Jean-Paul Sartre – Sözcükler

rteret-4011186862-e1671902471768.jpg

Her şey kafamın içinde olup bitiyordu; hayal dünyası çocuğuydum ve hayal gücüyle savunuyordum kendimi. Altı yaşımdan dokuz yaşıma kadarki hayatımı gözümün önüne getirdiğimde, yapmış olduğum manevi egzersizler karşısında şaşkına dönüyorum. Bunların içeriği çoğunlukla değişikliğe uğruyordu, ama program hiç değişmiyordu; yanlış bir giriş yapmıştım ve dolayısıyla bir paravanın arkasına çekiliyordum ve seçilmiş bir noktada, Evrenin beni sessizce istediği anda doğuşuma yeniden başlıyordum.

                İlk hikâyelerim, I’Oiseau bleu’nün, Chat botte’nin Maurice Bouchor’un, Paris Masalları’nın tekrarlarından başka şey değildi. Alnımın arkasında, kaşlarımın arasında kendi kendine konuşuyorlardı. Daha sonra onlara dokunacak, onlarda bir rol oynayacak kadar ileri gittim. Niteliklerini değiştirdiler; perileri sevmiyordum ben, onlardan bir yığın vardı çevremde ve böylece ataklık, periler dünyasının yerini aldı. Bir kahraman oldum; sevimliliklerimi bir yana attım; hoşa gitmek değil, kendini kabul ettirmek söz konusuydu. Ailemi terk ettim; Karlemami, Anne-Marie, fantezilerimin dışına atıldı. Jestlerden ve gösterişli duruşlardan bıkmış olduğum için rüyalarımda gerçek oyunlar oynadım. Zorluklarla dolu ve ölümcül bir evren yarattım. Cri-Cri’nin, I’Epatant’ın, Paul d’Ivoi’nin dünyasıydı bu, hakkında hiçbir şey bilmediğim ihtiyacın ve çalışmanın yerine tehlikeyi koydum. Kurulu düzene karşı çıkmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım. Dünyaların en iyisinde yaşadığımdan emin olarak, onu canavarlarından temizleme görevini verdim kendime; aynasız ve linççi olarak her akşam bir haydut çetesini kurban ediyordum. Önleyici savaşlara da cezalandırıcı seferlere de girişmedim; genç kızları ölümden kurtarmak için zevk almadan ve öfkeye kapılmadan öldürüyordum. Bu narin yaratıklar vazgeçilmezdi benim için ve bekliyorlardı beni. Tabii, yardım edeceğimden emin olamazlardı, çünkü tanımıyorlardı beni. Ama onları benden başka hiç kimsenin içinden çıkaramayacağı tehlikelere atıyordum. Yeniçeriler palalarını kaldırdıkları zaman, bir inleme çınlıyordu çölde ve kayalar, kumlara şöyle diyordu: “Biri eksik burada, o da Sartre!” O an paravanayı itiyor, kılıç darbeleriyle kafaları uçuruyor ve bir kan deryası içinde doğuyordum. Soğuk çeliğin neşesi ortamındaydım artık! (s.94-95-96)

Sartre Jean-Paul (2019). Sözcükler, (çev. Selâhattin Hilav) Can Yayınları, İstanbul

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: