Bilge Karasu – Kılavuz

"Örneğin, ilgi duyduğun, edinmek isteyip aldığın, şunu okuyayım dediğin kitapları da, çoğu zaman, hemen okumaz, bırakırsın, günü gelince okumak üzere... Bunu da bildim mi?  'Bildiniz.' Ben de yeni yeni farkına varıyordum bu huyumun! 'Üzerinde durmak istediğim ilk nokta şu: Sevgi-sevgisizlik diyerek kendi kendine sorduğun soruları bana açtığında, kendini, yeterince sevgi gösterememekle, sevdiğini sandığın, düşündüğün halde... Okumaya Devam et →

Chuck Palahniuk – Dövüş Kulübü

  "Paper Street'teki evde bir dedektif dairemdeki patlamayla ilgili telefonlar etmeye başlamıştı. Tyler göğsünü omzuma dayayıp yanında durur, ben kulağımı telefona yapıştırmışken öbür kulağıma bir şeyler fısıldardı. Dedektif bana ev yapımı dinamit üretebilecek birini tanıyıp tanımadığımı sorduğunda, "Felaket benim dönüşüm çizgimin doğal bir parçasıdır" diye fısıldadı Tyler. "Trajediye ve yok oluşa doğru bir dönüşüm." Dedektife... Okumaya Devam et →

Albert Camus – Sisifos Söyleni

  "Tanrılar Sisifos'u bir kayayı durmamacasına bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkum etmişlerdi; Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep. Yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi, o kadar haksız da sayılmazlardı. ...Sisifos'un uyumsuz bir kahraman olduğu şimdiden anlaşılmıştır. Tutkularıyla olduğu kadar sıkıntısıyla da... Okumaya Devam et →

Anne Frank – Hatıra Defteri

28 Mart 1944 Salı "Ve Peter... Peter'den vazgeçmek istemiyorum. Öyle sevgi dolu ki; ona hayranım. Aramızda o kadar güzel şeyler olabilir ki! Neden yaşlılar bu işe burunlarını sokuyorlar? İyi ki ben içimdekileri belli etmemeye alışkınım. Ona nasıl deli gibi vurulduğumu göstermemeyi çok güzel başarıyorum; peki, acaba o bir şey söyler mi? Onun yanağını da, rüyamda... Okumaya Devam et →

Chuck Palahniuk – Tıkanma

"Burada okuyacağınız şey, aptal bir çocuğun aptal hikayesidir. Asla tanışmak istemeyeceğiniz önemsiz birinin aptal ve gerçek hayat hikayesi. Bacak kadar boyu ve yandan ayrılıp taranmış bir avuç sarı saçı olan küçük bir spastiği getirin gözünüzün önüne. Bu ruhsuz bok parçasının dökülen süt dişlerinin yerine yer yer çıkmakta olan yamuk yumuk kalıcı dişlerini ortaya seren bir... Okumaya Devam et →

Charles Bukowski – Ekmek Arası

"Hayatım boyunca örümcek ağlarına takılmıştım o semtte. Karatavukların saldırısına uğramış, babamla yaşamıştım. Her şey biteviye kasvetli, hüzünlü ve lanetliydi. Hava bile küstah ve kancıktı. Ya haftalarca dayanılmaz sıcak olurdu, ya da yağmur yağardı, beş altı gün, kesintisiz. Bahçe suları taşıp evlere girerdi. Kanalizasyon sistemini planlayan bu konudaki bilgisizliği için hatırı sayılır bir para almış olmalıydı.... Okumaya Devam et →

Nazım Hikmet – Sevdalı Bulut

  ‘’ ‘’Ayşem, dedi, kederin nedendir?’’ Ayşe kız cevap verdi: ‘’Bulutcuğum çiçeklerimi, beni, hepimizi kurtardı, ama kendi yok oldu. Feda etti canını hepimiz için. Ben kederlenmeyeyim de kimler kederlensin?’’ Ayşe kız içini çekti, ela gözlerinden inci gibi yaşlar döküldü havuzun sularına. Tavşan, ‘’Kederlenme boşuna, Ayşe kız,’’ dedi. ‘’İyi insanlar, iyi hayvanlar, iyi bulutlar hiçbir zaman... Okumaya Devam et →

George Orwell – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

"Aşağıdaki ucu yırtık afiş, rüzgardan dolayı sallandıkça INGSOS yazısı bir görünüp bir kayboluyordu. Ingsos, Ingsos'un kutsal ilkeleri. Yenikonuş, çiftdüşün, geçmişin değiştirilebilir olması. Deniz dibinin ormanlarında amaçsızca dolaşıyormuş gibi, canavarın kendisinin olduğu canavarca bir dünyada yitip gitmiş gibi hissetti kendisini. Yapayalnızdı. Geçmiş ölmüştü, geleceği düşleyebilmek ise olası değildi. Halen yaşamakta olan tek bir insanın bile onun... Okumaya Devam et →

Goethe – Genç Werther’in Acıları

  18 Ağustos "Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey, aynı zamanda yıkımının da nedeni oluyor? Önüme lanetli bir perde çekildi ve bitimsiz hayat manzarası gözümün önünde engin, açık bir mezara döndü. Her şey böyle yıldırım hızıyla olup bitince... Kişisel varlığına bu kadar kısa sürede sahip olan her beden girdaba kapılarak sonunda kayalara bindirip... Okumaya Devam et →

Theodore Sturgeon – İnsandan Öte

  "Bu tahrik değildi, birlikte yenilen yemeklerin yakınlığı, yürüyüşler, paylaşılan uzun sessizlikler, dokunmadan, cezbetmeye çalışan bir kelime olmadan. Bastırılmış ve sessiz sevişme bile özen isteyen, aç ve susuz bir şeydi. Janie bir şey istemedi. O sadece... sadece bekledi. Eğer ilgisi adamın karanlık geçmişine yönelikse pasif bir tavır içindeydi, adamın verebileceği şeylere açık değildi. Eğer istediği... Okumaya Devam et →

Henrietta Mccall – Mezopotamya Mitleri

"Atrahasis Miti ...Sümerlerin krallar listesinin bir uyarlamasına göre Atrahasis, Gılgamış Destanı'nın XI. Tableti'nde Utnapiştim'in babası olarak bahsedilen Şuruppak (şu nada Orta Mezopotamya'daki Tell Fara) kralı Ubara-Tutu'nun oğludur. Aslında Atrahasis (Çok Bilge) ve Utnapiştim (Yaşamı Buldu) İncil'de bahsedilen Nuh'un eşdeğerleridir. Ayrıca Sümerlerde bir eşdeğeri de vardır, Ziusudra (Uzun Yaşam). Yani Atrahasis eski çağların evrensel bir figürüdür.... Okumaya Devam et →

Georges Perec – Uyuyan Adam

  "İnsan ne harikulade bir buluş! Isınsın diye ellerine, soğusun diye de çorbasına üfleyebilir. Çok tiksindirmiyorsa bir kınkanatlıyı başparmağıyla işaretparmağı arasında hafifçe tutabilir. Bitki yetiştirebilir, besinini, giyimini, kimi ilaçları, hatta kötü kokusunu gizlemeye yarayacak parfümleri onlardan sağlayabilir. Madenleri dövüp kap kacak yapabilir (bir maymunun yapamayacağı bir şeydir bu). Büyüklüğün, çektiğin acı nice örnek hikayede yüceltiliyor.... Okumaya Devam et →

J. K. Rowling – Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

  "Sirius masum bir adam gibi hareket etmedi. Şişman Hanım'a yönelik saldırı -Gryffindor Kulesi'ne bıçakla girmek- Ölü ya da diri, Pettigrew olmadan Profesör Snape'in ifadesini geçersiz kılma şansımız sıfır.' 'Ama siz bize inanıyorsunuz.' 'Evet, inanıyorum,' dedi Dumbledore sakin sakin. 'ama başkalarının hakikati görmesini sağlayacak ya da Sihir Bakanı'nı aşacak gücüm yok...' Harry onun ağırbaşlı yüzüne... Okumaya Devam et →

J. K. Rowling – Harry Potter ve Sırlar Odası

"Harry ısrarla, 'Dinleyin!' dedi. Ron ve Hermione donup kalarak onu gözlediler. '.... öldür... öldürme vakti...' Ses giderek uzaklaşıyordu. Harry onun hareket edip gittiğinden, yukarı çıktığından emindi. Karanlık tavana bakarken korku ve heyecan karışımı bir duyguya kapıldı: Nasıl olur da yukarı çıkardı? Taş tavanların etkilemediği bir hortlak mıydı? 'Buradan,' diye bağırdı ve merdivenlerden yukarı, Giriş Salonu'na... Okumaya Devam et →

Dino Buzzati – Tatar Çölü

  "Tıpkı bir yabancı gibi, şehirde dolaşıp eski arkadaşlarını aradı, her birinin iş yerlerinde, büyük şirketlerde ya da siyaset alanında çok meşgul olduğunu öğrendi. Ona, ciddi ve önemli şeylerden, fabrikalardan, tren yollarından, hastahanelerden söz ettiler. İçlerinden biri kendisini akşam yemeğine davet etti, bir başkası evlenmişti, her biri ayrı bir yola koşulmuş ve dört yıl içinde... Okumaya Devam et →

J. K. Rowling – Harry Potter ve Felsefe Taşı

"Demek hiç söylemediniz ona? Dumbledore'un bıraktığı mektupta yazılanları anlatmadınız? Oradaydım ben! Dumbledore'un bıraktığını kendi gözlerimle gördüm, Dursley! Demek bunca yıl ondan sakladınız? Harry, 'Ne sakladılar benden?' diye sordu merakla. Vernon Enişte, telaşla, 'DUR! YASAKLIYORUM SANA!' diye bağırdı. Petunia Teyze'nin korkudan nefesi tıkandı. 'Ne halt ederseniz edin, ikiniz de,' dedi Hagrid. 'Harry sen bir büyücüsün.' Kulübeye... Okumaya Devam et →

Charles Bukowski – Pis Moruğun Notları

  "tek istediğim bir oda, dedim. çok soğuk. ücretini öderim. bir haftalık ödeyemem ama şu anda soğuktan korunmak istiyorum. ölüyor olmak değil sorun, kaybolmak. s.ktir git, dedi.kapı kapandı. adını bilmediğim sokaklarda yürümeye başladım. ne tarafa gideceğimi bilmeden. bir sorun vardı ve ben adını koyamıyordum, bu yüzdendi bu kadar hüzün. incil gibi takılıp kalmıştı kafama. ne... Okumaya Devam et →

J. K. Rowling – Ozan Beedle’ın Hikayeleri

Albus Dumbledore'un 'Üç Kardeşin Hikayesi' Üzerine Notları "Bu hikayenin küçük bir erkek çocukken benim üzerinde çok derin bir etkisi oldu. Önce annemden dinlemiştim ve çok geçmeden yatma vaktinde diğerlerinin hepsinden daha sık anlatılmasını istediğim hikaye halini aldı. Bu da sık sık, en sevdiği hikaye 'Kirli Keçi Homurdak' olan erkek kardeşim Aberforth'la aramızda tartışmaya yol açtı.... Okumaya Devam et →

Suat Derviş – Fosforlu Cevriye

"Halbuki buraya, onun yanına gelince, artık Fosforlu hüviyetini tamamıyla kaybediyordu. Sokağın ve sade sokak olan mazisinin bütün çirkinliklerinden, sanki birdenbire bu kapının eşiğinde yıkanıyor ve bu odadan içeriye bütün kirlerinden ve fahişeliğinden sıyrılmış bir başka kadın olarak giriyordu. Onun karşısında diğer erkekleri çıldırtan kaba ve hayvani kırıtışlarını, galiz ve tahrik edici nüktelerini yapamıyor, kadınlığını satabilmek... Okumaya Devam et →

Fatih Atila – Ölü Canlar

  "- Kim bunlar, diyor, on beş bin kişinin gözünü, bir kaleye saldıracak kadar döndüren, dahası önlerinde, dokunsalar söndürebilecekleri bir ateşin insanları yakıp yok etmesine yol açanlar? - Ahilerden kalan miras, diyorum, onların çocukları. Geri kalmış, sanayiden uzak, Cumhuriyet'in yetmiş yılda topu topu birkaç kez uğradığı, eski görkemini, zenginliğini, imgesini, kimliğini, önemini yitirmiş bir kentin... Okumaya Devam et →

Sait Faik – Bütün Eserleri (Tüneldeki Çocuk)

"Öyle sanıyorum ki bugün <d> grubu diye bir şey yoktur. Türk ressamları vardır. Bir aralık birkaç tanesi birleşmek, o gün için önlerine çıkan pek orta halli yaşlıları alaşağı etmek, hem de resmi bid'at değilse bile, lüzumsuz sayanlara, olmazsa gençliğe, münevver kısma sevdirmek gayesiyle sırt sırta vermek lüzumunu duymuşlar. Sonra, bu artık anane halini almış... Başka... Okumaya Devam et →

Orhan Veli – Denize Doğru

"RAHATI KAÇAN AĞAÇ İnsan, sevdiği birini tükenmiş görmek istemez. Onda, her zaman, yeni şeyler bulmak, o ana kadar keşfedilmemiş cepheler keşfetmek ister. Hem de çok sevdiğim Melih Cevdet'te son günlerde böyle yeni taraflar bulup sevindim. Onun aşağı yukarı bütün şiirlerini yazıldıkları günden beri bilir, o günden beri seve seve okurum. Ama, buna rağmen, o şiirlerin... Okumaya Devam et →

Antoine de Saint-Exupéry – Küçük Prens

  "Günaydın," dedi Küçük Prens. "Günaydın," dedi satıcı. Susuzluk giderici haplar satan bir adamdı bu.Haftada bir hap içtiniz mi artık içecek bir şey aramıyordunuz. "Bunları neden satıyorsun?" diye sordu Küçük Prens. "Zamanın boş yere harcanmasını önlemek için. Uzmanların hesabına göre bu haplar alınınca haftada elli üç dakika kazanılıyor." "Peki, bu elli üç dakikada ne yapacağız?"... Okumaya Devam et →

William Faulkner – Ses ve Öfke

  "Pencerenin gölgesi perdelerin üstüne vurduğu zaman yedi ile sekiz arası idi, sonra zaman içinde yeniden buldum kendimi, saati işitince. Büyükbabamındı ve babam bana verdiği zaman, Quentin, sana bütün umutların ve özlemlerin mezarını veriyorum demişti; o daha çok insan yaşantılarının saçmalığına varman için acıta acıta kullanılmaya elverişlidir, böylece senin kişisel ihtiyaçlarını babanın ve onun da... Okumaya Devam et →

Roland Barthes – Camera Lucida (Fotoğraf Üzerine Düşünceler)

  "Eninde sonunda - ya da sınırda - bir fotoğrafı iyice görebilmek için en iyisi başka bir yana bakmak, ya da gözleri kapamaktır. "Görüntü için gerekli koşul, görmedir" demiş Janouch, Kafka'ya; Kafka da gülümseyerek yanıtlamış: "Biz nesneleri aklımızdan çıkarmak için fotoğraflarız. Öykülerim gözlerimi kapamamın bir yoludur." Fotoğraf sessiz olmalıdır (yaygaracı fotoğraflar vardır, onları sevmem): bu... Okumaya Devam et →

George Orwell – Hayvan Çiftliği

"Artık bütün emirler Squealer ya da öteki domuzlardan biri tarafından iletiliyordu. Napoléon ancak on beş günde bir halkın arasına çıkıyor, çıktığı zaman da yanında yalnızca köpeklerden oluşan maiyeti değil, siyah bir horoz da bulunuyordu. Horoz önden yürüyor ve Napoléon konuşmasına başlayacağı zaman bir borazancı gibi, avazı çıktığı kadar, 'Ü-ürü-üüü!' diye ötüyordu. Napoléon'un, çiftlik evinde bile ötekilerden ayrı... Okumaya Devam et →

Mihail Bahtin – Sanat ve Sorumluluk İlk Felsefi Denemeler

"Bir hayata dışarıdan beden kazandıran veya onu bedenselleştiren tüm güçler, özsel olmayan ve tesadüfi güçler olarak görülür ve her türlü dışarıdalığa derin bir güvensizlik doğar (dinde bu, Tanrı'nın "içkinleştirilmesi" ile, hem Tanrı'nın hem de dinin "psikolojikleştirilmesi" ile, kiliseyi dışsal bir kurum olarak anlayamama ile ve içeride-içsel-olan her şeyin genel bir yeniden değerlendirilmesiyle ilişkilendirilir). Yaşanmış hayat,... Okumaya Devam et →

Herman Melville – Katip Bartleby

  "Düşünceler içinde evime doğru yürürken, kendimi beğenmişliğim merhametimi bastırdı. Bartleby'den kurtulmayı ustalıkla başardığım için kendimi kutluyordum. Ustalıkla diyorum, tarafsız okurlara da böyle görünüyor olmalı. İzlediğim yolun güzelliği kuşkusuz sakinliğinde yatıyor gibiydi. Ne hoyratça zorbalık yapmıştım, ne harhangi bir kabadayılık ne de öfkelenip gözünü korkutmuştum; büroda dört dönüp o dilenci numaralarını da alıp da gitmesi... Okumaya Devam et →

Ahmet Midhat Efendi – Paris’te Bir Türk

  "Parisli bir karı ile bu yolda edilen latife ayıp sayılmadıktan başka, belki de zarafete hamlolunur. İstanbul'da olsa adeta çapkınlık olmak üzere hükmedilirdi. İnsanlığın garaib-i bi-nihayesinden birisi de budur. Cemiyet-i beşeriyyenin şu noktasında haram, ayb-ı memnu olan bir şey, öteki noktasında mubah, memduh ve mücazdır. Her ne hal ise bizim iki refik işlerini bitirdikten sonra... Okumaya Devam et →

Franz Kafka – Çin Seddi’nin İnşası

  "Sanırım seddin inşasına karşı çıkan düşünceler yöneticilerce dikkate alınmış, parçalar halinde inşa yöntemine karar verilirken göz önünde bulundurulmuştur. Benim gibi pek çok kişi adına konuşarak bizler diyebilirim, bizler, aslında üst dereceden yöneticilerin buyruklarını okuyup incelerken kendi kendimizi de tanıdık ve bizi yöneten kişiler olmasa gerek okulda öğrendiklerimiz gerekse aklımızın,o devasa bütünlükteki zerre kadar görevimiz... Okumaya Devam et →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑