“İhtiyar, ellerindeki tozu çırparak temizlemeye çalışırken, Baozhang, dedi, ah be Baozhang, sen hayattayken, sana bir kötülüğüm dokundu mu ha, senden iki hafta önce doğmuş olmama rağmen, seni ne zaman görsem, ağabey diye hitap ettim sana, evinde tahıl yoksa söylemen yeterdi be, aksi gibi bütün gün boşu boşuna evin altını üstüne getirttin bana, sanki güçten hiç düşmeyecekmişim ya da senin evinden çıkınca başka bir yerde tahıl bulamayacakmışım gibi.
Baozhang cevap vermedi tabii.
Baozhang cevap vermeyince, ihtiyar ona gözünün ucuyla ters ters bakıp, gerçekten de, dedi, boşu boşuna üç kere secde etmişim sana. Sonra, kapının ağzında uzanmış olan kör köpeğin başını okşadı. Hadi gidelim, dedi ihtiyar, ayın battığına inanmazsan yıldızların parladığını da görmezsin, şansımızı başka bir yerde arayalım” (s.28-29)
Yan Lianke (2020), Günler Aylar Yıllar, (çev. Erdem Kurtuldu), Jaguar Kitap, İstanbul.
Bir Cevap Yazın