Güzel bir geceydi. inekler tarlalara yayılmıştı ve Çiftçi Giles’ın köpeği kendi başına yürüyüşe çıkmıştı. Ayışığından ve tavşanlardan hoşlanan bir köpekti. Elbette, yürüyüşe çıkmış bir de dev olduğundan habersizdi. Bilse, izinsiz dışarı çıkması için iyi bir sebep olurdu. Ama sakin sakin mutfakta oturması için daha iyi bir sebep olurdu. Saat iki civarında dev, Çiftçi Giles’ın tarlalarına girdi, çalı çitleri yıktı, ekinleri ezdi ve samanlık otları dümdüz etti. Kraliyet tilki avının beş gün içinde verebileceği zararı beş dakikada vermişti.(s.37)
Köylüler devin ayaklarının korkunç gümlemelerini duymuşlardı ve çoğu hemen yorganın altına girmişti; bazıları yatağın altına saklanmıştı. Ama Garm efendisiyle hem gurur duyuyor, hem de ondan korkuyordu. Öfkelendiğinde korkunç ve muhteşem olduğunu düşünüyordu ve doğal olarak, bütün devlerin de aynı fikirde olacağını sanıyordu. Bu yüzden Giles’ın elinde alaybozanıyla dışarı çıktığını görür görmez (kural olarak, büyük bir gazap işaretiydi bu) havlayıp bağırarak köye koşmuştu:
“Dışarı! Dışarı! Dışarı! Kalkın! Kalkın! Gelin de benim harika efendimi görün! O cesur ve hızlı. Çiftliğine izinsiz giren bir devi vuracak. Dışarı çıkın!” (s.43)
Tolkien, J.R.R(2019). Hamlı Çiftçi Giles,(çev. Niran Elçi),İthaki Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın