Joseph Conrad – Karanlığın Yüreği

karanlığın yüreği.jpg

 

“Gemiyi fildişiyle doldurduk ve bir çoğunu da güverteye yığmak zorunda kaldık. Böylece görebildiği müddetçe görüp keyif alabilirdi fildişlerinden, çünkü bu iyiliğe karşı duyduğu minnet duygusunu sonuna kadar hissetmişti. ‘Benim fildişim’, derken duymalıydınız onu. Evet ben duymuştum ‘Benim müstakbel eşim, benim fildişim, benim istasyonum, benim nehrim, benim…’ Her şey ona aitti. Vahşi doğanın sabit yıldızları yerlerinden oynatırcasına sallayacak müthiş bir kahkaha attığını duyma beklentisiyle nefesimi tutmuştum. Her şey ona aitti, fakat bunun önemi yoktu. Esas bilinmesi gereken şey onun neye ait olduğu, kaç tane karanlık gücün Kurtz’a sahip çıktığıydı. İnsanın tüylerini baştan aşağıya ürperten de bu düşünceydi. Bunu hayal etmeye çalışmak imkansızdı, ne biri ne de diğeri için iyi değildi bu. Kelimenin tam manasıyla, ülkenin iblisleri arasında yüksek bir mevkiye yerleşmişti. Anlamanız mümkün değil. Nasıl anlayacaksınız ki? -Ayağınızın altına sağlam bir kaldırım döşemişler, etrafınızda size tezahürat yapıp üzerinize düşmeye hazır komşular; rezalet, darağaçları ve tımarhanelerin kutsal dehşetiyle, kasapla polis arasından narin adımlarla geçiyorsunuz- bir adamın özgür ayaklarının kendisini yalnızlıktan -polisin olmadığı tam bir yalnızlıktan- mutlak bir sessizlikten -halkın görüşünü fısıldayan nazik bir komşunun uyarı sesinin duyulmadığı mutlak bir sessizlikten geçirerek ilk çağların neresine götüreceğini nasıl hayal edebilirsiniz? Bu ufak ayrıntılardı farkı yaratan. Bunlar yok olup gittiği zaman, yaradılıştan gelen gücünüze, inanç ve bağlılık kabiliyetinize sığınmalısınız. Elbette yanılgıya düşmeyecek kadar büyük bir budala da olabilirsiniz, karanlığın güçleri tarafından saldırıya uğradığınızı fark etmeyecek kadar hissiz. Sanırım, hiçbir budala, ruhu için şeytanla pazarlık yapmamıştır: Ya budala fazlasıyla budaladır ya da şeytan fazlasıyla şeytan, hangisi bilemiyorum. Ya da öylesine büyük bir tantanayla yüceltilmiş bir insansınızdır ki, ilahi görüntüler ve seslerden başka her şeye karşı kör ve sağır kalırsınız. O zaman yeryüzü sizin için sadece üzerine basacağınız bir zemindir; böyle biri olmak sizin için kayıp mıdır yoksa kazanç mıdır, orasını bilemem. Fakat çoğumuz ne biri ne de ötekiyiz” (s. 112-113-114)

 

Conrad, Joseph (2018), Karanlığın Yüreği, çev. Erhun Yücesoy, Can Yayınları, İstanbul.

joseph condrad.jpg

Joseph Conrad (1857-1924)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: