Aristoteles – Gökyüzü Üzerine

Şimdi şunu göstermek kalıyor geriye: gökyüzü doğal ve duyulur cismin bütününden oluşmuştur. İncelediğimiz şeyin bizim için daha anlaşılır olması amacıyla, ilkin, gökyüzünün ne olduğunu, hangi anlamlara geldiğini söyleyelim. Birincileyin, bütünün en dış çemberinin varlığını ya da bütünün en dış çemberindeki doğal cisme gökyüzü diyoruz. Nitekim en uçta ve en yukarıda, tanrısal her şeyin orada kurulduğunu... Continue Reading →

Derman Bayladı – Pythagoras Bir Gizem Peygamberi

  "Pythagoras'ın çok yönlü kişiliğinden ve bu kişiliği oluşturan filozofluğundan, biliminsanlığından, müzik kuramcılığından söz edilmişti. Ama bütün bu sayılanların ötesinde onun bir de 'gizemci' yönü vardır. Felsefesi de gizemcilikten ayrılmaz zaten. Bu yönüyle -bir din değilse bile- en azından bir tarikat kurucusu olduğu da söylenebilir. Pythagoras'ın. Ancak bütün bu alanlarla Pythagoras'ın hangi yoğunluk ve ölçülerde... Continue Reading →

Tuncar Tuğcu – Immanuel Kant ve Transendental İdealizm

  Transendental Mantık "Aristoteles doğru bilgiye ulaşabilmek için, bilen süjenin nasıl bildiğini, bilincin hangi ilke ve kurallar tarafından belirlendiğini araştıran eserine 'Organon' (Araç) adını vermiştir. Aristoteles bu araştırmasında, bilincin ve bilinç dışı nesneler evrenin aynı ilkeler tarafından belirlendiği postulatından hareket eder. Bilincin belirleyenlerini bilebilirsek, bilinç dışı gerçekliğin belirleyenlerini de bilebiliriz. Bilincin işlevini kavramların ve ifadelerin... Continue Reading →

Carl Sagan – Milyarlarca ve Milyarlarca

  “Küresel çevreye karşı girişilen bu topyekün saldırının sorumlusu, sadece kar etme hırsı içindeki sanayiciler ya da öngörüsüz ve yoz politikacılar değil. Paylaşılacak yeterince suç var. Bu bağlamda bilim adamları topluluğu önemli sorumluluk taşıyor. Çoğumuz buluşlarımızın uzun vadeli sonuçları üzerinde düşünme zahmetine bile katlanmadık. Bulunduğumuz mahvedici güçleri en yüksek bedeli ödeyenlerin ellerine ve rastlantı eseri... Continue Reading →

Aristoteles – Birinci Çözümlemeler

  "O halde her bir tasımla ilgili öncülleri şöyle seçmek gerekir: İlkin konusunu, tanımlarını ve nesnesinin özelliklerini, bundan sonra nesnenin yüklendiklerini ve yine nesnenin uyuştuklarını ve nesnede bulunmaları olası olmayanları. Ne ki kendilerinde nesnenin bulunması olası olmayanları seçmek gerekmez: Nitekim olumsuz önerme evrilebildiğine göre onunla sözü edilenlerin aynı şeyler olması söz konusu olacaktır. Nesneye yüklenenler... Continue Reading →

Aristoteles – Metafizik

  "Önce bilge kişinin her birini ayrıntılı olarak bilmemekle birlikte, mümkün olduğu ölçüde her şeyi bilen bir kişi olduğunu düşünürüz. İkinci olarak güç ve insanlar tarafından bilinmesi kolay olmayan şeyleri bilme gücüne sahip olan insanın bilge kişi olduğunu düşünürüz (Çünkü duyu algısı, bütün insanlarda ortak olduğundan, kolaydır ve Bilgelik'le hiçbir ilgisi yoktur). Sonra bilimin her... Continue Reading →

Peripatetikler Ne Demek?

"[Alm. Peripatetiker] [Fr. peripateticien] [İng. Peripatetics] [Yun. peripatetikos = gezinenler] [Es. T. Meşaiyun]: Aristoteles'in yandaş ve öğrencileri. // Aristoteles felsefe tartışmalarını ve konuşmalarını bir aşağı bir yukarı gezinerek yaptığı için, okulu Peripatos adını almıştır" (s. 141).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Ortakduyu Ne Demek?

"[Alm. Gemeinsinn] [Fr. sens commun] [İng. common sense] [Lat. sensus communis] [Yun. koine aisthesis] [Es. T. hiss-i müşterek]: 1- (Aristoteles ve skolastik felsefede) Çeşitli duyu organlarının verilerini birleştiren, başka bir deyişle, aynı nesneden duyuların her biri ile alınan türlü duyumları düzenleştirerek o nesneyi tek ve aynı nesne olarak algılanır kılan yeti. 2- a. Belli bir... Continue Reading →

Organon Ne Demek?

"(Yun.): Alet, araç  Aristoteles'in mantıkla ilgili yaptıklarının bütününe verilen ad. Aristoteles'in kendisinin mantık için kullandığı terim 'analitik'tir. Aristoteles'te mantık doğru düşünmenin yöntemi ve sanatı, bilimlerin yöntemidir. Organon denmesinin nedeni de bu anlamla ilgili: Doğru düşünmenin aleti; bilimsel bilgiye götüren araç" (s. 129).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Copernicus – Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine

  "Zaten bu güzeller güzeli tapınaktaki ışığı, her yeri aynı anda böylesine aydınlatabilen buradan başka ve daha iyi bir yere kim yerleştirebilir ki? Gerçekten de evrenin bu aydınlatıcısına kimisinin akıl, kimisinin de kılavuz demesi boşa değildir. Trimegistus* onu görünen Tanrı, Sophocles'in Electra'sı ise her şeyi gözetleyen** olarak betimlemiştir. Güneş sanki kral tahtında oturuyormuş gibi etrafında... Continue Reading →

Aristoteles – Nikomakhos’a Etik

  "Ne ki, insan olduğu için dış iyilere de gerek duyacaktır, çünkü doğası, teoria yaşamıyla ilgisi içinde 'kendine yeter' değil: Bedenin sağlıklı olması, beslenme, öteki gerekenler de bulunmalı. Dış iyiler olmaksızın mutlu olunamasa bile, sanılmamalı ki, mutlu kişi olmak için pek çok, büyük şeylere gerek duyulacak: Kendine yeterlik ile eylem ise aşırılıkta değildir; 'denize karaya... Continue Reading →

Apagoge Ne Demek?

"Aristoteles mantığında, büyük öncülü kesin, fakat küçük öncülü yalnızca olağan olan bir tasıma; bir sonucun geçerliliğini, söz konusu sonucun çelişiğinin doğru olduğunu kabul ederek ve bundan olanaksız ya da kabul edilemez sonuçların çıktığını göstererek kanıtlayan, dolaylı bir kanıtlama yöntemine verilen ad" (s. 64).   Cevizci, Ahmet (1999). Paradigma Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul.

Aristoteles- Poetika

"9. O halde tragedya, ortalama insandan daha iyi olan insanların taklidi olduğuna göre, ozanların, taklit ederken iyi portre ressamlarını örnek olarak almaları gerekir. Çünkü; portre ressamları, portresini yaptıkları kimselerin özelliğini ortaya koymakla ve onlara benzer bir resim yapmakla, aslında onları, olduklarından daha güzel olarak resmederler (idealleştirirler). Böylece taklit edici ozan da, eğer kızgın, hafifmeşrep ya da bu... Continue Reading →

Aristoteles – Poetika

  "Epopoiia, tragedya şiiri, komedya, dithyrambos şiiri ve büyük bölümüyle aulos ve kitharis sanatı: Bütün bunların ortak çzelliği, genel olarak taklit (mimesis) olmalarıdır. Ama birbirlerinden üç bakımdan ayrılırlar: Ya farklı nesneleri taklit eder ya farklı araçlarla taklit eder ya da farklı biçimde, farklı bir yöntemle taklit ederler." (s. 19)   "Tragedya ve komedyanın ortaya çıkışından... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑