Ernst H. Gombrich – İmge ve Göz

  "Sanat ve doğadaki evrimin, kolay bir tanınabilirliğin ötesinde başka koşulları gerçekleştirmeye çalıştığını varsayabiliriz. Belki de, 'primitif' olarak adlandırdığımız kabile üsluplarının son derece tedirgin edici ve anlatım gücü yüksek biçimleri de, huşu yaratan ya da korkutucu düzenlemelere doğru adım adım evrilmiştir. Kabul etmek gerekir ki bu standartları dile getirip formüle edecek kimse yoktu ortada. Belki... Continue Reading →

Alaeddin Şenel, Enis Doko, Hakan Çörekçioğlu ve Haluk Hepkon – Şifrelerden Sembollere Dan Brown

  “… Modern bilim ile mistik – büyüsel bilim arasında her şeyden önce paradigma farkı vardır. Bilindiği gibi, paradigma olarak adlandırılan şey, teorik ve pratik her türlü bilimsel etkinliğin kendisine dayandığı bir modeldir. Buna göre bilimsel paradigmalar doğa bilgisini elde etme yollarını ve evreni açıklama tarzlarını belirleyen yapısal modeller olarak iş görür. Birer yapısal model... Continue Reading →

Fehmi Baykan – Nietzsche’nin Felsefesi

  "Yeniden değerlendirme' öze-yabancılaşmayı (self-alienation) 'aşma' sürecedir. Öze-yabancılaşmayla tabiata-karşı değerler ve yaşama alışkanlıkları edinme yüzünden psişik-fizyolojik yapının katılaşmasını (scleroid), enerji alışverişinin ve duyguların bloke olmasını kast ediyorum. Moralizasyon (ahlakileşme) ilkesi yüzünden insan organizması katılaşarak dünyayı değerlendirme fonksiyonu tutucu, durağan hale gelir. Kişi, yemek yeme, cinsi duygu ve davranışlardan tutun da entellektüel yorumlarına kadar, bütün hayati... Continue Reading →

Hakan Çörekçioğlu – Modernite ve Ütopya

  "Eseri içerdiği hicivle, kelime oyunlarıyla ve tüm ironisiyle ciddiye alan yorumlar ise iki temel grupta toplanır. Birinci yorum More'un Utopia anlatısında önerdiği komünist alternatife yoğunlaşır ve More'u öncü bir sosyalist hümanist olarak selamlar. Bu yorum ünlü Alman Marksist Karl Kautskye'e kadar geri gider. Türkçe literatürde bu görüşün en önemli savunucularından biri Mina Urgan'dır. Her... Continue Reading →

İlber Ortaylı – İlber Ortaylı Seyahatnamesi

  'Efendi' Ziyaretçiler "Asıl önemlisi Japonlar doğulu bir millet; sabah akşam 'Helen-Hıristiyan uygarlığı' diye hele şimdilerde judeo ilaveli bir slogan benzeriyle büyümüyorlar. Ama dünyaya ve etrafa daha soğukkanlı ve mütevazı bir merakla bakıyorlar. İmparator Hirohito'nun kardeşi olan hanedanın en yaşlı üyesi 92 yaşındaki Prens Mikassa; Osmanlı minyatürlerini, bahusus IV. Murad'ın at üzerindeki tasvirini seyrederken 'Bu... Continue Reading →

İlber Ortaylı – Türklerin Altın Çağı

  Altın Orda'nın önemi nereden geliyor? "Altın Orda'nın önemi Türklüğün tarihi evreleri bakımından çok belirgin; bilindiği üzere, tarihi düşüncemizde çok önemli bir prensip söz konusu. Buna göre Anadolu'daki Türklük büyük ölçüde 12. asrın ikinci yarısına, hatta 13. asra ait bir tarihi olgu. Hiç şüphesiz bir kavmin kültürel ve toplumsal oluşumu ve tarihi yapılanması açısından yeterli... Continue Reading →

A.M. Celal Şengör – Aptalı Tanımak

  Yobazlar Gezegeninde Üniversite? 19 Mart 2005, Cumhuriyet Bilim Teknik’te Yayımlanmıştır* “Bugün, tüm dünyanın akılcı düşünceden tamamen uzaklaşmış, kendini inanca ve onun ürünü olan dinsel düşünceye vermiş sistemlerin egemenliğinde olduğu varsayılan bir durumda, şimdi anladığımız anlamda bir üniversitenin mümkün olup olmadağını tartışacağım. Böyle bir durum 4. Yüzyıl’la 10. Yüzyıl Avrupası için geçerliydi. İslam alemi benzer... Continue Reading →

Jeannie Labno – Rönesans Ayrıntıda Sanat

"Raffaello, Raffaello Sanzio ya da Santi olarak doğdu, Yüksek Rönesans'ın üslubunu oluşturan üç büyük sanatçının en genciydi. Raffaello, Dük Guidobaldo da Montefeltro'nun bu sanat yüzyılı boyunca İtalya çapında ressam olarak çalışan babasının yaşadığı Urbino'da doğmuştu. Zarif ve nazik üslubu üzerinde derin etkiler bırakan Perugino'dan eğitim aldı. 1504'te, yeni Floransa üslubuyla, özellikle de Leonardo da Vinci'nin... Continue Reading →

Dante Alighieri- İlahi Komedi

CEHENNEM YİRMİ ALTINCI MANZUME Sekizinci Çember, Yedincinin devamı. Büyük Cumartesi, 9 Nisan 1300, öğleye doğru "... Dünyayı aydınlatan, çehresini bizden, daha az sakladığı mevsimde, sineğin, yerini küçük sineklere bıraktığı saatte, tepede dinlenen köylü, bağ bozumu yaptığı yahut ekin ektiği vadide binlerce ateş böceğinin uçuştuğunu nasıl görürse, ben de sekizinci uçurumun dibini görmek mümkün olan noktaya... Continue Reading →

Felsefede ‘Cogito’ ve Sanatta ‘İmza’ Örneklerinde Modern Özne-nin Ortaya Çıkışı (Emergence of the Modern Subject in the Samples of ‘Cogito’ in the Philosophy and ‘Signature’ in the Art)

  Yazar: Harun Reşit Soya, Martı Esin Şemin   Özet: Bu makalenin amacı Rönesans ve Moderniteyle birlikte Batı düşüncesinde yükselen öznenin; önce sanat ardından da felsefedeki yansımalarını ortaya koyabilmek ve benzerliklerini açığa çıkarmaya çalışmak olacaktır. Skolâstik düşünce geleneğinde değerini tanrıdan alan özne ve nesne silikleşmiş; belirlenmiş bir dünyaya mahkûm ol-muşken bu yaklaşıma başkaldırma niteliği taşıyan... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑