Charles Bukowski – The Last Night of The Earth Poems

MAVİ KUŞ   "bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama ben ondan güçlüyüm, kal, diyorum ona, kimsenin görmesine izin veremem.   bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama viski döküyorum üstüne sigara dumanına boğuyorum, fahişeler, barmenler ve bakkal çırakları hiçbir zaman bilmiyorlar onun orada olduğunu.   bir mavi kuş var yüreğimde... Continue Reading →

Tim Burton – İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Hikayeler

Çok Gözlü Kız“Gezerken bir gün parkta Şaşıp kaldım bir anda Bir sürü gözü olan Bir kız vardı karşımda Gerçekten çok güzeldi (bir o kadar şok edici) Ağzı da vardı tabii Muhabbet ilerledi Konuştuk çiçeklerden Gittiği şiir dersinden Gözlük takacak olsa Çekeceği dertlerden Bu kadar çok gözü olan Bir kızı tanımak harika Ama sırılsıklam oluyorsunuz Ağlamaya... Continue Reading →

Metin Altıok – Bir Acıya Kiracı

Kiracıyım Bir Acıya   ''Sen yarım kalmış bir aşkın Kaçınılmaz sürgünü, Katlanan göğsündeki kayaya. Sen orda şimdi bir hüznü köpürt, Ben bir çocuğa su vereyim burda.   Ben ki kiracıyım bir acıya. Sen imzalarsın sabah akşam Defterini bensizliğin, Bense kanla öderim Kirasını kaldığım evin. Bir takvimi tersten açardık Eğer isteseydin.   Sen ey kendisiyle yetinen;... Continue Reading →

Louis Aragon – Tüm Şiirleri

  "Bırakıp gittin beni tüm kapılardan Bıraktın beni yalnız bütün çöllerde Gün doğdu aradım seni yitirdim öğlen vakti Nereye gitsem yoktun kim derdi Bir oda Sahra Çölü olacak böyle sensiz   Günlerden yine pazar ve sokaklarda insanlar Ama seni andıran hiçkimse hiçbir şey yok Bir gün ki daha yalnız dalgakırandan Sessizliğe haykırdım yanıt yok  ... Continue Reading →

Bertolt Brecth – Halkın Ekmeği

  BİR İŞÇİNİN HEKİME ÇEKTİĞİ SÖYLEV "Biliriz nedir bizi hasta eden! Söylenir bizi senin iyileştireceğin hastalandığımız zaman.   Diyorlar ki, sen, tam on yılda öğrenmişsin hastaları iyi etmesini halkın parasıyla yapılan güzel okullarda. Dünyanın parasını dökmüşsün olmak için bilgi sahibi. Senin elinde öyleyse iyileştirmek bizi.   Ne dersin, elinde mi?   Seni gelince görmeye, çıkartıyorlar... Continue Reading →

Ümit Yaşar Oğuzcan – Acılar Denizi

  ZEHİR-ZIKKIM "Nasıl tanışmıştık bilirsin Nasıl gözgöze gelmiştik ilk defa Nasıl çarpmıştı yüreklerimiz nasıl Sırılsıklam aşık olmuştum sana   Hatırlar mısın ilk evimizi İlk yatağımızı sımsıcak İki sandalyemiz bir masamız vardı Başka neyimiz olacak   Akşamları beni beklerdin pencerede Üzerinde mor benekli beyaz elbisen Saatler geçmeyi akşam olmayı bilmezdi Ne kadar beklesen   Gelir gelmez... Continue Reading →

Cemal Süreya – Sevda Sözleri

  Sevgilim, Bir Günün...   ''Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor   Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki... Continue Reading →

J. R. R. Tolkien – Tom Bombadil’in Maceraları

  11 FASTITOCALON   "Bak, Fastitocalon orada! Güzel bir yer, burada çıkalım karaya, Biraz çıplak bir yer olsa da. Gel, bırak denizi! koşalım, Dans edelim, güneşte uzanalım. Martılar oturuyor, bak! Dikkat! Batmaz martılar. Otururlar, gezinirler, göz kırparlar: Onlar işaret yollar, Olur da biri koyarsa aklına Yerleşmeyi adaya Hastalanmıştır belki Islaklık tak etmiştir canına Ya da... Continue Reading →

Johann Wolfgang Von Goethe – Yarat Ey Sanatçı (Harun’a)

  SEVGİLİNİN YAKINLIĞI*   "Seni düşünüyorum, güneşin parıltısı Denizden yansıdığında; Seni düşünüyorum, ayın ışıltıları Pınarlara nakşolduğunda. Seni görüyorum, ta uzaktaki yolda Havalandığında tozlar, Gecenin derinliklerinde, daracık köprüde Yolcu sarsıldığında. Seni duyuyorum, orada, boğuk bir hışırtıyla Dalgalar kabardığında. Sessiz koruda çoğu kez dinlemeye gidiyorum, Her yer sessizliğe boğulduğunda. Seninleyim, ne kadar uzakta olsan da, Çok yakınımdasın!... Continue Reading →

Edgar Allan Poe – Bütün Şiirleri (Harun’a)

  RÜYALAR*   "Ah, sürüp giden bir rüyaydı gençliğim Ve ruhum uyanmazdı Sonsuzluğun ışığı Sabahı getirene dek Evet, ümitsizce kederli de olsa Doğduğundan beri yüreği Bir tutku karmaşası olan kişi İçin, uyanıklığın soğuk gerçeğinden Daha iyidir bu uzun rüya. Ama hiç bitmeyecekse; Delikanlılığımda bana olduğu gibi olacaksa, Delilik olurdu daha yüce bir göğü ummak. Ben... Continue Reading →

Ahmet Telli – Yangın Yılları (Harun’a)

  ACININ ŞAFAĞINDA KALAN*   "Bir yenilginin hüzün şafağında kaldı söndürülmüş fenerler gibi umutları Yalnız mevziler değildi yitirdiği susmuştu yüreğinde volkan çekilmişti soğumuş kabuğuna   Korku ve bataklık korkusuydu çöreklenmişti içindeki vadilere Ve ölüm ki artık acının şafağında göz kırpan bir ışıktır ışıtır alnının kıvrımındaki teri   Ölüm yazgısından ağır, suskunun beynindeki izdüşümü Dev tınlamalarla... Continue Reading →

Friedrich Nietzsche – Dionysos Dityrambosları (Harun’a)

SON İSTEM "Öyle ölmek, onun gördüğüm ölümü gibi-, o dost, karanlık gençliğime tanrısal bakışlar ile şimşekler saçan. Atılgan, derin, savaşan bir dansçı gibi-,   savaşçıların en neşelisi, yenenlerin en kaygılısı, yazgısının üstünde bir yazgı gibi duran, sert, ön-düşünülü, son-düşünülü-:   yeniyor diye titreyen, ölerek yenmekten mutlu-:   ölmesiyle buyuran - verdiği de, yok et buyruğu...... Continue Reading →

Andrey Voznesenski – Oza (Harun’a)

  "Selam Oza, evde, geceleyin Ya da uzakta bir yerde, neresi olursa olsun, Havlarken köpekler, yalarken kendi gözyaşlarını Senin soluğundur duyduğum ses. Selam Oza!   Nasıl bilebilirdim, sinik ve gülünç, Bir kişi gibi, ürkerek giren bir göle, Gerçekten korku olduğunu aşkın, söyle? Selam Oza!   Ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni? Daha da korkunç,... Continue Reading →

Bertolt Brecht – Aşk Şiirleri

NASILDI   ''Önce sevinç uyutmadı beni Sonra üzüntü nöbet tuttu bütün gece. İkisi de gidince başımdan Uyudum, ama ah, her Mayıs gecesi Bir Kasım sabahı getirdi ardından.   Senin derdin benimdi Benim ki senin Paylaşamazsam bir sevinci seninle Yoktu benim de sevincim.'' (s. 122-123)   Brecht, Bertolt (2009). Aşk Şiirleri, (çev. Kerem Çalışkan), Kırmızı Yayınları,... Continue Reading →

Edip Cansever – Yerçekimli Karanfil (Toplu Şiirleri I)

  İDRİS’LE KONUŞMA “- İdris, sen ne yapıyorsun kuşların yanında - İdris’le konuşuyorum Kuşları okuyorum içimde, ağacın kuşlarını Yeni pişmiş çilekli reçeli gibi kaynayan Dalların üzerinde Gemilere dadanan kuşları okuyorum bir de Göklerde bir başına dolaşan Görkemle Büyük denizlerdeki yalnız kuşları Ve okuyorum yıllardır bütün yalnızlıkları Okuyorum da Kuş olsun, insan olsun Yalnızlık sevmesini bilmeyenlerin... Continue Reading →

Yaşar Kemal – Sevmek, Sevinmek, iyi Şeyler Üstüne

  "Bir de Anadolu var. Yerleştiğimiz, özümsediğimiz topraklar. Bu topraklar kültür birikimlerinin toprağıdır. Bu topraklar, Urartuların, Greklerin, İyonyalıların, Asurluların, Frigyalıların, yani büyük uygarlıkların toprağıdır. Bu topraklar bir kültür birikiminin toprağıdır. Biz Orta Asyadan getirdiklerimizle, yolda aldıklarımızla büyük, on bin yıllık zengin bir kültür üstüne oturduk. Bu kültür toprağındaki birikimleri özümsedik. Kültürümüzü bu topraktakilerle besledik, zenginleştirdik.... Continue Reading →

Federico Garcia Lorca – Ne Garip Federico Adında Olmak

IGNACIO SANCHEZ MEJIAS İÇİN AĞIT I SÜSME VE ÖLÜM   "Akşamüstü saat beşte. Saat tam beşti akşamüstü. Ak çarşaf getirdi bir çocuk akşamüstü saat beşte. Bir sepet kireç hazırlandı akşamüstü saat beşte. Gerisi ölümdü, yalnız ölümdü akşamüstü saat beşte.   Rüzgar savurdu pamukları akşamüstü saat beşte. Kristal ve nikel ekti oksit akşamüstü saat beşte. Boğuşur... Continue Reading →

Charles Baudelaire – Elem Çiçekleri

VI FENERLER “Rubens, unuttum ırmağı, tembellik bahçesi, Taze etten yastık ki üzerinde sevmek mümkün değil, Fakat hayat taşar ve hareket eder durmadan Gökte hava gibi, denizde sular gibi; Leonardo da Vinci, derin ve kasvetli ayna, İçinde latif melekler, esrarla yüklü, Tatlı bir gülümseyişle gölgesinde görünürler Memleketlerini kapatan buzulların ve çamların; Rembrandt, iniltilerle dopdolu hazin bir... Continue Reading →

Yorgo Seferis – Seçme Şiirler

  "Özgürlüğe kavuşmuş bir ruh gibi Telaşlı bir şehrin orta yerinde sessizliği öğreten." 22 "Öyle çok şey geçti ki gözümüzün önünden Sonunda gözlerimiz hiçbir şey görmez oldu Anıların dışında, ardında, ötesinde- Gecede bir beyaz perde gibi, üstünde Garip, senden de garip görüntüler beliren, Sonra da kımıltısız yapraklarında bir biber ağacının Kaybolup giden;   İyice bilerek... Continue Reading →

Edip Cansever – Ben Ruhi Bey Nasılım

BİR ÇİÇEK SERGİCİSİ DER Kİ "Bin dokuz yüz on iki miydi, bin dokuz yüz elli iki miydi Güneşli bir öğle miydi, çiçekler gölgesiz miydi Ellerim kirli miydi Neydi Çiçeklere su mu serpiyordum, bir karanfil çok mu uzaklardan gelmişti Bilmem ki Benim bütün yaşamımda hep karanfiller olmuştur Her zaman hatırlarım Sanki bir karanfilden sürekli doğmuşumdur Bin... Continue Reading →

Ziya Gökalp – Şiirler ve Halk Masalları

YARADILIŞ Türk Kozmogonisi I. "Önceleri yoktu Gündüz, Görünmezdi aydın bir yüz;   Doğmamıştı henüz gökler, Ne Ay, ne Gün, ne de Ülker;   Yoktu hala nur ordusu; Vardı yalnız bir kara su!   Bir gün deniz dalgalandı, İçinden bir kuş uyandı:   Demir gaga, demir pençe, Adı Tuğrul, uçtu yüce.   Yumurtası düştü: şırakkk.. Kırılınca... Continue Reading →

William Blake – Vahiy Kitapları

  "Gün ağarıyor, gece yitip gitmekte, nöbetçiler terk ediyor yerlerini; Mezarlar parçalanmış, baharlar saçılmış, kefenler sarılmış; Ölülerin kemikleri, onları saran balçık, kuruyup büzülmüş; kirişler Canlanıyordu sarsılarak, ruh katıyordu harekete, nefese, ayıklığa, Sıçrıyordu birden tıpkı salıverilmiş tutsaklar gibi, zincir ve bağları ansızın parçalanmışcasına. Bırak da koşup gitsin arazide değirmende un öğüten köle, Bırak da baksın göğe... Continue Reading →

Turgut Uyar – Göğe Bakma Durağı

  DURMUŞ, SÜT MAVİ GECESİNE "Benim savaşım yıllarca sonra Dilden dile gezecek. Şen olsun, karanlık gerdeğinde Dişisinde erkekçe tad alan böcek… Bir tohum atılmış toprağa Âdem’den Sabırsız ve ürkek Durmuş, süt mavi gecesine yazların Bağlı karaların en kabasına En incesine beyazların Bir nemli sevda içinde sevinçli Ergeç boy verecek. Bir şarkı söyleyin ne olur, kızlar... Continue Reading →

Turgut Uyar 91 Yaşında!

  GEYİKLİ GECE "Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan önce Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk. Geyikli geceyi hep bilmelisiniz Yeşil ve yabanî uzak ormanlarda Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan Hepimizi vakitten kurtaracak Bir yandan toprağı sürdük Bir yandan... Continue Reading →

Orhan Veli – Denize Doğru

"RAHATI KAÇAN AĞAÇ İnsan, sevdiği birini tükenmiş görmek istemez. Onda, her zaman, yeni şeyler bulmak, o ana kadar keşfedilmemiş cepheler keşfetmek ister. Hem de çok sevdiğim Melih Cevdet'te son günlerde böyle yeni taraflar bulup sevindim. Onun aşağı yukarı bütün şiirlerini yazıldıkları günden beri bilir, o günden beri seve seve okurum. Ama, buna rağmen, o şiirlerin... Continue Reading →

Charles Baudelaire – Kötülük Çiçekleri

SES "Kitaplığımıza yaslanıyordu beşiğim, Her şey, loş Babil kütüphanesi gibi, orda, Birbirine karışıyordu; roman, masal, bilim, Latin külüyle Yunan tozu, iç içeydi orda. Kitap sayfası gibi miniktim. Bir ses, kurnaz Ve metin, dedi: "Tatlı bir çörektir Dünya; Dilersen (ki bundan daha keyifli hiçbir şey olmaz!) Dünya dolusu bir iştah verebilirim sana." Öteki, senin sesin: "Gel!... Continue Reading →

Can Yücel – Rengahenk

VURA VURA "Kalbimi kırdım ben çok kendi cinçekicimlen Örse döndü yatağım üstünde ufaklarım Vura vurdukça ama saçılan kıvılcımlar Su'dan da Güzel'den de hepsi has çocuklarım" (s. 20).   Hamlet'e Hamle "İşte bütün sorun: ya var ya yoksun Ya da bu sorun Ya intihar ya ihtiyarsın" (s. 115).   Yücel, Can (2015). Rengahenk, İş Bankası Kültür... Continue Reading →

Oruç Aruoba – Sayıklamalar

BAT "Daha batmamıştı başımı kaldırıp seni gördüğümde.   Bir ince iz vardı gene maviliği aşıp geçen gene de olacak.   Önce de vardı.   Sonra battı.   Acılı haykırışlarıyla süzüldü bembeyaz gölgeli martı.   Sen de artık bat" (s. 92).   EPİKTETOS "Geçinliğini taşıyacak yer arıyorsan Ne sevinçli ne de hüzünlü yerlerin olsun Geçip gitmiş... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑