Daha önce bu tip yaklaşımlar 'Tarihselci Yöntem'in kurucularından Engels tarafından ele alınsa da, Hessen'in bildirisinin yaptığı etki büyük olmuştur. Kongrede genç bir fizikçi olarak bulunan John Desmond Bernal... Continue Reading →

Özgür Şen – Marx’ın Marksizmi

''Sosyalizm insanlığın tarih boyunca ürettiği sorunların, insanın kendi kurduğu bir bulmacanın çözümüdür. Bu sorun ve bulmacanın tarihsel karakteri hiçbir şekilde yok edilemez. Başka bir deyişle, insanlığın komünizm idealinden en uzak düştüğü karanlık zamanlarda dahi, bu idealin tarihsel temelleri sapasağlam ayaktadır. Bu idealin toplumsal öznesi olarak işçi sınıfının yapması gereken bu tarihsel temellerin üzerinde devrimci bir... Continue Reading →

Nevzat Evrim Önal – Bilmiyorlar, Ama Yapıyorlar

''Oysa aydınlanmanın acımasız bir diyalektiği vardır: Işığın varlığı anca nesneye düşüp yansıdığında görünür hale gelir ve ışık enerjidir, kaynağını tüketir. Yani, aydınlanmış olmak bir insanın kendi kendine yaşayacağı bir durum değildir, sürdürülmesi ancak başkalarını aydınlatmak için emek vererek mümkündür. Bu, aydınlanmış insanın yalnız sorumluluğu değil, varlık koşuludur. Tekelleşmiş burjuvazi, aydınlanmanın toplumsal mirasını reddederken, eğitimli emekçilere... Continue Reading →

Thomas Schroedter ve Christina Vetter – Çokaşklılık

''Evlilik, üzerine kadın ve erkek arasındaki iş bölümünün inşa edildiği, modernliğin ikili cinsiyet sisteminin standartlaşmasına kaynaklık eden temel zemindir; bugün evlilikte keşfettiğimiz, iş bölümü ve sevginin sıcaklığını bir araya getirme çabası olduğudur. Özel bir sözleşme, böylelikle, duygu yüklü bir ilişkiyle kaynaştırılmaktadır. Bu kaynaşmada cinselliğin rolü, ilişkiyi sosyoekonomik, duygusal ve bedensel olarak karşılıklı bağımlılığına dönüştürmektedir. Bu... Continue Reading →

Suat Derviş – Çılgın Gibi

''Hele sevgi hususunda Celile müthiş bir kadındı, çünkü sevdiği anda saadetlerin en müthişini tattırmaya muktedir olan bu kadın, sevmediği andan itibaren hiç acımadan, hiç tereddüt etmeden, hiç utanmadan aldatabiliyordu. Zaten Muhsin, Celile'nin sevdiği daha doğrusu sever göründüğü zamanlarda da samimi olarak nasıl duygularla hareket ettiğini takdir edemiyor, daha doğrusu onun samimiyetine hiçbir zaman inanamıyordu. Çünkü... Continue Reading →

Vera Panova – İleri Bakmak

''Ev tamamıyla sessizdi. Nonna aniden önünde Andrey'in yüzünü net olarak gördü. 'Hayat özgürce büyüyen asil bir ağaçtır. Onun üzerine süsler asmak çok saçma. Onlarsız güzel o!' Bu sözleri kendisinden sonra takip eden genç sesi duydu… Ağlamaya başladı. Gözyaşları Andrey için değildi. İyilik uğruna feda edilmiş kıymetli yaşamlar için miydi? Yaşlı adam üzüntüyle yıkılmış olduğundan mı?... Continue Reading →

Guy De Maupassant – Bir Yaşam

"Ama Jeanne’ın hizmetçisinin gözyaşlarını düşündüğü yoktu: Başka bir evrene girmiş gibiydi… Büsbütün başka bir dünyaya gitmiş, bütün tanıdığı şeylerden, bütün sevdiklerinden ayrılmış gibi geliyordu ona. Yaşamında ve kafasında her şey altüst olmuş gibi geliyordu. Hatta bir ara aklına şöyle garip bir fikir bile geldi: 'Acaba kocasını seviyor muydu?' Julien, ansızın, şöyle böyle tanıdığı bir yabancı... Continue Reading →

Orhan Kemal – Grev

"Kadıncağız anlatmaya çalışsa da, hükümdar bu, dertlinin derdinden ne anlar? Gürlemiş: ‘Yıkıl karşımdan!’ Çok açık bir haksızlıktır bu. Arap karısı yıkılmış karşısından, fakat yılmamış, vazgeçmemiş davasından. Hükümdarı Allah’a havale etmiş. İddiasına göre, Mısır medeniyetinin yıkılması, hükümdarın bu haksızlığındandır. Günün birinde Tutankamon’un anasından emdiği süt burnundan fitil fitil gelecek. Kadın hep bu yüzden Musa’yı beklemiştir. Musa’ya... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑