Edgar Allan Poe – Bütün Hikayeleri

 

poe bütün eserleri

 

Morgue Sokağı Cinayetleri

 

“SIRADIŞI CİNAYETLER. – Bu sabah üç civarında Quartier St. Roch sakinleri ardı ardına gelen korkunç çığlıklarla uyandı. Seslerin Morgue Sokağı’nda Madam L’Espanaye ile kızı Matmazel Camille L’Espanaye’ye ait olduğu bilinen bir evin dördüncü katından geldiği anlaşıldı. Evin içine normal yoldan girme girişimleri sonuçsuz kaldıktan -geç kalınmasına yol açmıştı bu girişimler- sonra ana kapı bir levyeyle kırıldı ve sekiz on komşuyla iki jandarma içeri girdi. Bu arada çığlıklar kesilmişti; ama grup birinci kat merdivenini koşarak çıkarken evin üst katlarından geldiği sanılan ve öfkeyle tartışan, iki ya da daha fazla kalın ses duymuşlardı. İkinci kata varıldığında bu sesler de kesilmişti; ortalık son derece sessizdi. Gruptakiler dağılıp aceleyle odadan odaya dolaştı; dördüncü katın arka tarafındaki geniş bir odaya vardıklarında (kapısı kilitli ve anahtarı içeride kilidin üstünde bırakılmış olduğundan zorla açılmıştı) hepsini hem hayrete, hem de dehşete düşüren bir görüntüyle karşılaştılar.

‘Dairenin içi karmakarışıktı. Kırılmış eşyalar her tarafa saçılmıştı. Tek karyola vardı ve bunun şiltesi alınıp odanın ortasına fırlatılmıştı. Bir sandalyenin üstünde kana bulanmış bir ustura duruyordu. Şöminenin üstünde yine kana bulanmış iki üç saç buklesi vardı, kırlaşmış, gür uzun buklelerdi. Köklerinden koparılmış gibiydiler. Yerde dört Napolyon bir topaz küpe, üç büyük gümüş kaşık, üç daha küçük metal d’Alger ve içinde neredeyse dört bin frank değerinde altın bulunan iki torba bulundu. Bir köşedeki yazı masasının çekmeceleri açıktı ve içlerinden bir şeyler alındığı anlaşılıyordu -içlerinde hala pek çok şey bulunsa da. Şiltenin (karyolanın değil) altında ufak demir bir kasa bulundu. Açıktı ve anahtarı hala üstündeydi. İçinde birkaç eski mektup ve büyük önem taşıyan başka kağıtlar dışında bir şey yoktu.

‘Madam L’Espanaye’den hiçbir iz yoktu; ama şöminede aşırı miktarda kurum olduğu fark edilince şömine bacası incelendi ve madamın kızının cesedi (söylemesi ne korkunç) orada bulundu. Baş aşağı şekilde sıkışmış durmaktaydı ve çekilip çıkarıldı; dar bacanın epey içine itilmişti. Ceset sıcacıktı. İncelenince üstünde epey sıyrık keşfedildi. Bunlar bacaya sokulup çıkarılırken oluşmuştu şüphesiz. Yüzünde çok sayıda ciddi tırmık, boynunda da çürükler ve derin tırnak izleri vardı; boğazı sıkılarak öldürülmüştü anlaşılan.

 

morgeu sokağı cinayetleri 2

 

‘Evin her tarafı iyice arandı, ama başka bir şey bulunamadı ve grup binanın arkasındaki küçük, taş döşeli bir avluya geçti. Burada yaşlı bayanın cesedini buldular. Boğazı öyle derin kesilmişti ki, onu kaldırmaya çalıştıklarında kafası düştü. Gövdesi de kafası gibi korkunç şekilde parçalanmıştı ve artık insan bedeni olmaktan çıkmıştı sanki.

‘Bu korkunç gizeme ilişkin herhangi bir ipucu bulunamadığına inanıyoruz.’

Ertesi günün gazetesinde şu ayrıntılar yer alıyordu.

Morgue Sokağı’ndaki trajedi. Bu son derece sıra dışı ve korkunç meseleye ilişkin olarak pek çok kişi sorgulandı.’ [Fransa’da ‘mesele’ sözcüğü henüz bizdeki gibi ciddiyetsiz anlamlarda kullanılmıyor.] ‘Ama henüz cinayeti aydınlatacak bir ipucu ele geçirilmiş değil. Aşağıda tanık ifadelerinden elde edilen tüm bilgileri veriyoruz.

Pauline Duborg (çamaşırcı) her iki müteveffayı da üç yıldır tanıdığını, bu süre boyunca onların çamaşırlarını yıkadığını söylüyor. Yaşlı kadınla kızının arası gayet iyi görünüyormuş. Birbirlerine karşı son derece muhabbetli davranıyorlarmış. Pauline’in çok iyi müşterisiymişler; ama yaşam tarzlarına ya da para kazanma yollarına ilişkin bir şey söyleyemedi. Madam L.’nin fal bakarak geçindiğine ve para biriktirdiğine inanıyordu kadın. Çamaşırları almaya ya da vermeye giderken evde kimseyle karşılaşmamış. Hizmetçi tutmamış olduklarından emin. Binanın sadece dördüncü katında eşya vardı.

Pierre Moreau (tütüncü) Madam L’Espanaye’ ye neredeyse dört yıldır ufak miktarlarda tütün ve enfiye sattığını söylüyor. O mahallede doğmuş ve hep orada oturmuş. Müteveffayla kızı, içinde ölü bulundukları binada altı yılı aşkın bir süreden beri oturuyorlarmış. Burada daha önce bir kuyumcu kalıyor, üst odaları kiralıyormuş. Binanın sahibi Madam L. imiş. Binasının kiracısı tarafından suiistimal edilmesinden bıkınca buraya kendisi yerleşmiş ve herhangi bir kısmını kiralamayı reddetmiş. Yaşlı kadın çocuksu biriymiş. Tanık, kızı altı sene içinde beş altı kez görmüş. ikisi tam bir münzevi yaşamı sürdürüyorlarmış. Paralı oldukları söyleniyormuş. Tütüncü yaşlı kadınla kızı, bir iki kez bir hamal ve sekiz on kez bir doktor dışında kapıdan kimsenin girdiğini görmemiş.

‘Pek çok başka kişi, komşular benzer ifadeler verdiler. Binaya sürekli gelip giden birinden kimse bahsetmedi. Madam L. ile kızının yaşayan akrabaları olup olmadığı bilinmiyordu. Ön pencerelerin panjurlarının açıldığı çok enderdi; arkadakilerse, dördüncü kattaki büyük arka odanınki dışında hep kapalıydı. Bina iyi durumdaydı -fazla eski değildi.

 

morgue sokağı cinayetleri

 

İsodore Muset (jandarma) binaya sabah üçte çağrıldığını ve ana kapının önünde içeri girmeye çalışan yirmi otuz kişinin gördüğünü söylüyor. Kapıyı sonunda bir süngüyle -levyeyle değil- zorla açmışlar. Çift kanatlı bir kapı olduğundan ve aşağıdan ya da yukarıdan sürgülenmediğinden açmakta zorluk çekmemişler. Çığlıklar kapı zorlanana dek sürmüş -sonra birden kesilmiş. Büyük acı çeken birinin (ya da birilerinin) haykırışlarına benziyormuş -yüksek sesli ve uzunmuş, kısa ve çabuk değil. Tanık, başı çekip merdiveni çıkmış. Birinci kata vardığında iki yüksek ve öfkeli sesin tartıştığını işitmiş; birinin sesi kalın, diğerininkiyse çok daha tizmiş -oldukça tuhaf bir sesmiş. Birincisinin söylediği birkaç sözcüğü seçebilmiş. Bir Fransızmış. Kadın olmadığından kesinlikle emin. ‘Sacre’ ve ‘diable’ sözcüklerini duyabilmiş. Tiz ses bir yabancıya aitmiş. Bunun bir kadın mı, erkekten mi geldiğine emin olamıyor. Söylenenleri anlayamamış, ama kullanılan dilin İspanyolca olduğuna inanıyor. Bu tanığın odanın cesetlerin durumuna ilişkin tasvirleri dün bizim verdiğimizin aynısı.

Henry Duval (mesleği gümüşçülük olan bir komşu) binaya ilk girenlerden olduğunu söylüyor. Muset’nin ifadesini genelde doğruluyor. İçeri zorla girer girmez kalabalığı dışarıda tutmak için kapıyı kapamışlar. Vaktin geçliğine karşın dışarıda hızla büyük bir kalabalık birikmiş. Tanık tiz sesin bir İtalyana ait olduğunu düşünüyor. Fransız olmadığından emin. Erkek sesi olup olmadığına karar veremiyor. Sözcükleri seçememiş, ama konuşanın tonlamasından İtalyan olduğuna emin. Madam L. ile kızını tanıyormuş. İkisiyle de sık sık sohbet edermiş. O tiz sesin her iki müteveffadan da çıkmadığına emin.

‘—— Odenheimer (lokantacı) bu tanık ifadesini gönüllü verdi. Fransızca bilmediğinden bir çevirmen aracılığıyla konuştu. Amsterdamlı. Çığlıklar atılırken binanın önünden geçiyormuş. Dakikalarca sürmüş çığlıklar -muhtemelen on dakika. Uzun ve yüksek sesliymişler -son derece korkunç ve sıkıntı vericiymişler. Binaya ilk girenlerden biriymiş. Daha önceki ifadeleri tek bir nokta dışında tamamen doğruladı. O tiz sesin bir erkekten geldiğinden emin -bir Fransızdan. Söylenen sözcükleri seçememiş. Yüksek sesle ve çabuk söyleniyorlarmış -düzensiz aralıklarla. Öfke kadar korkuyla da söylendikleri belliymiş. ‘sacre’ , ‘diable’ ve bir kez de ‘mon Dieu’* demiş” (s. 313-316).

*Sacre= Kutsal, Diable= Şeytan, mon Dieu= Tanrım.

 

Poe, Edgar Allan (2010). Bütün Hikayeler, (çev. Dost Körpe), İthaki Yayınları, İstanbul.

 

 

Morgue Sokağı Cinayetlerinin Edebiyattaki Yeri ve Önemi: Morgue Sokağı Cinayetleri (İng. The Murders in the Rue Morgue), Edgar Allan Poe tarafından yazılan ve ilk defa 1841’de Graham’s Magazine’de yayımlanan öykü. İlk dedektiflik öyküsü olarak kabul edilen Morgue Sokağı Cinayetleri’ni Poe, ‘uslamlama öyküleri’ olarak grupladığı öyküler arasında saymıştır. Ancak, E. T. A. Hoffmann’ın Matmazel Scuderi (1819) ve Voltaire’in Zadig (1748) öyküleri gibi, benzer temaya sahip daha eski öyküler de mevcuttur.

Öyküde C. Auguste Dupin, Paris’te iki kadının vahşice öldürüldüğü cinayetin sırrını çözer. Olay sırasında birçok tanık şüpheliyi duymuştur ancak hangi dili konuştuğunu anlayamamıştır. Ayrıca cinayet mahalinde Dupin, insana ait olmayan kıllar bulur. İlk gerçek dedektiflik öyküsü olarak değerlendirilen bu öyküde Dupin karakteri, Sherlock Holmes ve Hercule Poirot gibi sonraki birçok hayalî dedektifin kullanacağı edebi araçları ilk defa kullanır. Poe’nun zeki dedektif karakteri sonraki birçok karakter için örnek olmuştur. Ayrıca, anlatıcı rolündeki yakın arkadaş, öykünün sonunda önce varılan sonucun açıklanması ardından bu sonuca nasıl varıldığının anlatılması gibi unsurlar, sonraki dedektiflik öykülerinde de kullanılmıştır. Dupin karakteri Poe’nun daha sonraki Marie Rogêt’nin Sırrı ve Çalınan Mektup öykülerinde de yer alır.

 

Wiki  Edgar Allan Poe Kaynak

Wiki Morgue Sokağı Cinayetleri Kaynak

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: