Alain de Botton – Görmek ve Fark Etmek

botton

 

“Otomat (1927), yalnız başına oturmuş kahve içen bir kadını resmeder. Vakit gecedir, kadının üzerindeki mantodan ve şapkadan anlaşıldığı üzere dışarıda hava soğuktur. Görünüşe bakılırsa oda geniştir, boştur ve iyi aydınlatılmıştır. Dekor tamamen işlevseldir: mermer kaplı bir masa, sağlam görünen, siyah tahta sandalyeler ve beyaz duvarlar. Kadının yüzünde içe dönük, biraz da korkmuş bir ifade vardır, böyle yerlerde oturmaya alışkın değildir sanki. Belli ki o masaya oturmadan önce yaşamında bir şeyler ters gitmiştir. Kadın her şeyden habersizdir ya, yine de farkında olmadan resme bakan kişiyi öyküler yazmaya davet eder, onun geçmişiyle ilgili ihanet ya da kaybediş öyküleri. Kahve fincanını dudaklarına götürürken elinin titremesini engellemeye çalışır. Saat gecenin on biridir, aylardan Şubat’tır, yer Kuzey Amerika’da bir şehirdir.

Otomat, hüznün resmidir ancak hüzünlü bir resim değildir. İyi bir melankolik şarkının gücünü taşır. Eşyalar sert hatlıdır, evet, ama mekan tümüyle mutsuzluk taşıyan bir mekan değildir. Salonda başka yalnız insanlar da vardır; tek başına oturmuş, tıpkı resimdeki kadın gibi düşüncelere dalmış, toplumdan soyutlanmış bir halde kahvesini yudumlayan kadınlar ve erkekler. Toplumdan kopmuşluk, hepsinde ortak olan duygudur ve bu ortaklık insana yalnız olanın sadece kendisi olmadığını anımsatır. Hopper resimdeki kadının tek başınalığıyla özdeşleşmeye davet eder bizi. Resimdeki kadın onurludur, kendinden çok başkalarını düşünür; fakat başkalarına fazlaca güvenir, biraz naif bir hali vardır sanki. Bedeni, yaşamın sert bir köşesine çarpmıştır. Hopper bizi onun yerine koyar; biz, dışarıda yaşayanların yanına, evdekilerin karşısına yerleştirir.

Yol üzerindeki restoranlarda, yirmi dört saat açık olan kafeteryalarda, otel lobilerinde ve istasyon kafelerinde, yani kamusal olan ama yalnızlık hissi veren her yerde insan, yalnızlığının azaldığını fark eder, yepyeni ve bambaşka bir ortaklık duygusu keşfeder. Bu mekanlar tam anlamıyla ‘evden uzaktır’. Bu mekanlardaki parlak ışıklar ve umumi eşyalar, evin bizde sunduğu o sahte rahatlık duygusundan kaçmamızı, rahat bir soluk almamızı sağlar” (s. 94-95).

 

de Botton, Alain (2016). Görmek ve Fark Etmek, (çev. Ayşe Ece, Ahu S. Bayer, Ahu Antmen), Sel Yayınları, İstanbul.

 

hopper

Edward Hopper, Otomat, 1927

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: