Herakleitos – Kırık Taşlar

  CXIV "Işık gibi yanıp söner insan geceleyin" (s. 134)   CVI "Bilgeler bilgesi Homeros gibi Yunanlılar arasında   Yanıldı insanlar görünür nesneleri tanımada   Yanıltmıştı çünkü onu bitlerini kıran çocuklar:   Görüp tuttuğumuzu bırakırız göremeyip tutamadığımızı götürürüz derken" (s. 126)   CVII "Yanılıyordu Homeros derken:   Şu çekişme ortadan kalksa tanrılar, insanlar arasında  ... Continue Reading →

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Yeraltından Notlar

"İnsan kim olursa olsun her zaman ve her yerde aklının ve çıkarının ona söylediği gibi değil de canı nasıl istiyorsa öyle davranmayı sevmiştir. Kendi çıkarına karşı bir şeyi istemek, hatta bazen olumlu olarak istemek zorunda kalmak da (işte bu benim fikrim) mümkün. Kendi öz, bağımsız ve hür iraden, en garibinden de olsa kendi öz kaprisin,... Continue Reading →

Tutiname Ne Demek?

"Bir papağanın ağzından anlatılıyormuş gibi sunulan, eğlendirici, öğütleyici yanları bulunan Sanskrit edebiyatında oluştuğu varsayılan bir halk masalı" (s. 367).   Özdemir, Emin (2014). Açıklamalı-Örnekli Edebiyat Sözlüğü, Bilgi Yayınevi, Ankara.

Gilles Deleuze – Kritik ve Klinik

YARGININ İŞİNİ BİTİRMEK İÇİN "Yunan trajedisinden modern felsefeye kadar, hazırlanıp gelişen, bütün bir yargı öğretisidir. Trajik olan, eylemden çok yargıdır ve Yunan trajedisi öncelikle bir mahkeme kurar. Kant, gerçek bir yargı eleştirisi icar etmez, çünkü bu kitap, tersine, öznel bir düşsel bir mahkeme kurar. Yahudi-Hristiyan gelenekten koparak eleştiriyi sürdüren Spinoza'dır; ve bu eleştiriyi yeniden ele... Continue Reading →

Ziya Gökalp – Durma Vur (şiir)

  Durma Vur "Durma, Yunan, durma, kibrini artır! Türklüğün başına hakaret yağdır! Uyuyan bir kavme bu zillet azdır.   Vur, eski kölesi, utandır onu! Bırakma, uyusun, uyandır onu!   Bu yurdun hazinesi onun elinde; Fakat anahtarı senin belinde, Kalmış aç ve garip kendi ilinde.   Vur, eski kölesi, utandır onu! Bırakma, uyusun,uyandır onu!   Zorla... Continue Reading →

Ernest Hemingway -İhtiyar Adam ve Deniz

"...Köpek balığı marlinin kafasını bıraktı ve yuvarlanarak uzaklaştı. Gelen sürüden sonuncu köpek balığıydı bu. Artık onların yiyebilecekleri bir şey kalmamıştı. İhtiyar adam şimdi soluk alamıyordu. Ağzında acayip bir tad duyuyordu. Bu bakır gibiydi ve tatlıydı. Bir an bu taddan korktu. Ama fazla değildi bu. Okyanusa tükürerek, <bunu yiyin, galano'lar> dedi. <Ve bir insan öldürdüğünüzü hayal... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑