“(civil disobedience) Sivil itaatsizlik terimi, dar anlamıyla, bir topluluğun tümünün veya bir kısmının, hükümet politikalarını şiddete dayanmayan yollarla değiştirme çabası içinde, devletin yasaları ve düzenlemelerine uymayı ya da vergi ödemeyi reddetmesi için kullanılır. Hindistan’da Britanya egemenliğine karşı yapılan Gandhici protestolar bu yöntemin açık bir örneğidir. Daha yakın zamanlara ilişkin bir örnek verirsek, Britanya’da seçmenlerin önemli bir oranının, yerel yönetimlerin harcamalarına yeni kaynaklar yaratmak amacıyla, ‘kelle vergisi’ diye adlandırılan bir vergiyi ödemeyi kabul etmemelerinden ve bu verginin toplanmasını başarıyla engellemelerinden bahsedebiliriz. Fakat sivil itaatsizlik, daha genel bir kapsamda, kolektif protestonun başka (bazen şiddete dayalı) biçimlerine (ayaklanmalar gibi) kayabilir; bu yüzden bu fenomen için kesin sınırlar belirlemek kolay olmayabilir. Belli vergilere karşı barışçıl
protestolar olarak tasarlanan eylemler (herhangi bir nedenden dolayı) şiddet olaylarına dönüşebilir; demek ki, bu tür eylemleri tam bu kavramla adlandırmak, genellikle eylemcilere kara çalmak isteyen devletin işine gelmektedir” (s. 662).
Marshall, Gordon (1999). Sosyoloji Sözlüğü, (çev. Osman Akınhay, Derya Kömürcü), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.
Bir Cevap Yazın