"İnsan bedeni, onun derinlerine inen, eklemlerini bozan ve onu yeniden oluşturan bir iktidar mekanizmasının içine girmektedir. Aynı zamanda bir "iktidar mekaniği" de olan "siyasal anatomi" doğmaktadır, bu anatomi başkalarının bedenlerine, yalnızca onların istenilen şeyleri yapmaları için değil, aynı zamanda öyle istendiği üzere, hız ve etkinliğe uygun olarak belirlenen tekniklere göre iş görmeleri için nasıl... Continue Reading →
P. L. Travers- Mary Poppins
"Sanki hiç durmayacaklarmış, sanki zaman diye bir şey yokmuş, dünya bir ışık çemberi ve rengarenk atlardan ibaretmiş gibi geliyordu hepsine. Gün batıda soldu ve akşam karanlığı çöktü yavaşça. Ama daha hızlı, daha hızlı, ağaçları gökyüzünden ayıramaz hale gelene dönmeye devam ettiler. Tüm dünya uğuldayan bir topaç gibi dönmekteydi etraflarında. Jane, Michael, John ve Barbara, hiçbir... Continue Reading →
J. R. R. Tolkien – Silmarillion
"Mirkwood'da daha ilk gölgelerin hissedildiği sırada, Ortadünya'nın batısında, insanların Sihirbazlar dediği Istari beliriverdi. O dönemde, limanlarda yaşayan Cirdan dışında hiç kimse nereden geldiklerini bilmiyordu; Cirdan ise, denizin öte yanından geldiklerini sadece Elrond'a ve Galadriel'e açıkladı. Ama sonradan Elfler arasında, Batı'nın Efendilerinin onları haberci olarak gönderdikleri konuşuldu; Sauron yeniden ortaya çıktığı takdirde, gücünün karşısında duracak, Elflere,... Continue Reading →
Sophokles- Antigone
"ANTİGONE Evet, çünkü Zeus öyle demiyor ve yer altı tanrılarının yanında yaşayan Dike öyle yasalar buyurmadı insanlara. Bir ölümlünün emirleri, tanrıların hatasız, yazıya geçirilmemiş, değişmez yasalarından önemli olamaz. O yasalar dün ya da bugün yürürlüğe girmedi, ezelden beri vardılar ve kimse bilmiyor nereden geldiklerini. Hep var olduklarına göre de bir ölümlünün emrinden korktum diye suç... Continue Reading →