"Bütünüyle hazır bir söylemin dediğinin aksine, direnmek için insanı ileri sürmeye gerek yoktur. Direnişin eski insandan çekip çıkardığı şey, Nietzsche'nin dediği gibi, daha büyük, daha etkin, daha olumlayıcı, olanaklar açısından daha zengin bir yaşamın kuvvetleridir. Üstinsan asla bundan başka bir anlama gelmemiştir: Yaşamı bizzat insanın içinde özgürleştirmek gerekir zira insanın kendisi insan için bir hapsetme biçimidir.... Continue Reading →
Voltaire – Felsefe Sözlüğü
'Beau, Beaute' Güzel, Güzellik "Bir kurbağaya güzelliğin, asıl güzelin, kalon'un ne olduğunu sorunuz. Size bunun, küçük kafasından fırlamış iki patlak iri gözü, yassı ve geniş suratı, sarı karnı, esmer sırtı ile dişisi olduğunu söyleyecektir. Gineli bir zenciye sorunuz; onun için güzel, kara, yağlı bir deri, batık gözler,yayvan bir burundur. Şeytana sorunuz; size güzelin bir... Continue Reading →
Grotesk Ne Demek?
"Kaba gülünçlüklerden, olmayacak, yabansı şakalaşmalardan yararlanan, güldürmeyi kaba bir biçimde de olsa amaç edinen komedi türü. Bu türde gülünçlüklerden yararlanmanın yanı sıra birbiriyle bağdaşmayan karşıt durum ve görüntülerden de yararlanılır. Bu kavram 18. yüzyılda 'kuraldan, uyumdan, dengeden sapma'yı belirtmek için kullanılmıştır" (s. 171). Özdemir, Emin (2014). Açıklamalı-Örnekli Edebiyat Sözlüğü, Bilgi Yayınevi, Ankara.
Hora’lar Ne Demek?
"Hora'lar doğada düzeni simgeleyen üç tanrıçadır. Hora, Latince saat anlamına gelen <hora> bir tutulduğu için adları <Saatler> diye çevrilir. Bu çeviri hem doğru hem yanlıştır, çünkü bu tanrısal varlıklar bir ölçü, bir düzeni yansıtmakla zaman ölçülerini de içerirler ama etkileri bu insansal kavramları çok aşar. Homeros'un İlyada'sında Hora'ları Olympos'ta görürüz (İl. V, 749 vd.):... Continue Reading →
Barok Sanattan Modern Döneme Papa X. İnnocentius (1574-1655)
Portrait of Innocent X (1650), Diego Velázquez Study after Velázquez's Portrait of Pope Innocent X (1953), Francis Bacon Görsel Kaynak 1 Görsel Kaynak 2
Ockhamlı’nın Usturası Ne Demek?
"[İng. Ockham's rasor, Fr. rasoir d'Ockham] Ockhamlı William'ın 'nesnelerin sayısını gerekmedikçe çoğaltmamak gerekir' sözüyle özetlenebilecek ontolojik ekonomi ilkesi. William bu ilkesiyle, dilde varolanlar ile gerçeklikte varolanlar arasındaki ayrımı gözden kaçırmamak gerektiğini hatırlatmayı denemektedir. Bir başka deyişle (Ortaçağ' daki yaygın bir karıştırmayla) her özel ada karşılık gelen bir varlık [entity] aranmaması gerektiğini bu ilkeyle dile getirmektedir"... Continue Reading →