Alain de Botton – Görmek ve Fark Etmek

  "Otomat (1927), yalnız başına oturmuş kahve içen bir kadını resmeder. Vakit gecedir, kadının üzerindeki mantodan ve şapkadan anlaşıldığı üzere dışarıda hava soğuktur. Görünüşe bakılırsa oda geniştir, boştur ve iyi aydınlatılmıştır. Dekor tamamen işlevseldir: mermer kaplı bir masa, sağlam görünen, siyah tahta sandalyeler ve beyaz duvarlar. Kadının yüzünde içe dönük, biraz da korkmuş bir ifade... Continue Reading →

Peter Burke – Kültür Tarihi

"Temsil-etmeler tarihinden bir başka örnek-olay incelemesi görmek için müzikolojiye bakabiliriz: bu da, uygulayıcılarından bazılarının kendilerini kültür tarihçisi diye gördükleri bir disiplindir. Kimi müzikologların, bir edebiyat eleştirmeni tarafından yapılmış ve bir filozof tarafından esinlendirilmiş bir inceleme olan Said'in Orientalism'ine verdikleri karşılıklar, geniş kültür tarihi şemsiyesi altında yer alan disiplinler-arası ilişkilerin ya da "alışverişler"in canlı bir tablosunu... Continue Reading →

Roland Barthes- Göstergeler İmparatorluğu

"Bilinmeyen bir dilin uğultulu kitlesi çok hoş bir koruma oluşturur, yabancıyı (ülkenin ona düşman olmaması koşuluyla) ana dilin tüm sapmalarını: konuşan, kişinin bölgesel ve toplumsal kökenini, ekin, akıl, beğeni düzeyini, içinde kendi kendini kişi olarak kurduğu ve sizden onaylamanızı istediği imgeyi kulaklarında durduran bir sesli zarla sarar. Bu nedenle, yabancı ülkede ne kadar rahattır insan!... Continue Reading →

The Abyss of Hell

Dante'nin İlahi Komedyası'ndaki Cehennem'in, Sandro Botticelli tarafından tasviri. Dante İlahi Komwsya'da Cehennemi, Dünya'nın merkezine inen devasa bir mağara olarak anlatmıştır. Bu mağara Tanrı, Lucifer'i Cennetten kovduktan sonra yaratmıştır. Botticelli'nin bu çok ünlü eseri Erken Rönesans dönemine aittir ve 1485 yılına tarihlenir. Bugün Vatikan Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Kaynak

John Berger- Görme Biçimleri

"Görüşü geleneğe göre biçimlenmiş belki de on altısından beri çırak ya da öğrenci olarak çalışmış bir ressamın kendi görüşünü olduğu gibi kabul edebilmesi, bu görüşü o zamana dek kullandığı uygulamalardan kurtarabilmesi gerekiyordu. Kendisini ressam yapan ölçüleri tek başına ele alıp değerlendirebilmesi gerekiyordu. Ressamlara yakıştırılan görme biçiminden kurtulmuş bir ressam olarak görebilmesi gerekiyordu kendisini. Bu da... Continue Reading →

Andrey Tarkovski- Mühürlenmiş Zaman

"Yaratma süreci her sanatçıda farklı yollar izler. Ancak bence, bütün sanatçılar -gizli ya da açık- halkla bir ilişki kurma, onlar tarafından anlaşılma umudu taşımaları ve uğradıkları her başarısızlığın altında ezilmeleriyle birbirlerine benzerler. Meslektaşları tarafından takdir edilen, dahası tanrısallaştırılan Cézanne'ı bir komşusunun ressam olarak kabul etmemesi, onun açısından ne büyük bir felaket olmuştu. Ancak bu yüzden... Continue Reading →

Sanat Sanat İçindir Ne Demek?

(İng. Art for art's sake; Fr. l'art pour l'art) "Sanatın toplumsal koşullar ve etkilerden tümüyle bağımsız olmasını ve sanatsal etki dışında hiçbir amaca yönelmemesini öngören bir <slogan>. Deyim Fransa'da <l'art pour l'art> biçiminde ortaya çıkıp tüm dünyaya yayılmıştır... Çağın burjuva zevklerinin tatmininden öte bir işlev taşımayan sanat anlayışına karşıt olarak, toplumsal isteklerden ve zevklerden bağımsız... Continue Reading →

Charles Baudelaire- Modern Hayatın Ressamı

Fantasmagoria "Flâneur'ün gözünde metropol, seyrine doyamadığı sonsuz bir gösteri; bir göz kamaştırıcı imgeler, baştan çıkaran düşler, fantasmalar âlemi: Fantasmagoria. Başta, evi saydığı, gece geç saatlere kadar ışıl ışıl pasajlar. Gaz lambalarının kullanıldığı mekânlar. Yeni yeni canlanan sokak hayatının, gece hayatının merkezleri. Modern gündelik hayat kültürünün beşikleri. Yeme içme, giyim kuşam görgüsünün, hazzın, cazibenin, modanın, lüksün... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑