“Hey gidi küçük sinsiler, komedi oynayanlar, iki yüzlüler, nasıl da dokunaklı halleri vardır onların! İnanın bana, hepsi böyledir, göğe küfrettikleri zaman bile. İster Tanrıtanımaz olsunlar ister dindar, ister Moskovalı olsunlar ister Bostonlu, hepsi de babadan oğula Hristiyan. Ama doğrusu, artık ne baba var, ne kural! O zaman özgürdür insan, davranıp kendini kurtarması gerekir, hele özgürlüğü... Continue Reading →
Kendinde Varlık Ne Demek?
"[İng. being in itself; Fr. etre en soi]. Varoluşçu felsefenin kurucusu Sartre'ın, dış dünyada varolan cansız şeyler, nasılsa öyle olan somut varlıklar ve bu arada, tıpkı cansız nesneler gibi, pasif olup etkinlikten kaçınan, sorumluluk yüklenmeyen insan varlıkları için kullandığı terim. Buna göre, kendinde varlık, farklılaşmamış, hiçbir özelliği olmayan, kaba varoluştur. O, zamandışı olup, değişmezdir; ne... Continue Reading →
Dasein Ne Demek?
" (alm. söz. da, orada; sein, olmak’dan). Varoluşçu felsefede, özellikle Heidegger’de tekil ve somut bir varlık olarak insan ya da bu insanın varoluşu. 'Dasein'ı ilk olarak Heidegger Sein und Zeit' de (Varlık ve zaman) kullandı. Bu terim insanın dünyadaki etkin varoluşunu belirler. Buna göre, insan herhangi bir nesne değildir, bir insanın başka insanlarla bulunması bir taşın... Continue Reading →