Evet, evet… Fakat o, birazdan, birer birer uçup, gözden kaybolacak olan, aldatıcı bir seraptır. Ama tıpkı sihirli bir görüntüye benzeyen bu ufuk, şuanda olduğu gibi serapla kuşatılmamıştır her zaman. Onu, nice kez sayısız gök mızraklar da kuşatmış. Fakat onlar da, daha sonra gök serap gibi, bir bir uçup gitmiş, gözden kaybolmuş! Evet, bu, engin ufka... Continue Reading →
Muharrem Ergin – Orhun Abideleri
"Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim düşüncelere daldım. Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiş. Öyle düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri çevirerek düşünceye daldım. Müthiş düşünceye daldım. İki şadın ve küçük kardeş yeğenimin,... Continue Reading →
Ahmet Taşağıl – Gök-Türkler III
Bilge'nin Çin ile Mücadelesi ve Tonyukuk'un Stratejileri "Ülkesi içinde huzur sağlayan Bilge, gözünü artık Çin'e dikti. Çin'i baskı altına almanın gerekliliğine inanıyor, T'ang İmparatoruna akınlar ve yağmalar yapmanın planlarını hazırlıyordu. Üstelik yıllar önce Çin'e gidip teslim olan ailelerin geri dönmesi üzerine gücü artmıştı. Fakat, tecrübeli devlet adamı Tonyukuk buna engel oldu. Uzun ömrüne, yaşadığı... Continue Reading →
Laszio Rasonyi – Tarihte Türklük
"Göçebe Türkler tarafından, en eski çağlardan beri yetiştirilen at, tekmil kültüre veçhe veren, en önemli bir âmildir. Atın ehlileştirilmesi olmadan eskiçağ ve erken ortaçağ’ın büyük ölçüdeki kavimler göçleri tasavvur dahi edilemezler. Geniş bozkır bölgesinde eskiden iki çeşit yabanî at yaşıyordu. Her ikisi ancak son iki insan nesli zarfında ortadan kalktı. Bunlardan biri, Doğu-Asyaya kadar... Continue Reading →
Yaşar Kemal – Sevmek, Sevinmek, iyi Şeyler Üstüne
"Bir de Anadolu var. Yerleştiğimiz, özümsediğimiz topraklar. Bu topraklar kültür birikimlerinin toprağıdır. Bu topraklar, Urartuların, Greklerin, İyonyalıların, Asurluların, Frigyalıların, yani büyük uygarlıkların toprağıdır. Bu topraklar bir kültür birikiminin toprağıdır. Biz Orta Asyadan getirdiklerimizle, yolda aldıklarımızla büyük, on bin yıllık zengin bir kültür üstüne oturduk. Bu kültür toprağındaki birikimleri özümsedik. Kültürümüzü bu topraktakilerle besledik, zenginleştirdik.... Continue Reading →
İlber Ortaylı – Türklerin Altın Çağı
Altın Orda'nın önemi nereden geliyor? "Altın Orda'nın önemi Türklüğün tarihi evreleri bakımından çok belirgin; bilindiği üzere, tarihi düşüncemizde çok önemli bir prensip söz konusu. Buna göre Anadolu'daki Türklük büyük ölçüde 12. asrın ikinci yarısına, hatta 13. asra ait bir tarihi olgu. Hiç şüphesiz bir kavmin kültürel ve toplumsal oluşumu ve tarihi yapılanması açısından yeterli... Continue Reading →
Homeric – Moğol Kurdu
"Öküz Yılı'nda Börte dördüncü çocuğunu, sonradan Toluy olarak adlandırılacak oğlunu doğurdu. İşte o sıralarda, Toğrıl kendi oğlunun nerede olduğunu öğrendi. Nilka yanında bin Karaim atlısıyla Camuka'nın ordusuna sığınmayı başarmıştı. Toğrıl yazı oğlunun yanında geçirdi, sonra Temuçin'in obasına döndü. Nilka, Camuka'nın da yardımıyla Orhun'un kıyılarını geri almak umudundaydı. Bu umut Toğrıl'ı sevince boğsa da, Camuka'yı tasarılarının... Continue Reading →
Julian Baldick – Hayvan ve Şaman Orta Asya’nın Antik Dinleri
"Çinli tarihçiler kehanet ve sağaltıcılıktaki Hun uzmanlarına atıfta bulunur ve bize Hunların "dokuz göğe kurban edilmiş dokuz göğün büyücülerinden'' söz eder. Tarihçiler şamanlardan bahsediyor gibiler. Hastalıkları tedavi etmek için insan kurban etme yoluna başvurulduğunu öğreniyoruz: Roux Ortaçağ Moğollarının ölüme razı olarak bir hastayı ölümden kurtarabildiğine işaret eder. "Dokuz gök"e dayanarak, Çinli tarihçiler Hunlarda her göğün... Continue Reading →