”Her şeyi unutmak, kollarına atılmak, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Ama sonra o lanet olası düşünce sinsi sinsi geri geliyor: adamı rahat bırak, kalbinin iyiliğinden katlanıyor bütün bunlara. Ardından bir ya da iki küçük olay haklı olduğumu kanıtlıyor ve nefretim yeniden filizleniyor. Sana kötülük etmek, seni ısırmak, senin aşkına ihtiyacım olmadığını göstermek, onsuz da yaşayabileceğimi kanıtlamak istiyorum. Ve kendi kendime işkence etmeye, acı çektirmeye başlıyorum… Öylece kısır döngü başlıyor.” (sf. 25).
Luxemburg, Rosa (2006). Sevgiliye Mektuplar, (çev. Nuran Yavuz), Agora Kitaplığı, İstanbul.
Bir Cevap Yazın