XXXII
“Daha farklı bir yönden bakacak olursak, ölümün bir iyilik olduğunu umut ettirecek bir sebep daha buluruz. Ölüm, şu iki şeyden biridir: Ya bir hiçlik, tamamen bilincin kaybedilmesidir ya da herkesin dediği gibi, ruhun bu dünyadan ayrılıp başka bir dünyaya geçmesidir. Ölüm bir şuursuzluk, deliksiz, düşsüz bir uykuysa ne eksik, ne de tam bir kazanç olur. Bir kişi düşsüz geçirdiği bir gecesini düşünerek, bunu diğer geceleriyle karşılaştırdığında bütün hayatında bundan daha iyi, daha güzel kaç gece geçirmiş olduğunu da bize söyleseydi herhalde, herkes, kral bile hayatında böyle çok az gece ve gündüzü olduğunu fark ederdi. Ölüm böyle bir uykuysa büyük bir kazançtır. Çünkü o zaman, zamanın bütün akışı bir gece gibi gelecekti. Ama ölüm bizi başka bir dünyaya götüren bir yolculuk ise, ölenler başka bir dünyada yaşıyorlarsa, yargıçlar, bize bundan daha büyük hangi iyilik yapılabilir? Gerçekten, öbür dünyaya vardığımızda, bu dünyada kendilerinin doğru olduğunu öne süren kişilerden asıl doğrular olan, gerçek yargıçları, Minos’u, Rhadamanthes’i, Aeakos’u, Triptomelos’u, doğru yaşamış olan yarı tanrıları bulacaksak, ölüm asla bir ceza olamaz. Bir kimse orada, Orpheus’a, Musatos’a, Hesiodos’a, Homeros’a kavuşacaksa, bunun için neler vermez? Hayır, böyleyse bırakın tekrar, tekrar öleyim. Hele Palamedos ile, Telmonoğlu Aisas ile, haksız yere ölen öbür kahramanlarla buluşmak bizim için, ne yüce bir onurdur? Kendi sonumu, onlarınkiyle bir tutmak benim için, ne yüce bir onurdur? Kendi sonumu, onlarınkiyle bir tutmak benim için, ne büyük mutluluktur. Hepsinden daha önemlisi burada olduğu gibi, orada da doğru ve yanlış bilgelik konusundaki araştırmamı ilerletebileceğim. Kimin bilge, kimin bilgisiz olduğunu anlayabileceğim. Yargıçlar! Büyük Troia seferinin önderi Odysseus’u, Sisyphos’u, kadın erkek daha pek çoklarını sınayabilmek ne büyük mutluluk! Onlarla konuşmak da, onların arasında yaşamak da, onlara sorular sormak da ne sonsuz bir zevk olacak! Orada şüphesiz soru sormak yüzünden ölüm cezasına çarptırılmak da yoktur. Doğruyu söyleyen orada hem mutlu, hem ölümsüz olacaktır” (s. 74-75).
Platon (2009). Sokrates Savunma, (Haz. Turan Hanoğlu), Karanfil Yayınları, İstanbul.
Sokrates’in baldıran zehri içerek ölümü (Jacques Louis David – 1787).
Bir Cevap Yazın