Sadık Erol Er – Gilles Deleuze’ün Fark Felsefesi

  “Deleuze’ün bu saptamaları Platoncu idealizm’e ve geleneksel felsefenin metafizik yapılarına karşı özcü-olmayan, çoğulcu, kişiselci-olmayan ve anti-hümanist bir Nietzsche yorumuna dönüşünün başlangıcı olarak okunabilir. Çünkü daha güç istenci sorgulamasına geçmeden Deleuze ilk önce Nietzsche’yi, Platon’dan beri batı metafiziğini belirleyen özcü ‘soru biçimi’ni tashih ettiğinin altını çizerek soruşturmasını bu bağlam üzerinden yürütür. Deleuze, Platon’da temel felsefi... Continue Reading →

Yeşil Kuşak Ne Demek?

  "[Alm. Grüngürtel, grünstreifen] [Fr. Ceinture verte, bande de verdure] [İng. Green belt]: Bahçekentlerin, kentleşmenin etkisiyle yozlaşmasını, bozulmasını, taş yığınına dönüşmesini önlemek için, kentlerin düzentasarlarında öngürülen, orman ve koru gibi yeşil alanların oluşturduğu, üzerinde yalnız tarımsal etkinliklere olur verilen, yapı yapılamayan genişçe kuşak." (s. 128) Keleş, Ruşen (1980). Kentbilim Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara.   Görsel Kaynak

Çekirdek Konut Ne Demek?

"[es. t. nüve mesken] [İng. Core housing]: 1- Özellikle az gelişmiş ülkelerde yaşayan dar gelirli ailelere devlet desteğiyle sağlanan ve ilerde aile genişledikçe, olanakları arttıkça yeni odalar eklenebilecek biçimde tasarlanan küçük konut türü. 2- Bir konutun, bir ailenin en az yeterli koşullarda barınmasını sağlayan, bir yaşama ve yatma bölümüyle iş özeklerinden oluşan kesimi." (s. 32)... Continue Reading →

Gökdelen Ne Demek?

Tokyo   "[Alm. Wolkenkratzer] [Fr. Gratte-ciel] [İng. Skyscraper]: Büyük kentlerin özeğinde yer alan, kentin ekin, tecim ve işgörü etkinliklerinin genişliği ve yoğunluğu oranında sayıları çoğalan, kentözeğine, yükseklikleri yüzünden özel bir görünüm ve özyapı kazandıran çok yüksek yapılara verilen ad." (53-54) Keleş, Ruşen (1980). Kentbilim Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara.   Görsel Kaynak

Gecekondu Ne Demek?

Ankara'da gecekondular   "[Alm. Blechbudengebiet] [Fr. Bidonville] [İng. Squatter house, shanty]: Bayındırlık ve yapı kurallarına aykırı olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel kişilerin toprakları üzerine, toprak iyesinin istenç ve bilgisi dışında, onamsız olarak yapılan, barınma gereksinmeleri devletçe ve kent yönetimlerince karşılanamayan yoksul ya da dar gelirli ailelerinin yaşadığı barınak türü." (s. 48) Keleş,... Continue Reading →

Düşkent Ne Demek?

Campanella'nın Güneş Ülkesi Ütopyası   "[es. t. ütopya, ütopik şehir, ideal şehir] [Fr. utopie, cite ideal] [İng. utopia, ideal city]: Geçmiş yüzyıllar içinde, kentlerin düzenli ve tasarlı bir biçimde gelişmesine önem vermiş ve bu yolda çalışmış kimselerin, ekonomik olanaklarının elverişliliğini, yerleşim yerlerinin özgül koşullarını, halkın eğilimlerinin hesaba katmaksızın, her yerleşim yeri için değişmez bir biçimde... Continue Reading →

Damalıtasar Ne Demek?

Antik Milet Kentinin planı   "[İng. Chess board plan, gridiron plan]: 1- Bir kenti, aşağı yukarı dörtgen yapı adalarına bölmeyi amaçlayan kentsel düzentasar. 2- Eski Mısır ve Mezopotamya kentlerinin biçimlerinden esinlenen, Yunan ve Roma kentlerinin düzentasarlarıyla bu geleneği benimsemiş bulunan ve çağdaş kent tasarlamasında da kullanılan bir tasar türü. 3- Havadan bakıldığında, birbirini dik açılarla... Continue Reading →

Kent Toplumbilimi Ne Demek?

Hong Kong   "[es. t. Şehir sosyolojisi] [Alm. Stadtsoziologie] [Fr. sociologie urbaine] [İng. Urban sociology]: Kent topluluklarının tarihini, örgütlenmesini, gelişmesini, bu toplulukları oluşturan bireylerin aralarındaki etkileşimleri, bunun davranışlar üzerindeki etkilerini ve kentsel yaşamın karmaşık yapısına daha iyi uyum sağlanmasına yarayacak araçların incelenmesini ve açıklanmasını konu edinen toplumbilim dalı." (s. 74)   Keleş, Ruşen (1980). Kentbilim Terimleri... Continue Reading →

Bölge Tasarlaması Ne Demek?

Barselona "[es. t. mıntıka planlaması, bölge planlaması] [Alm. Regionalplanung, Raumordnung] [Fr. Amenagement Regional] [İng. Regional planning]: 1- Bir kentten daha geniş ama bir ülkeden daha küçük bir alan için, başlıca ekonomik etkinliklerin uzamda ussal bir biçimde dağılmalarını sağlamak, bunlara uygun bir yerleşme yapısı oluşturmak, aralarındaki iletişimi kurmak ve gerekli açık ve yeşil alanları bırakmak amacıyla,... Continue Reading →

Anıt Ne Demek?

The Colosseum, Rome   "[es. t. abide] [Alm. Denkmal] [Fr. monument commemoratif] [İng. monument]: Önemli tarihsel olayların geçtiği ya da kazıbilim, çağbilim ve sanat yönünden bir önemi ve özelliği bulunan, bunlarla ilgili kişilerin ve olayların anısını yaşatmak amacıyla, kentlerin herkesin gezip görebileceği yerlerine yerleştirilen, korunması ve çevresiyle birlikte değerlendirilmesi gerekli her türlü taşınmaz yapıtasarcılık yapıtlarıyla,... Continue Reading →

Foucault İçin ‘Söylem (Discours)’ Ne Demek?

 “Söylem Foucault'da genel olarak, farklı alanlara ait olabilen, fakat her şeye rağmen ortak çalışma kurallarına uyan bir ifadeler birliğini gösterir. Bu kurallar dilbilimsel ya da biçimsel değildir, ama onlar tarihsel olarak belirlenmiş belirli bir sayıdaki bölmeyi yansıtırlar (en büyük akıl/akıldışı bölmesi örneğin). Özel bir döneme özgü olan ‘söylemin düzeni’ o halde hem ilkesel ve düzenli... Continue Reading →

Foucault İçin ‘Arkeoloji’ Ne Demek?

"Arkeoloji’ terimi Foucault'nun eselerinin -Kliniğin Doğuşu, Tıbbî Bakışın Bir Arkeolojisi (1963); Kelimeler ve Şeyler, İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi (1966) ve Bilginin Arkeolojisi (1969)- başlıklarında üç kez görünür ve 70'li yılların başına kadar filozofun araştırma yöntemini belirler. Tarihsel bir alanı yeniden kurmak söz konusu olduğunda, belirli bir dönemin bilgisine ilişkin söylemlerin doğuş koşullarını genellikle elde etmek... Continue Reading →

Yaşam Atılımı Ne Demek?

"[Fr. elan vital] [Es.T. hayat hamlesi]: (Bergson'da) Yaşam ileri götüren güç; yaşamın her türlü gelişmesinde kendini belirten, yaratmadan yaratmaya sıçramayı sağlayan güç, evrenin ana, temel gücü. // Bergson bu terimi 'Yaratıcı Evrim' adlı yapıtında kullanmıştır" (s. 185).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.     Görsel Kaynak

Saltık Ne Demek?

"[Alm. absolut] [Fr. absolu] [İng. absolute] [Lat . absolutus = çözük] [Es. T. mutlak]: 1- Kendi başına var olan; hiç bir şeyle bağlı olmayan; bağımsız, koşulsuz. 2- Hiç bir şeyle sınırlanmayan. 3- Başka bir şeye ilintisi olmayan. 4- (Fizikötesi anlamda) Gerçekte olduğu gibi düşüncede de hiç bir başka şeyle bağlı olmayan ve varlık nedenini kendinde... Continue Reading →

Peripatetikler Ne Demek?

"[Alm. Peripatetiker] [Fr. peripateticien] [İng. Peripatetics] [Yun. peripatetikos = gezinenler] [Es. T. Meşaiyun]: Aristoteles'in yandaş ve öğrencileri. // Aristoteles felsefe tartışmalarını ve konuşmalarını bir aşağı bir yukarı gezinerek yaptığı için, okulu Peripatos adını almıştır" (s. 141).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Ortakduyu Ne Demek?

"[Alm. Gemeinsinn] [Fr. sens commun] [İng. common sense] [Lat. sensus communis] [Yun. koine aisthesis] [Es. T. hiss-i müşterek]: 1- (Aristoteles ve skolastik felsefede) Çeşitli duyu organlarının verilerini birleştiren, başka bir deyişle, aynı nesneden duyuların her biri ile alınan türlü duyumları düzenleştirerek o nesneyi tek ve aynı nesne olarak algılanır kılan yeti. 2- a. Belli bir... Continue Reading →

Organon Ne Demek?

"(Yun.): Alet, araç  Aristoteles'in mantıkla ilgili yaptıklarının bütününe verilen ad. Aristoteles'in kendisinin mantık için kullandığı terim 'analitik'tir. Aristoteles'te mantık doğru düşünmenin yöntemi ve sanatı, bilimlerin yöntemidir. Organon denmesinin nedeni de bu anlamla ilgili: Doğru düşünmenin aleti; bilimsel bilgiye götüren araç" (s. 129).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Monad Ne Demek?

"[Alm., Fr., İng. Monade] [Yun. monas=bir olan]: 1- (Eski Yunan felsefesinde) Bölünmez birlik (Ptaton'da idea). 2- (Giordano Bruno'da) Fiziksel ve ruhsal gerçekliğin öğelerinden her biri. 3- (Leibniz'de) Artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki tözlerin her biri" (s. 122).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Mathexis Ne Demek?

"(Yun.): Pay alma, katılma. Platon'un -> idea öğretisinde algılanan nesnelerin idealarla olan ilişkisini belirlemede kullandığı terim: Nesneler ideaya-bu gerçek varlığa- katılmakla, ondan pay almakla belli bir şey olurlar" (s. 121).   Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

Koşulsuz Buyruk Ne Demek?

"[Alm. kategorischer Imperativ] [Fr. impéraratif catégorique] [Es. T. mutlak emir]: Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan; bir eylemi başka herhangi bir erekle bağlılık kurmadan, yalnızca kendisi için, nesnel zorunlu olarak buyuran, anlamı doğrudan doğruya kendisinde olan buyruk. // Koşulsuz buyruk (kategorik imperatif) eylemin kendisine uyacağı ilke ve biçimi saptar. Bunu da Kant şöyle anlatır:... Continue Reading →

Kendinde Şey Ne Demek?

"[Alm. Ding an sich] [Fr. chose en soi] [İng. thing in itself] [Es. T. bizatihi şey]: Bilen özneden, bilinçten bağımsız olarak kendi başına var olan, deneyin ötesinde bulunan, şey. Bu anlamda: 1- (Aristoteles'te ve skolastik felsefede) -> Tözle eşanlamlı, 2- (Kant'ta) -> Noumenon"la eşanlamlı, düşünceden bağımsız olarak var olan. Bize verilmiş olan, şeyin yalnızca görünüşüdür,... Continue Reading →

İdeoloji Ne Demek?

"[Alm. Ideologie] [Fr. Idéologie] [İng. ideology] [Es.T. ilm-i suver-i akliye]: 1- Terimin yaratıcısı Destutt de Tracy'ye göre ideolji, 'ideler bilimi'dir, ideleri (geniş anlamıyla bilinç olaylarını), idelerin niteliklerini, yasalarını, gösterdikleri anlamlarla bağlantılarını ve kökenlerini inceler. 2- (Küçültücü anlamda) Gerçekliği olmayan, soyut düşüncelere dayanan kuram. 3- Kendine özgü verilere dayanarak geliştiğini sanan, gerçekte ise toplumsal ve ekonomik... Continue Reading →

Anlak Ne Demek?

"[Alm. Intelligenz] [Fr. İng. intelligence] [Lat. intelligentia] [Es. T. zeka]: Kavrayış; anlayış; kavrama ve yargılama yetisi. Buna göre: 1- Karışık şeyleri, olayları çabuk kavrama ve kolaylıkla onlara uyma yeteneği. 2- Bilmeye yönelen yeti ve yeteneklerin toplamı (algılama, kavrama, soyutlama, kavram kurma , genelleştirme, birleştirme, sonuç çıkarma, eleştirme, yargılama, çözümleme]. a. (Duyuma karşıt olarak) Anlıkla eşanlamlı,... Continue Reading →

Açık ve Seçik Ne Demek?

"[Alm. kier und deutlich] [Fr. clair et disttinc] [İng. clear end distinct] [Lat. clarus et distinctus, clare et distincte] [Es. T . vazıh ve mütemeyyiz]: (Descartes'ta) Bir bilginin doğruluğunu belirleyen ölçütler: Konusu bize doğrudan doğruya, araçsız olarak verilmiş bilgi açık; konusu başka, şeylerden ayrı, onlarla karışmamış olan bilgi de seçiktir" (s. 13)   Akarsu, Bedia... Continue Reading →

Gidimli Ne Demek?

"(lat. discursus; fr. discursif, alm. diskursiv, ing. discursive). Bir önermeyi bir başka önermeden usavurma yoluyla çıkaran düşünce. Sezgisel düşüncenin tersine, önermeden önermeye geçerek yani aracı önermeler kullanarak ya da bir başka deyişle dolaylı çıkarımlar yaparak sonuca ulaşan düşünce. Gidimli düşünce adım adım, usavurmalarla ilerleyen düşüncedir" (s. 235).   Timuçin, Afşar (2004). Felsefe Sözlüğü, Bulut Yayınları, İstanbul.

Teodise Ne Demek?

"(theodicy) Yunanca theos (Tanrı) ve dike (adalet) sözcüklerinden türetilen bir terim. Metafizikte, dünyanın Tann'nın yarattığı şekliyle temsil edilmesi, dünyanın bazı karakteristik özelliklerinin, genellikle ortakduyusal deneyimle çelişen özellikleri olması gerektiğini kanıtlamanın bir yöntemini sunuyordu. Bunun için, Tanrı'nın iyiliği ve her şeye kadir olmasına bakarak, görünen kötülüklere ve çekilen acılara rağmen dünyanın kendisinin de iyi olması gerektiği sonucuna... Continue Reading →

Tahakküm Ne Demek?

"(domination) Baskıyla ya da baskıya dayanmayan rızayla kurulan egemenlik. Tek tek kişiler veya gruplar, ya kaba kuvvetle ya da iktidarlarını başkaları meşru kılarak üzerinde güç kullanabilirler. Max  Weber üç saf 'meşru tahakküm' tipi saptamıştı (bunlar bugün herhalde, kendi meşruiyet iddialarının dayandırıldığı gerekçelere göre sınıflandırılmış otorite tipleri olarak düşünülebilir). Bu üç tahakküm tipi şunlardır: akılcı-hukuksal (genel kabul... Continue Reading →

Sivil İtaatsizlik Ne Demek?

  "(civil disobedience) Sivil itaatsizlik terimi, dar anlamıyla, bir topluluğun tümünün veya bir kısmının, hükümet politikalarını şiddete dayanmayan yollarla değiştirme çabası içinde, devletin yasaları ve düzenlemelerine uymayı ya da vergi ödemeyi reddetmesi için kullanılır. Hindistan'da Britanya egemenliğine karşı yapılan Gandhici protestolar bu yöntemin açık bir örneğidir. Daha yakın zamanlara ilişkin bir örnek verirsek, Britanya'da seçmenlerin... Continue Reading →

Serflik Ne Demek?

"(serfdom) Köleliğe benzeyen, ama esas olarak Ortaçağ Avrupası'nda feodalizmle birlikte anılan bir özgür olmama (bir nevi yarı esaret) biçimi. Yaşadıkları süre boyunca, belirli kullanıcılarla onların varislerine bağlı olan serflerin, derebeyine bağlılık aracılığıyla toprak sahibi efendilerine hizmet etmelerini anlatan bu sistem, aynı zamanda bir otorite ve iktisadi adaptasyon sistemini yansıtmaktaydı" (s. 650).   Marshall, Gordon (1999). Sosyoloji... Continue Reading →

Popüler Kültür Ne Demek?

  "(popular culture) Kültür, antropolojinin merkezi kavramıdır ve insanların tüm ortak bilgisini, teknolojileri, değerleri, inançları, adetleri ve davranışlarını kapsar. Basit toplumlar, herkesçe paylaşılan, tek bir bütünleştirilmiş kültüre sahipken; karmaşık toplumlar, çok sayıda kültür ve alt-kültür tabakaları ile düzeylerini barındırabilir. Popüler kültür ile genellikle 'yüksek' diye adlandırılan kültür arasındaki ayrım oldukça önemlidir. Yüksek kültür, klasik müzik,... Continue Reading →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑