"(semiology, semiotics) Göstergeleri ve gösterge sistemlerini inceleyen dal. Göstergebilim, Saussure'ün yapısal dilbilimine çok şey borçludur ve 1970'lerde yapısalcılığın yükselişinin bir parçası olarak gelişmiştir. Özellikle ideoloji konusunda çalışan sosyologlar -bilhassa Marksist veya feminist arka plana sahip olanları- açısından son derece çekici olmuştur. Gösterge kavramı Saussure'den (Genel Dilbilim Dersleri) [Course in General Linguistics], 1916) alınmıştır. Gösterge, gösteren... Continue Reading →
Arketip Ne Demek?
"[Yun. arkhetypos;. Lat. arkhetypus; Os. nümunei asli; ing. archetype; Fr. archetype; Al. archetyp]. Model, örnek. 1 Platon'da, duyusal dünyadaki şeylerin, maddi olmayan, değişmeyen ezeli -ebedi modeli. Yetkinlikten yoksun, gelip geçici şeylerin kendisinden pay aldıkları, kendisine göre biçimlendikleri örnek model, ezeli ve ebedi ilke. İdea. 2 Özellikle empirist felsefede, idelerimizin upuygun olabilmeleri için, kendisine uymak durumunda... Continue Reading →
Erek Ne Demek?
"(fr. fin; alm. Ende, Zwec; ing. end, purpose). Ulaşılmak istenen nokta. Gerçekleştirilmesi düşünülen amaç. Yönelinen bir son nokta. Her erek bir tasarımın sonucudur ve ulaşılması bir sınırı belirler. Latincede finiş ‘sınır’ demektir. Kendinde erek, Kant felsefesinde öznel ya da göreli ereğe karşıt olarak nesnel ya da zorunlu erektir. Öznel ya da bireysel ereğin evrensel bir... Continue Reading →
J. R. R. Tolkien – Yüzük Kardeşliği Yüzüklerin Efendisi I
"Aslında üç ayrı Amaç nedeniyle! Her şeyden önce, hepinizden ne kadar çok hoşlandığımı, yüz on bir yılın böylesine mükemmel ve şayanı takdir hobbitler arasında yaşamak için çok kısa bir süre olduğunu söylemek için. Müthiş bir onay galeyanı. İçinizden en az yarısını, arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum; ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı... Continue Reading →
Gilles Deleuze – Perikles ve Verdi (François Chatelet’nin Felsefesi)
"Eylemin kendisi, ilişki olarak daima siyasidir. Bu sitede olabilir, ama benim içimde, başka gruplarda, küçük gruplarda da olabilir, sadece benim içimde de. Psikoloji veya tek kabul edilebilen psikoloji bir siyasettir; çünkü kendimle insani ilişkiler her zaman lazımdır. Psikoloji değil, ben'in bir siyaseti vardır. Metafizik değil, varlığın siyaseti vardır. Bilim değil, maddenin siyaseti, çünkü insanın... Continue Reading →
John Berger- Görme Biçimleri
"Görüşü geleneğe göre biçimlenmiş belki de on altısından beri çırak ya da öğrenci olarak çalışmış bir ressamın kendi görüşünü olduğu gibi kabul edebilmesi, bu görüşü o zamana dek kullandığı uygulamalardan kurtarabilmesi gerekiyordu. Kendisini ressam yapan ölçüleri tek başına ele alıp değerlendirebilmesi gerekiyordu. Ressamlara yakıştırılan görme biçiminden kurtulmuş bir ressam olarak görebilmesi gerekiyordu kendisini. Bu da... Continue Reading →