
Salt hedefe yönelmişlik, hedefe varmak için aşılması gereken mekânsal aralığı olabildiğince hızla aşılması gereken bir engele dönüştürür. Salt hedefe yönelmek aradaki mekanı bütün anlamından yoksun bırakır. İçini boşaltarak kendi başına bir değeri olmayan bir koridora çevirir. Mekansal aralığı aşmak için gerekli olan zamansal aralığın tamamen ortadan kaldırılması girişimidir hızlanma. Yolun zengin semantiği ortadan kalkar. Yolun bir kokusu yoktur artık. Hatta yol da ortadan kalkar. Hızlanma dünyanın semantik açıdan kısırlaşmasına yol açar. Mekan ve zaman artık çok da anlamlı değildir.
Meken-zamansal aralık sadece kaybın ve gecikmenin negatifliği açısından algılandığında, onu tamamen ortadan kaldırma amaçlı girişimler baş gösterir. Elektronik kayıt cihazları ve diğer yineleme olanakları unutmanın sorumlusu olan zamansal aralığı imha ederler. Geçmiş şeyi derhal geri çağrılabilecek, el altında bulunan bir şeye dönüştürürler. Hiçbir şey anında erişime kapalı kalmamalıdır. Hemen erişime (ınstantaneitat) karşı koyan bütün aralıklar bertaraf edilir. Elektronik posta mekânsal aralıklar olan yolları tamamen ortadan kaldırarak hemen erişim üretir. Mekanın kendisinden kurtulur. Aralıklar, tam bir yakınlık ve eşzamanlılık üretmek için imha edilir. Her uzaklık, her mesafe ortadan kaldırılır. Amaç, her şeyi şimdi ve burada erişilir kılmaktır. Hemen erişim tutkuya dönüşür.
Şimdi göz önüne getirilemeyen hiçbir şey var olmaz. Her şeyin şimdide mevcut olması gereklidir. Mevcudiyeti ortadan kaldırma etkisi uyandıran ara mekanlar ve ara zamanlar ilga edilir. Sadece iki konum kalır geriye: hiçbir şey ve şimdide bulunma. Artık bir ara yoktur. Oysa varlık mevcut olmaktan daha fazlasıdır. İnsan hayatı, bütün aradalık formlarından mahrum bırakıldığından kısırlaşır. İnsan kültürü de aradalıklar açısından zengindir. Kutlamalar ve bayramlar bu aradalıkları şekillendirir. Böylece, örneğin arife bir arada-zamandır, bekleme zamanıdır.
Burada’nın mutlaklaştırılması Orada’yı ortadan kaldırır. Buradanın yakınlığı mesafe aura’sını yok eder. Orada’yı Burada’dan, görüneni görünmeyenden, yabancıyı tanıdık olandan ayıran eşikler tamamen ortadan kalkar. Eşiklerin yokluğu her şeyi görünür ve erişilir kılma zorlamasının sonucudur. Herhangi bir Orada olayların, duyuların ve bilginin arada hiçbir açıklık olmadan yan yana varoluşu içinde ortadan kalkar. Her şey Burada’dır. Orada’nın artık bir önemi yoktur. İnsan artık bir eşik varlığı değildir. Evet eşikler acı ve tutkuya yol açar ama bir yandan da mutlu ederler.
Aralıkların tek etkisi geciktirme değildir. Bir yandan da düzenleme ve yapılandırma işlevleri vardır. Aralıklar olmayınca olaylar yapılandırılmamış, yönsüz ve amaçsız bir şekilde yan yana ya da darmadağın durur. Aralıklar sadece algıyı değil, hayatı da yapılandırır. Geçişler ve kesitler hayata bir yön, dolayısıyla anlam verir. Aralıkların feshedilmesi yönsüz bir uzam üretir. Böyle bir uzamda iyi tanımlanmış bir kesit olmadığından, anlamlı bir şekilde bir sonrakine uzanan bir aşamanın neticelenmesi (Abschluss) de söz konusu olamaz. Olayların hızla birbirinin yerini aldığı bir yerde neticelendirme karalılığı da olmaz. Yönü olmayan bir mekanda herhangi bir eylem seyrini sonlandırmak ve onun yerine yeni birine başlamak her zaman mümkündür. Çok fazla bitiştirme (Anschluss) imkanı olduğunda, neticelendirmenin de pek bir anlamı kalmaz. Bir şeyi neticelendiren kişi onu bitiştirme imkanını kaçırabilir. Bitiştirme imkanlarından oluşan bir mekanın bir sürekliliği yoktur. O mekanda kararlar sürekli en baştan alınır, sürekli yeni imkanlar kovalanır ve böylece zaman süreksizleşir. Hiçbir karar nihai değildir. Bir kez alınmış kararlar yeni kararlara boyun eğerek geri çekilir. Askıya alınan şey doğrusal, geri alınamayan zamandır, yani yazgının zamanı.
İnternet uzamı da yönsüz bir uzamdır. Birbirinden temelde farklı olmayan olası bağlantılardan veya linklerden oluşur. Hiçbir yönün veya seçeneğin diğerlerine önceliği yoktur. İdeal durumda, yön değişimi her zaman mümkündür. Bir nihailik yoktur. Her şey yüzer gezer durumda tutulur. İnternet uzamında hareketin formu yürüme, adım atma veya uygun adım ilerleme değil, sörf yapma veya taramadır (browsen sözcüğünün esas anlamı “otlama” ya da mecazen “göz gezdirme”dir). Bu hareket formları bir yöne bağlı değildir. Sabit bir yolları da yoktur.
İnternet uzamı süreklilik ve geçiş aşamalarından değil, süreksiz olaylar ve olgulardan oluşur. Böylece bu uzamda bir ilerleme veya bir gelişme olmaz. Tarih dışı bir uzamdır burası. İnternet uzamının zamanı süreksiz ve noktalı bir Şimdi Zamandır. Bir linkten diğerine, bir Şimdi’den diğerine hareket edilir. Şimdinin bir süremi yoktur. Hiçbir şey bir Şimdi noktasında uzun süre bulunmayı teşvik etmez. Sayısız olasılık ve alternatif nedeniyle belirli bir yerde bulunma zorlaması veya gerekliliği yoktur. Uzatılmış bulunma sadece can sıkıntısına yol açacaktır.
Dünyanın doğrusal yapısının sonu sadece belli kayıplara yol açmakla kalmaz. Yeni varoluş ve algılama biçimlerini de olanaklı ve zorunlu kılar. İlerleme bir süzülme haline boyun eğerek geri çekilir. Algı nedensel olmayan ilişkilere karşı duyarlı olur. Katı bir seçicilikle olayları dar bir patikaya zorlayan doğrusal anlatının sonu, yüksek yoğunluklu olayların ortasında yön bulup hareket edebilmeyi gerekli kılar. Günümüz sanatı ve müziği de bu yeni algı biçimini yansıtır. Estetik gerilim sadece anlatısal gelişimlerle değil, olayların üst üste bindirilmesi ve sıkıştırılmasıyla da yaratılır.
Aralıklar kısaldığında olayların birbirini takip etme oranı da hızlanır. Olayların, bilginin ve imgelerin sıkıştırılması bulunmayı imkansızlaştırır. İmgelerin dur durak tanımadan art arda gelmesi bulunan bir düşünmeye izin vermez. Retinaya sadece bir anlığına temas eden imgeler dikkati sürekli üzerinde tutamaz. Görsel uyaranlarını hızla boca ettikten sonra sönüp giderler. Vurgulu anlamıyla bilgi ve deneyimden farklı olarak, enformasyon ve yaşantılar kalıcı veya derin bir etki bırakmaz. Hakikat ve bilgi mefhumları arkaik bir tını edinmiştir artık. Süremi temel alırlar. Hakikatin kalıcı olması zorunludur. Oysa giderek daha da kısalan bir şimdide silinip gider. Ve bilgi de varlığını şimdiki zamanı geçmiş ve gelecekle çevreleyen zamansal bir toplanmaya borçludur. Zamansal yayılma hakikat kadar bilgiyi de niteler. (s.48-49-50-51-52)
Chul Han-Buyung(2017).Zamanın Kokusu (çev. Şeyda Öztürk),İstanbul
Yorum bırakın