CEMAL GÜZEL – SAĞDUYU FİLOZOFU: POPPER

 

               Bilimsel etkinliğin “ amacı “ ndan söz etmek belki bir parça safdilliktir; çünkü değişik bilginlerin başka başka amaçlarının olduğu, ayrıca da bilimin kendisinin (ne anlaşılırsa anlaşılsın) amaçlarının olmadığı açıktır. Bunların tümünü kabul ediyorum. Ama yine de, bilimden söz ettiğimizde, bilimsel etkinliğe özgü bir şeyin olduğu kanısına gerçekten aşağı yukarı varıyoruz; ayrıca, bilimsel etkinlik ussal bir etkinliğe oldukça benzediğinden, ussal bir etkinliğin bir amacı olması gerektiğinden, bilimin amacını betimleme girişimi tamamıyla boşuna olmaya bilir.

Bize açıklanması gerekiyor gibi gelen her şeye ilişkin yeterli açıklamalar bulmak, bilimin amacıdır diyorum. Bir açıklamayla, ( ya da nedensel açıklamayla ) açıklanan durumu betimleyen bir önermeyle (explicandum), sözcüğün dar anlamıyla ‘açıklama ‘ biçimindeki önermelerin, açıklayıcı önermelerin (açıklanan’ı açıklayan) oluşturduğu bir önerme kümesi kastedilir.

  Açıklanan’ ın doğru olarak aşağı yukarı bilindiğini ya da öyle diye bilindiği sayıltısını bir kural olarak kabul edebiliriz. Çünkü bütünüyle düşsel olduğu ortaya çıkabilir durumlara ilişkin bir açıklama aramak önemsiz bir sorundur. (Uçan daireler böyle bir durum sergileyebilir: Açıklanması gereken uçan daireler değil, uçan dairelere ilişkin rivayetlerdir; uçan daireler olmasaydı söylentilere ilişkin ayrıca açıklama gerekmeyecekti.) Öte yandan, kural olarak araştırmamızın nesnesi olan açıklayan, bilinmeyecektir: Bulunması gerekecektir. Böylece bilimsel açıklama, bir buluş olduğu her zaman bilinmeyen aracılığıyla bilinenin açıklanması olacaktır.

Açıklayan, yeterli olmak için (yeterlilik bir ölçüt olabilir) bir dizi koşulu yerine getirmelidir. İlkin mantıksal olarak açıklanan’ı gerektirmelidir. İkincileyin, genelde doğru olduğu bilinmeyecekse de, açıklayan doğru olmalıdır; ne olursa olsun, en eleştirel sınamadan sonra bile yanlış olarak bilinmemelidir. Doğru olarak bilinmezse de (genellikle olacağı gibi) kendinden yana bağımsız bir kanıt olmalıdır. Başka bir deyişle, bağımsız olarak sınanabilmelidir; karşı durduğu bağımsız sınamaların zorluğunun büyüklüğüne göre onu daha yeterli diye kabul edeceğiz.   (S. 221 – 222)

GÜZEL, Cemal (1998). Sağduyu Filozofu: Popper, Bilim Ve Sanat Yayınları, Ankara.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: