YARGININ İŞİNİ BİTİRMEK İÇİN
“Yunan trajedisinden modern felsefeye kadar, hazırlanıp gelişen, bütün bir yargı öğretisidir. Trajik olan, eylemden çok yargıdır ve Yunan trajedisi öncelikle bir mahkeme kurar. Kant, gerçek bir yargı eleştirisi icar etmez, çünkü bu kitap, tersine, öznel bir düşsel bir mahkeme kurar. Yahudi-Hristiyan gelenekten koparak eleştiriyi sürdüren Spinoza’dır; ve bu eleştiriyi yeniden ele alıp ona bir ivme kazandıracak dört önemli öğrencisi olmuştur. Nietzsche, Lawrence, Kafka, Artaud. Dördü de, tuhaf bir biçimde, kişisel olarak yargıdan çekmişlerdir. Suçlamanın, tartışmanın, kararın olabildiğince birbirine karıştığı bu noktaya gelmişlerdir. Nietzsche, büyük bir meydan okumayla karşı koyduğu tüm dayalı döşeli pansiyonları sanık olarak dolaşır; Lawrence, en küçük suluboya resmine bile bulaşan ahlaksızlık ve pornografi suçlamasına maruz kalarak yaşar; Kafka, bitmeyen nişanlılıklarından dolayı yargılandığı “otel mahkemesinden” kurtulmak için “bütün masumiyetiyle şeytansı” görünür.(Bkz. Elias Cannetti, L’autre procés [Öbür Dava, Kamuran Şipal (çev.), Cem Yayınevi, 1994]. Ve yargıdan, en sert biçimi olan korkunç psikiyatrik bilirkişi raporuyla Van Gogh-Artaud’dan daha çok çekmiş olan var mıdır?”(s. 156).
Deleuze, Gilles (2013), Kritik ve Klinik, (çev. İnci Uysal), Norgunk Yayıncılık, İstanbul.
Bir Cevap Yazın