Kemal Okuyan – Devrimin Gölgesinde: Berlin, Varşova, Ankara 1920

''İşaret etmek istediğim, aralarındaki bütün ayrımlara karşın, Bakü Kurultayı'nın katılımcılarının önemli bölümünün dünya devriminin yayılması lafzıyla Sovyet düzeni için yıkıcı ve bölücü bir program etrafında toplanmakta oluşudur. 'Müslüman coğrafyanın tüm sınıfları proleterdir' demeye başlayan Galiyev ve diğerlerinin, Lenin'i çarpıtarak referans olarak gösterdikleri Avrupa'da işçi sınıfının 'satın alındığı' tezinden hareketle, 'Komünizm' ya da 'Bolşevizm' sancağı altında... Continue Reading →

Özgür Şen – Marx’ın Marksizmi

''Sosyalizm insanlığın tarih boyunca ürettiği sorunların, insanın kendi kurduğu bir bulmacanın çözümüdür. Bu sorun ve bulmacanın tarihsel karakteri hiçbir şekilde yok edilemez. Başka bir deyişle, insanlığın komünizm idealinden en uzak düştüğü karanlık zamanlarda dahi, bu idealin tarihsel temelleri sapasağlam ayaktadır. Bu idealin toplumsal öznesi olarak işçi sınıfının yapması gereken bu tarihsel temellerin üzerinde devrimci bir... Continue Reading →

Nevzat Evrim Önal – Bilmiyorlar, Ama Yapıyorlar

''Oysa aydınlanmanın acımasız bir diyalektiği vardır: Işığın varlığı anca nesneye düşüp yansıdığında görünür hale gelir ve ışık enerjidir, kaynağını tüketir. Yani, aydınlanmış olmak bir insanın kendi kendine yaşayacağı bir durum değildir, sürdürülmesi ancak başkalarını aydınlatmak için emek vererek mümkündür. Bu, aydınlanmış insanın yalnız sorumluluğu değil, varlık koşuludur. Tekelleşmiş burjuvazi, aydınlanmanın toplumsal mirasını reddederken, eğitimli emekçilere... Continue Reading →

Suat Derviş – Çılgın Gibi

''Hele sevgi hususunda Celile müthiş bir kadındı, çünkü sevdiği anda saadetlerin en müthişini tattırmaya muktedir olan bu kadın, sevmediği andan itibaren hiç acımadan, hiç tereddüt etmeden, hiç utanmadan aldatabiliyordu. Zaten Muhsin, Celile'nin sevdiği daha doğrusu sever göründüğü zamanlarda da samimi olarak nasıl duygularla hareket ettiğini takdir edemiyor, daha doğrusu onun samimiyetine hiçbir zaman inanamıyordu. Çünkü... Continue Reading →

Alan Sokal – Şakanın Ardından

“Sonunda gerçek ortaya çıktı: kültürel çalışmalar dergisi Social Text’in İlkbahar/Yaz 1996 nüshasında yayımlanan makalem ‘Sınırları Aşmak: Kuantum Kütleçekiminin Dönüştürücü Bir Hermeneutiğine Doğru’, aslında bir paradi. Social Text editörleri ve okuyucularıyla birlikte daha geniş entelektüel çevreye de, gerekçelerimin ve gerçek görüşlerimin parodi olmayan bir açıklamasını borçlu olduğum ortada. Burada amaçlarımdan biri de Sol içinde beşeri bilimlerle... Continue Reading →

İdeoloji Ne Demek?

"[Alm. Ideologie] [Fr. Idéologie] [İng. ideology] [Es.T. ilm-i suver-i akliye]: 1- Terimin yaratıcısı Destutt de Tracy'ye göre ideolji, 'ideler bilimi'dir, ideleri (geniş anlamıyla bilinç olaylarını), idelerin niteliklerini, yasalarını, gösterdikleri anlamlarla bağlantılarını ve kökenlerini inceler. 2- (Küçültücü anlamda) Gerçekliği olmayan, soyut düşüncelere dayanan kuram. 3- Kendine özgü verilere dayanarak geliştiğini sanan, gerçekte ise toplumsal ve ekonomik... Continue Reading →

Theodor W. Adorno ve Max Horkheimer – Teori ve Pratik Üzerine Bir Tartışma (1956)

  "Horkheimer- Teorimiz pratiğe artık doğrudan hizmet etmese, pratikle arasındaki bağ tamamen karanlık olsa da, öyle veya böyle pratiğe yine de hizmet edeceğini söyleyebiliriz. Düşünce çok ciddi bir anlamda yönünü kaybetti. Felsefe bu bakımdandan sanattan ayrılıyor. Felsefi bir bağlamda dünyanın adaletsizliğinden ve yalancılığından bahsederken, dünya adaletsiz ve yalancı olmadığını, çünkü  başka bir alternatifi bulunmadığını, sadece... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑