"Sirius masum bir adam gibi hareket etmedi. Şişman Hanım'a yönelik saldırı -Gryffindor Kulesi'ne bıçakla girmek- Ölü ya da diri, Pettigrew olmadan Profesör Snape'in ifadesini geçersiz kılma şansımız sıfır.' 'Ama siz bize inanıyorsunuz.' 'Evet, inanıyorum,' dedi Dumbledore sakin sakin. 'ama başkalarının hakikati görmesini sağlayacak ya da Sihir Bakanı'nı aşacak gücüm yok...' Harry onun ağırbaşlı yüzüne... Continue Reading →
Gidimli Ne Demek?
"(lat. discursus; fr. discursif, alm. diskursiv, ing. discursive). Bir önermeyi bir başka önermeden usavurma yoluyla çıkaran düşünce. Sezgisel düşüncenin tersine, önermeden önermeye geçerek yani aracı önermeler kullanarak ya da bir başka deyişle dolaylı çıkarımlar yaparak sonuca ulaşan düşünce. Gidimli düşünce adım adım, usavurmalarla ilerleyen düşüncedir" (s. 235). Timuçin, Afşar (2004). Felsefe Sözlüğü, Bulut Yayınları, İstanbul.
Walter Benjamin – Esrar Üzerine
"Marsilya, 29 Temmuz. Uzun bir tereddütten sonra, akşam yedide esrar içtim. Gün boyu Aix'teydim. Yüz binlerce insanın yaşadığı ama kimsenin beni tanımadığı bu şehirde, rahatsız edilmeyeceğimi bilmenin mutlak kesinliğiyle yatağımda uzanmış yatıyordum. Gene de küçük bir çocuğun ağlaması huzurumu kaçırıyor. Üç çeyrek saat geçmiştir diye düşünüyorum. Ama sadece yirmi dakika geçmiş. (...) Yatağımda öylece... Continue Reading →
Michel Foucault – Entelektüelin Siyasi İşlevi (Seçme Yazılar 1)
"İktidar, hukuk ve hakikat arasındaki ilişkinin mekanizmasının kendisini değil, bu ilişkinin yoğunluğunu belirtmek için yalnızca şunu diyelim: Hakikati talep eden ve işlev görmek için ona ihtiyaç duyan iktidar tarafından hakikati üretmeye zorlanıyoruz; hakikati söylemek zorundayız, hakikati itiraf etmeye ya da bulmaya mahkumuz. İktidar sorgulamaktan, bizi sorgulamaktan vazgeçmez; araştırmaktan, kaydetmekten vazgeçmez; iktidar hakikat arayışını kurumsallaştırır,... Continue Reading →