Heinz Heimsoeth -Kant’ın Felsefesi

Kant’ın gençlik çağı için önemli noktalardan birisi de şudur. Gençliğinde o, henüz Leibniz’den gelen ve 18. Yüzyıl boyunca sürüp giden optimizmin(iyimserlik) yolu üzerindedir; ona göre, gerçekliğin bütününde yüksek bir uyum egemendir. Eğer biz, tanrı tarafından yaratılmış olan evrende yetkin olmayan, kötü, yıkıcı, amaçsız şeylerle karşılaşıyorsak; bu kusurlarla amaca uygun ve iyi olan arasında bir uzlaşmazlık,... Continue Reading →

Lokman Çilingir – Niçin Felsefe?

  "...Akademik felsefe (ilke olarak üniversitede yapılan, üniversal olan felsefe anlamında), popüler felsefeden genel olarak yönelttiği sorular açısından değil, daha ziyade çerçeve ve felsefi etkinliğin iç ve dış sınırlanımlarının belli formları açısından ayırt edilir. Profesyonel akademik felsefeci her şeyden önce felsefe yapmayı öğreten kişidir. Akademik felsefi etkinlikte tartışma ve sorunlarda kullanılan argümanlara dair tutarlı bir yaklaşım... Continue Reading →

Tuncar Tuğcu – Immanuel Kant ve Transendental İdealizm

  Transendental Mantık "Aristoteles doğru bilgiye ulaşabilmek için, bilen süjenin nasıl bildiğini, bilincin hangi ilke ve kurallar tarafından belirlendiğini araştıran eserine 'Organon' (Araç) adını vermiştir. Aristoteles bu araştırmasında, bilincin ve bilinç dışı nesneler evrenin aynı ilkeler tarafından belirlendiği postulatından hareket eder. Bilincin belirleyenlerini bilebilirsek, bilinç dışı gerçekliğin belirleyenlerini de bilebiliriz. Bilincin işlevini kavramların ve ifadelerin... Continue Reading →

Harun Tepe – Etik ve Meslek Etikleri

  Haberin Yayınlanması Karar Verenin Etik Sorunları: "Haberin gazetede ya da radyo-televizyonda sunulması, genel yayın ya da haber yönetmenine gelen haberler arasında hangilerinin sunulacağı ve hangi biçimde sunulacağı, çoğu iletişimbilimci tarafından haberin 'toplanması' ve 'seçilmesi'nden farklı bir işlem olarak görülmüştür; bu nedenle haberi yapan gazeteciler için ayrı, yayımcı için ayrı birer etik önerildiği de olmuştur.... Continue Reading →

Koşulsuz Buyruk Ne Demek?

"[Alm. kategorischer Imperativ] [Fr. impéraratif catégorique] [Es. T. mutlak emir]: Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan; bir eylemi başka herhangi bir erekle bağlılık kurmadan, yalnızca kendisi için, nesnel zorunlu olarak buyuran, anlamı doğrudan doğruya kendisinde olan buyruk. // Koşulsuz buyruk (kategorik imperatif) eylemin kendisine uyacağı ilke ve biçimi saptar. Bunu da Kant şöyle anlatır:... Continue Reading →

Maksim Ne Demek?

"[İng. maxim; Fr. maxime; Al. maxime] Genel olarak bir bireyin benimseyebileceği ya da bireye, eylemlerinde iyi bir yol gösterici olarak kabul etmesi tavsiye edilen davranış kuralı. Mantıktaki, genel bir kabul gören iddia ya da kural. Kant'ın ahlak felsefesinde, ahlaki özne için geçerli olduğu görülen pratik bir ilke. Söz konusu anlamı içinde, maksim pratik bir yasadan farklılık gösterir, çünkü... Continue Reading →

Gilles Deleuze – Kritik ve Klinik

YARGININ İŞİNİ BİTİRMEK İÇİN "Yunan trajedisinden modern felsefeye kadar, hazırlanıp gelişen, bütün bir yargı öğretisidir. Trajik olan, eylemden çok yargıdır ve Yunan trajedisi öncelikle bir mahkeme kurar. Kant, gerçek bir yargı eleştirisi icar etmez, çünkü bu kitap, tersine, öznel bir düşsel bir mahkeme kurar. Yahudi-Hristiyan gelenekten koparak eleştiriyi sürdüren Spinoza'dır; ve bu eleştiriyi yeniden ele... Continue Reading →

Karl R. Popper – Daha İyi Bir Dünya Arayışı

"...öncelikle kendimi, çağdaş olmayan bir felsefeci -bir zamanlar Kant'ın 'aydınlanma', diğerlerinin de 'aydınlatıcı' diye nitelediği, fakat günümüzde artık tanınmayan ve yok olmuş bir akımın taraftarı- olarak tanıtmak istiyorum. Bu da, benim bir rasyonalist olduğum ve de doğruya ve akla inandığım anlamına gelir. Fakat bu, insan aklının her şeye kadir olduğuna inandığım anlamına gelmez. Bir rasyonalist, bizim akılcılık-karşıtı dostlarımızın iddia ettiği gibi, saf bir us-varlığı olmak

Erek Ne Demek?

"(fr. fin; alm. Ende, Zwec; ing. end, purpose). Ulaşılmak istenen nokta. Gerçekleştirilmesi düşünülen amaç. Yönelinen bir son nokta. Her erek bir tasarımın sonucudur ve ulaşılması bir sınırı belirler. Latincede finiş ‘sınır’ demektir. Kendinde erek, Kant felsefesinde öznel ya da göreli ereğe karşıt olarak nesnel ya da zorunlu erektir. Öznel ya da bireysel ereğin evrensel bir... Continue Reading →

Alman İdealizmi Ne Demek?

"(İng. German idealism; Al. idéalisme allemande). Almanya'da 18. yüzyılda Kant'la başlayan ve daha sonra Hegel, Schelling, Fichte gibi düşünürlerle devam eden felsefe geleneği. Alman idealist felsefe geleneğinin ilk büyük düşünürü olan Kant, gerçekliği, fenomenler dünyası ve kendinde şey alanı olarak ikiye bölmüş ve diskürsif düşünceyi fenomenler alanıyla sınırlamak suretiyle, natüralist doğa görüşüne ve dolayısıyla doğalcılığın... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑