“(assimilation) Dışarıdan gelen birisinin, göçmenin ya da tali konumdaki bir grubun, egemen olan toplumla ayırt edilemez derecede bütünleşmesi sürecini anlatmak için kullanılan, kültürlenmeyle eşanlamlı bir terim. Robert Park gibi insanların ırk ilişkilerini ele aldıkları Amerika'daki ilk incelemelerde, asimilasyon terimi, uymayla (tali konumdaki grubun, sadece egemen grubun beklentilerine uyum sağlamakla yetinmesi), rekabetle (ana akıma karşı kendi... Continue Reading →
Anlambilim Ne Demek?
"(fr. sémantique; alm. Semantik; ing. semantics). Dilbilimin sözcük anlamlarıyla ilgili bölümü. Anlambilim özellikle sözcüklerin çeşitli anlamlar kazanışıyla ilgili tarihsel araştırmadır. Anlambilim biçimsel araştırmaya yönelmez, ses düzenini de araştırmaz, yalnızca anlamı ve anlamın tarihsel gelişimini ele alır. Anlambilimi 1883’de kuran M. Breal onu bir anlamlar araştırması olarak düşünmüştür, sözcüğün tarihsel boyut içinde oluşmuş değişik anlamlarının karşılaştırılmasıyla... Continue Reading →
Akılcılık Ne Demek?
"(Os. akliyyun mezhebi; İng. rationalism; Fr. rationalisme; Al. rationalismus). Rasyonalizm. Evreni bir bütün olarak düşünce yoluyla yorumlamayı, bireysel ve toplumsal yaşamı aklın ilkelerine göre düzenlemeyi amaçlayan tavır. İmanın ya da dinin reddedilmesi durumu, bütün bilginin bir sistem içinde ifade edilebileceği, ilke olarak her şeyin bilinebileceği inancı. 1. Genel bir biçimde değerlendirildiğinde, akılcılık, irrasyonalizmin tersine, akıl... Continue Reading →
Charles Baudelaire- Modern Hayatın Ressamı
Fantasmagoria "Flâneur'ün gözünde metropol, seyrine doyamadığı sonsuz bir gösteri; bir göz kamaştırıcı imgeler, baştan çıkaran düşler, fantasmalar âlemi: Fantasmagoria. Başta, evi saydığı, gece geç saatlere kadar ışıl ışıl pasajlar. Gaz lambalarının kullanıldığı mekânlar. Yeni yeni canlanan sokak hayatının, gece hayatının merkezleri. Modern gündelik hayat kültürünün beşikleri. Yeme içme, giyim kuşam görgüsünün, hazzın, cazibenin, modanın, lüksün... Continue Reading →
Friedrich Nietzsche- Dionysos Dityrambosları
ARIADNE'NİN YAKINMASI "Kim ısıtır, kim sever beni daha? Sıcak eller uzatın bana! yürek mangalları uzatın bana! Vurulup düşürülmüş, çırpına çırpına, can çekişenler gibi, ayakları ovuşturulan, sarsılmışım, ah! bilinmeyen ateşlerle yana yana, titreyerek, sivri buzdan oklar karşımda, sen peşimdesin, ey Düşünce! Adlandırılamaz! Açıklanamaz! İğrenç! Sen ey bulutların ardındaki avcı! Yerle bir olmuşum senin şimşeklerinle,... Continue Reading →
Descartes – Kurallar~Meditasyonlar
"6. Şimdi varsayalım ki düş görüyoruz ve tüm bu tikeller, örneğin gözlerimizi açmamız, kafamızı sallamamız, ellerimizi uzatmamız vb. gerçek olmasın; ve giderek ne böyle ellerimiz ne de böyle bütün bir bedenimiz olsun; gene de aynı zamanda kabul etmeliyiz ki bize uykuda görünen şeyler ancak olgusal şeylere öykünme olarak oluşturulabilen tablolar gibidir, ve dolayısıyla en... Continue Reading →