Rahmi Koç Müzesinden 1937, İstanbul Basımı Geometri Kitabı
Önsözden:
“Bu kitabı Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, III. Türk Dil Kurultayı’ndan hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda kendi eliyle yazmıştır.
1936 sonbaharında bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman’ın yanına katarak Beyoğlu’ndaki Haşet Kitabevine gönderip uygun gördüğümüz Fransızca geometri kitaplarından birer tane aldırttı. Bunlar Atatürk’le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazılacak geometri kitabının genel tasarısı çizildi. Bir süre sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu yapıt üzerinde çalıştı. Elinizdeki kitapçık bu emeğin ürünüdür.
Askerlik çığırından gelen Atatürk’ü, siyaset olayları büyük bir devlet adamı yapmış olduğu gibi, yurdun kültür sorunları da onu büyük bir eğitimci durumuna getirmiştir.Tarih boyunca yabancı ülkelerde ‘büyük’ sanını kazanan asker devlet başkanları, uluslarına eğitim alanında da babalık etmişler, kendi kalemleriyle eğitici yapıtlar meydana getirmişlerdir. Anglosaksonların Büyük Alfred’i (Alfred the Great, 849-899) ile Almanların Büyük Friedrich’i (Friedrich der Grosse, 1712-1786) bu gerçeğin iki büyük tanıtıdır.
Kitabın kapağında önemle belirtildiği gibi, Atatürk’ün bu yapıtı, ‘geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir.’ Yazar adı yok, fakat yazının ruhu ve tutumu, onun, Atatürk’ten çıkmış olduğunu apaçık gösterir.
Geometri, eski terimle hendese, eğitim örgütümüzde önemli bir yer tuttuğu halde, bunun terim düzeni çok ağdalı ve çarpışıktı. Arapça ile Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı. Örneğin, müselles-i mütesaviyül-adla. Müselles’in kökü selase; mütesavi’nin kökü siva; adla’nın tekili de dıl’dır. Eğitimde bir gerçek var: Anlayış yolunun açık olması, bir külçe gibi anlayış yolunu tıkayan, öğrencinin eline hiç bir ipucu vermeyen, cansız bir tekerleme idi. Atatürk, öğrencideki bu anlayış yolunun tıkanıklığını açmak için bu terimi, ana dili ögelerinden yapılı ‘eşkenar üçgen’e çevirdi.
İşte bu 44 sayfalık küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, iç tersaçı, dış teraçı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey,dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, parelelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip konmuştur.”
Ankara, 10.11.1971 TDK Başuzmanı A. DİLAÇAR
Atatürk, Gazi Mustafa Kemal, (2017). Geometri, TDK Yayınları, Ankara.
Bir Cevap Yazın