Michael Tomasello – İnsan Ahlakının Doğal Tarihi

Kültürel normlar, grup-yanlısı, norm-temelli kültürel gruplar henüz ortada yokken insanların sahip olduğu duygudaşlık ve hakkaniyet tutumlarıyla ilişkileri ölçüsünde ahlakidirler. Sosyal normlara uymak uyumluluktur, sosyal normları uygulamak uyumluluğu –aksi halde bir tür ceza verilmesi yoluyla- dayatmaktır. Ve insana özgü pek çok fenomenin tipik bir özelliği olan reflektif oyunlardan biri sonucunda, ahlaki normları ihlal edenler suçluluk duyarak... Continue Reading →

Muazzez İlmiye Çığ – Uygarlığın Kökeni Sumerliler – 2

Sümerlilerde Günlük Yaşam Sümerlilerde müzik son derece önemliydi. Onlar için bir annenin çocuğuna söylediği ninni, bir çobanın kaval çalması, bir yayığın çalkanırken çıkardığı ses hep birer müzikti. Tapınaklarda tanrıları memnun etmek, sakinleştirmek için devamlı müzik yapılırdı. Müzik kutsaldı Sumer’de. Düğünlerde, bayram ve ölü törenlerinde de müzik başta gelirdi. Ayrıca şehrin büyük meydanlarında çeşitli çalgılar, şarkılar... Continue Reading →

Jared Diamond – Tüfek, Mikrop Ve Çelik

             İnsanlık tarihinde öldürücü mikropların oynadığı önemli rolü çok iyi gösteren olay Yeni Dünya’nın Avrupalılarca fethedilişi ve nüfusun azalışı olayıdır. Avrupalıların tüfekleri ve kılıçlarıyla savaş alanlarında ölen Amerikan yerlilerinden çok daha fazlası Avrasya mikropları yüzünden yataklarında öldüler. Yerlilerin ve yerli şeflerin çoğunu öldüren ve hayatta kalanların morallerini çökerten bu mikroplar yerlilerin direncini yerle bir etti.... Continue Reading →

Yılmaz Karakoyunlu – Güz Sancısı

Ankara Expresi, Haydarpaşa Garı’na girdi. İstanbul aydınlık fakat sancılı bir eylül sabahına uyanmış ve öylesine donup kalmıştı… Yolcular telaşlı adımlarla Eminönü vapuruna yetişmeye çalışıyorlardı. Gar polisleri ikinci perona giden yolları tuttular. Demokrat Parti’nin itibarlı mebusları, sabah mahmurluğunun sindiği yorgun yüzleriyle son vagondan indiler. Dün Meclis’te bir fırtına esmiş, Menderes kürsüde asabi tavırlar içinde adeta kükremişti:... Continue Reading →

Kemal Okuyan – Devrimin Gölgesinde: Berlin, Varşova, Ankara 1920

''İşaret etmek istediğim, aralarındaki bütün ayrımlara karşın, Bakü Kurultayı'nın katılımcılarının önemli bölümünün dünya devriminin yayılması lafzıyla Sovyet düzeni için yıkıcı ve bölücü bir program etrafında toplanmakta oluşudur. 'Müslüman coğrafyanın tüm sınıfları proleterdir' demeye başlayan Galiyev ve diğerlerinin, Lenin'i çarpıtarak referans olarak gösterdikleri Avrupa'da işçi sınıfının 'satın alındığı' tezinden hareketle, 'Komünizm' ya da 'Bolşevizm' sancağı altında... Continue Reading →

İgor Gali-V.İ. Gromov-O.S. Şenin-G.A. Vasilyev – Sovyetler Birliği Neden/Nasıl Yıkıldı

''Gorbaçov'un , SBKP MK genel sekreterliğine getirilmesi, aslına bakılırsa Sovyet karşı  devriminin gerçekleştirilmesinde ilk operasyon oldu. Gorbaçov'u açıkça satın aldılar. Onun yönetimi tarafından alınan ve çalınan 80 milyar doların dışında, anekdot niteliğindeki bir olayı da anımsayalım. Kohl, Sovyet ordusunu Doğu Almanya'dan  çıkması için  Sovyetler Birliği'ne  160 milyar mark önerdiğinde, Gorbaçov 16 milyar marka razı olmuş...... Continue Reading →

Friedrich Engels – Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni

''Letourneau'nun (Evolution du mariage et de la famille, 1888) hayvanlar dünyasından toplamış olduğu bir sürü olgudan çıkardığı sonuca göre, her türlü kuraldan yoksun cinsel ilişkiler, burada da, aşağı bir dereceye aittir. Ama bütün bu olgulardan benim çıkarabileceğim tek sonuç, bunların insan ve onun ilkel varlık koşulları bakımından kesin olarak hiçbir şeyi tanıtlamadıklarıdır.  Omurgalı hayvanlardaki uzun... Continue Reading →

Emmanuil Kazakeviç – Mavi Defter

  ''Tavan arasında geçirdiği günlerde, tahtaların arasındaki yarıklardan, marangozlukla veya toprağı kazmakla uğraşan Yemelyanov’u ve kollarında iki yaşındaki Goşa ile bahçedeki küçük tuğla fırında akşam yemeği hazırlayan karısını seyretmek hoşuna gidiyordu. Kadının düzgün alnını küçük ter damlaları kaplıyor, sevimli yüzü kıpkırmızı kesiliyordu. Bu çalışan insanların, işçi sınıfım özgürleştirmek için canını vermeye hazır gerçek devrimciler olduğunu... Continue Reading →

Abiş Kekilbayulı – Ülker Roman Cilt II

Evet, evet… Fakat o, birazdan, birer birer uçup, gözden kaybolacak olan, aldatıcı bir seraptır. Ama tıpkı sihirli bir görüntüye benzeyen bu ufuk, şuanda olduğu gibi serapla kuşatılmamıştır her zaman. Onu, nice kez sayısız gök mızraklar da kuşatmış. Fakat onlar da, daha sonra gök serap gibi, bir bir uçup gitmiş, gözden kaybolmuş! Evet, bu, engin ufka... Continue Reading →

Abiş Kekilbayulı – Ülker Roman Cilt I

Yaz boyunca bir yurttan, hiçbir yere kımıldaman oturan, büyük obanın yeri, silinip süpürülmüş gibi, kupkuru ve bomboş kaldı. Başı sonu, epey bir yeri kaplayan, uzun, kalabalık, alaca bulaca bir grup, Mizam konakladığında, ışıl ışıl ışıldayan, güz otlarının üstünden ezerek geçip, yeni bir yöne yöneldi. Sümbile’nin doğduğu, besbelli. At kulakları arasından esen karşı esintiden, iğne gibi... Continue Reading →

Rosa Luxemburg -Sevgiliye Mektuplar

''Her şeyi unutmak, kollarına atılmak, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Ama sonra o lanet olası düşünce sinsi sinsi geri geliyor: adamı rahat bırak, kalbinin iyiliğinden katlanıyor bütün bunlara. Ardından bir ya da iki küçük olay haklı olduğumu kanıtlıyor ve nefretim yeniden filizleniyor. Sana kötülük etmek, seni ısırmak, senin aşkına ihtiyacım olmadığını göstermek, onsuz da yaşayabileceğimi kanıtlamak... Continue Reading →

Gorgon Dergisi 6. Sayı

Harun'la yazdığımız son makale Gorgon Dergisi'nde... Yayımlanması ona ve kendime verdiğim sözlerden sadece biriydi. Daha çok hüzünlü ama bir o kadar da mutluyum. Bunu yazdığımız zamanlar hem Harun'un  hastalığıyla mücadele ediyor hem de makalemiz için birlikte sabahlıyorduk. Çok fazla emek var... Dergiyi bizim makalemizden bağımsız olarak takip etmenizi tavsiye ederim, ekip olarak yaptıkları işe gerçekten... Continue Reading →

Etienne de La Boétie – Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev

  "Öyleyse, insanın eğitim ve alışkanlıkla kazandığı her şeyin doğal olduğunu söyleyelim. Fakat yalın ve yozlaşmamış (değişime uğramamış) doğasının belirttiği, yalnızca doğasının özüne ilişkin olandır. Böylece, gönüllü kulluğun ilk nedeninin görenekler olduğunu belirtebiliriz. Kulakları ve kuyrukları kesik en cesur atlar, ilk önceleri gemi azıya alınır, fakat daha sonra buna alışırlar; bir zamanlar eyere saldırırken, şimdi... Continue Reading →

Roland Barthes – Çağdaş Söylenler

  "Fransız ulusu üç yüz altmış tür peyniri ve kültürü gibi şarabı da kendine özgü bir zenginlik olarak algılar. Bir totem-içkidir şarap, Hollanda ineğinin sütünün ya da İngiliz krallık ailesinin törenle içtiği çayın karşılığıdır. Bachelard, istem düşlemleri üzerine denemesinin sonunda, bu sıvının tözsel ruhçözümleyimini vermiş, şarabın güneş ve toprağın özsuyu olduğunu, temel durumunun ıslak değil,... Continue Reading →

J.R.R. Tolkien – Kullervo’nun Hikâyesi

  "Ne demeye yaratıldım ben? Kim beni yaratıp mahkum etti Böyle güneş ve ay altında dolanmaya Açık göklerin altında, ebediyen? Diğerleri yolculuklarını evlerine yapabilir Akşam vakti pırıldayarak duran Ama benim yuvam ormanın içi. Yaban konaklarda uyumam gerek Ve acı yağmurlar yıkamalı beni Benim ocak başım fundaların ortasında Geniş odalarında rüzgarlar patlıyor Yağmur altında, iklimin kucağında.... Continue Reading →

Raymond Williams – Anahtar Sözcükler

  Career-Kariyer "Career artık bir kişinin yaşamdaki ya da buradan türetilerek mesleğindeki ilerlemesini anlatmak için o kadar çok kullanılıyor ki, aynı bağlamda hipodromdaki koşuyolu ve dörtnala koşma anlamlarını hatırlamak güç - gerçi kimi bağlamlarda, "careering about" [süratle gitmek] deyiminde olduğu üzere, yaşamaktadır. Career İngilizce'de 16. yüzyılın başlarında görülür, Fransızca yakınkök carriere'den  koşuyolu-, Latince kök sözcük... Continue Reading →

İbn Battûta Seyahatnamesi’nden

  Lâdik [Denizli] "Böylece Lâdik'e vardık. Buraya Dûngûzla'da [=Donuzlu, Domuzlu, Denizli] deniliyor. Bu kelime "Beldetü'l-Hanâzîr" [=domuz diyarı] anlamına geliyor. Burası bölgenin en güzel, en büyük şehirlerinden biridir. Cuma namazının kılındığı yedi büyük camii, bağ ve bahçeleri, düzenli akan çayları, memba suları ve şirin çarşıları var. Burada dünyada eşi benzeri olmayan altın işlemeli pamuk elbiseler dokunur.... Continue Reading →

Andrey Markoviç Sagalayev – Ural-Altay Mitolojisinde Arketipler ve Semboller

  "Bazen kuş biçimindeki ana-tanrıça yuvada kuluçkaya yatar. V. N. Çernetsov zamanında, Mansilerin 'kuşlarla' ilgili birtakım şarkıları kaydedilmiş olup, onlardan birisi şöyledir:   Yedi göller kıyısına, sazlarla kaplanmış, Kuru saz parçalarından, Kızları yetiştirmek için yuva, Kuş-ben yapıyorum. Kendi göğsümden yumuşak tüy, Kuş-ben koparıyorum. Sert kabuklu iki yumurta Kuş-ben yumurtluyorum. Sağlam kabuklu iki yumurta, gagalandı, Küçüğün... Continue Reading →

Sencer Divitçioğlu – Oğuz’dan Selçuklu’ya

  "Pekiyi! Oğuz boylarını simgeleyen bu kuşları* nasıl yorumlayabiliriz? Onlar hangi işlevi yüklenmişlerdir? Sorunun, (yaklaşık) yorumunu belki Kaşgarî'de buluruz. Onda şöyle bir kavram var: eşlik < eşliğ. Anlamı, 'sahip olunan aile ruhu'dur. Totem, ongun, törit, tanara gibi çok şey anlatmak isteyen bu kavram, şu dörtlükle daha da belirginleşir. anıng işin keçürdüm eşin yeme gaçurdum ölüm... Continue Reading →

Muharrem Ergin – Orhun Abideleri

  "Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim düşüncelere daldım. Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiş. Öyle düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri çevirerek düşünceye daldım. Müthiş düşünceye daldım. İki şadın ve küçük kardeş yeğenimin,... Continue Reading →

Muazzez İlmiye Çığ – Uygarlığın Kökeni Sumerliler 2

  "Sihir önce tanrıya, fena cinlerden kurtarması için yakarmayla başlıyor. Sihir yaparken kullanılacak malzemeler şunlar: Dinsel temizlik için su, çeşitli içkiler, ilaç ve merhemler, zift, sedir çubuğu, tamarisk dalı, meşale, tütsü kabı, temizlik gereci, çeşitli müzik aletleri, güçlü bakır, büyü ipleri, muskalar, tanrı ve cin resimleri yapılmış toprak levhacıkları, insan ve hayvan figürleri (Bunlara Amulet... Continue Reading →

Muazzez İlmiye Çığ – Uygarlığın Kökeni Sümerliler 1

  Tufan "Tevrat'ta ve diğer din kitaplarında yazıldığına göre, bir zamanlar insanlar çok bozulmuş olduklarından Allah veya Rab, onları yok etmeye karar veriyor. Nuh tanrı tanıyan, onun buyruklarını yerine getiren biri. Tanrı ona insanları yok etmek için bir tufan yapacağını, kendisine bir gemi yapmasını ve geminin nasıl yapılacağını, içine neler alacağını bildiriyor. Nuh söylenenleri yapıyor.... Continue Reading →

Gazi Mustafa Kemal Atatürk – Geometri

Rahmi Koç Müzesinden 1937, İstanbul Basımı Geometri Kitabı   Önsözden: "Bu kitabı Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, III. Türk Dil Kurultayı'ndan hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazmıştır. 1936 sonbaharında bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'ın yanına katarak Beyoğlu'ndaki Haşet Kitabevine gönderip uygun gördüğümüz Fransızca geometri... Continue Reading →

Fuat Andıç, Süphan Andıç, Mustafa Koçak – İbni Haldun Hayatı ve Eserleri Üzerine Düşünceler

  Asabiyenin Döngüsü "İbni Haldun düşüncesinde 'asabiye' ile 'umran' (uygarlık) kavramları arasında yakın bir ilişki gözlenir. Gerek herhangi bir sınırlı toplulukta ve gerekse bütün bir toplumda iktidarı ele geçirebilecek potansiyel güce sahip olmak, iktifarı ele geçirmek ve sürdürmek için asabiyeye ihtiyaç duyulmaktadır. İbni Haldun'un belki de toplumsal araştırmalar alanında bıraktığı en büyük miras asabiye kavramıdır.... Continue Reading →

Kubilay Aysevener – R.G. Collingwood’un Tarih Felsefesi

  “Buna göre, geçmişteki bir düşüncenin yeniden canlandırılması şimdiki zamana ilişkin bir deneyim olarak karşımıza çıkar. Daha açık bir deyişle, tarihsel bilginin oluşturulabilmesi için bir düşüncenin yalnızca yeniden canlandırılması yeterli değildir, aynı zamanda onun yeniden canlandırıldığının da bilinmesi gerekmektedir. Ancak bu durumda, geçmişteki bir düşünceyi canlandırdığımız bilgisi olanaksızlaşmaz mı? Çünkü, yeniden canlandırılmış olan düşünce, bizim... Continue Reading →

Tarihselci Yöntem Ve Bilim Tarihi

''Bu bildiride Newton'un buluşlarının arkasındaki toplumsal gelişmeler, İngiliz burjuva devrimi, onun uzlaşmaya varan sınıfsal ilişkileri, yeni burjuvazinin gereksinimleri, üretici güçlerin durumu birlikte bir sentez içinde ele alınmıştır. Daha önce bu tip yaklaşımlar 'Tarihselci Yöntem'in kurucularından Engels tarafından ele alınsa da, Hessen'in bildirisinin yaptığı etki büyük olmuştur. Kongrede genç bir fizikçi olarak bulunan John Desmond Bernal... Continue Reading →

Julian Barnes – 10½ Bölümde Dünya Tarihi

  Kaçak yolcu   ''Anlıyorsunuz ya, aydınlığa kavuşturmak istediğim bir şey var: Şu Gemi konusu. Belki de siz hâlâ bütün kusurlarına rağmen Nuh'un doğa koruyucuların öncüsü gibi bir şey falan olduğunu, hayvanların yok olmalarını istemediği için onları bir araya topladığını, bir zürafayı bir daha görememe fikrine katlanamadığını, bütün bunları bizler için yaptığını düşünüyorsunuz. Gerçek hiç... Continue Reading →

Madan Sarup – Post-Yapısalcılık ve Postmodernizm

  "Kitaba en etkili üç post-yapısalcıyı tartışarak başladım: Lacan, Derrida, Foucault. Lacan'a, Lacan'ın psikanaliz kuramına genel bir giriş olan 1. bölüm, Lacancı kuramın benliğin toplumsal ve dilsel inşasını düşünmeye ilişkin bir yol önerdiğini ileri sürdü. Devrim öncesi toplumdan miras alınan 'karakter yapıları' dönüştürülene dek siyasal devrim tamamlanamayacağından, birey ile toplum arasındaki karşıtlığın üstesinden gelecek bir... Continue Reading →

Özgür Şen – Marx’ın Marksizmi

''Sosyalizm insanlığın tarih boyunca ürettiği sorunların, insanın kendi kurduğu bir bulmacanın çözümüdür. Bu sorun ve bulmacanın tarihsel karakteri hiçbir şekilde yok edilemez. Başka bir deyişle, insanlığın komünizm idealinden en uzak düştüğü karanlık zamanlarda dahi, bu idealin tarihsel temelleri sapasağlam ayaktadır. Bu idealin toplumsal öznesi olarak işçi sınıfının yapması gereken bu tarihsel temellerin üzerinde devrimci bir... Continue Reading →

Şerafettin Turan – Atatürk’ün Düşünce Yapısını Etkileyen Olaylar, Düşünceler, Kitaplar

  Dünya Tarihi ve Dünya Federasyonu Sorunu: H. G. Wells "Atatürk'ün dünya tarihini bir bütün olarak değerlendirme, uluslararası işbirliği, bölgesel andlaşmalar ve bir Dünya Federasyonu konularında etkilendiği çağdaş yazarlardan biri de Herbert Heorge Wells (1866-1946)'tir. Doğa bilimleri öğrenimi görmüş olan bu İngiliz yazarı, bilindiği gibi, günümüz toplumlarının sorunlarını sergileyen ve gelecekte toplumlara egemen olması gereken... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑