”İşaret etmek istediğim, aralarındaki bütün ayrımlara karşın, Bakü Kurultayı’nın katılımcılarının önemli bölümünün dünya devriminin yayılması lafzıyla Sovyet düzeni için yıkıcı ve bölücü bir program etrafında toplanmakta oluşudur.
‘Müslüman coğrafyanın tüm sınıfları proleterdir’ demeye başlayan Galiyev ve diğerlerinin, Lenin’i çarpıtarak referans olarak gösterdikleri Avrupa’da işçi sınıfının ‘satın alındığı’ tezinden hareketle, ‘Komünizm’ ya da ‘Bolşevizm’ sancağı altında yeni bir mülk sahibi sınıfı palazlandırmaktan başka bir şeye yaramayacak bir strateji geliştirmeye çalıştığı açıktı. Oysa, Lenin ve Stalin, yol haritasını, bu coğrafyada zaten kendisini hissettiren burjuva milliyetçisi akımları olduğu gibi kabul etmek, onların İngiltere’nin varlığını ve etkisini sınırlandırma mücadelesini desteklemek, bu hareketlerin ‘komünizm’ taklidi yapmasına izin vermeyerek bağımsız komünist partilerinin kurulması ve tutunmasını teşvik etmek biçiminde belirlemişti.” (s.245)
Okuyan, Kemal (2019). Devrimin Gölgesinde: Berlin, Varşova, Ankara 1920, Yazılama Yayınevi, İstanbul.
Bir Cevap Yazın