“…Akademik felsefe (ilke olarak üniversitede yapılan, üniversal olan felsefe anlamında), popüler felsefeden genel olarak yönelttiği sorular açısından değil, daha ziyade çerçeve ve felsefi etkinliğin iç ve dış sınırlanımlarının belli formları açısından ayırt edilir. Profesyonel akademik felsefeci her şeyden önce felsefe yapmayı öğreten kişidir.
Akademik felsefi etkinlikte tartışma ve sorunlarda kullanılan argümanlara dair tutarlı bir yaklaşım sergilenir. Bu, tartışmanın belirli bir çerçeveye oturtulması ve konunun aydınlığa kavuşturulması için çoğu zaman gereklidir. Bu şekilde örneğin, ötenazi gibi aktüel olarak tartışılan bir konuda felsefe tarihi boyunca hangi cevap imkanlarının sunulduğu ve bu sorunla ilgili ne tür tartışmaların yapıldığı gözler önüne serilir. Bu tarihsel bilginin yanında eğitimli bir felsefeci, ilkesel olarak savunulan konumları birbirinden ayırt etme, onların sonuçlarını varsayma ve meydana çıkan problem ve çelişkileri tespit etmek zorundadır.
Akademik felsefeci çalışmalarında esas olarak tarihi ve sistematik yöntemleri kullanır.
Tarihi yöntemle çalışma, örneğin Platon, Farabi ve Kant gibi düşünürlerin konum ve tezlerini anlamayı, yorumlamayı ve yeniden yapılandırmayı içerir. Yine tarihteki belli felsefi ekol ve tartışmaların araştırılması ile temel kavram ve problemlerin formüle edilmesi tarihi yöntemin konusudur.
Sistematik olarak felsefeciler çalışmaya, belli bir problem alanındaki bakış açısını temsil ettiklerinde, soruları farklı felsefi disiplinler açısından cevaplandırmayı denediklerinde, belli bir soru veya iddianın dile getirilmeyen varsayımlarını belirlemeye çalıştıklarında veya bunları bazı kuram ve konumlarca temsil edilen kavramlarla aydınlatmak istediklerinde başlarlar. Örneğin, ‘İnsan özgür bir iradeye sahip midir?‘ gibi bir soru, öncelikle ‘irade’, ‘özgürlük’, ‘insan’ ve hatta ‘sahip olmak’ kavramlarının tam bir çözümlemesini gerektirir.
Tarihsel ve sistematik yaklaşım tarzı genelde felsefi araştırmanın amacına bağlı olarak birbirinden ayırt edilir. Ancak çoğu felsefeci her iki yöntemi de kullanmaktadır. Keza, günümüzde karşı karşıya kalınan sorunların çeşitliliği ve karmaşıklığı, eğer onların ortaya çıktıkları tarihsel arka plan ve o zamandan günümüze problemlerin işlenişiyle oluşturulan kavramsal yapı ve çözüm önerileri birlikte değerlendirilirse cevaplandırılabilir” (s. 20-21).
Çilingir, Lokman (2007). Niçin Felsefe?, Elis Yayınları, Ankara.
Bir Cevap Yazın