“Benim imkânsızlarım… Seneca ya da erdem matadoru. Rousseau ya da bütün tabii kirliliğiyle tabiata geri dönüş. Schiller ya da Sakingen’in Ahlak Trampetçisi. Dante ya da mezarlarda şiir söyleyen sırtlan. Kant ya da idrak edilebilir karakter olarak ikiyüzlülük. Victor Hugo ya da Saçmalıklar Denizinde Bir Işık Feneri. Liszt ya da virtüöz; elbette ki kadınlarla. George Sand ya da nefis süt veren bereketli süt ineği. Michelet ya da ceketi çekip çıkartmaktan duyulan coşku. Carlyle ya da hazımsızlık olarak kötümserlik. John Stuart Mill ya da saldırgan, tedirgin edici bir açıklık. Les freres de Goncourt ya da Homer’le mücadele eden iki Ajax’lı. Offenbach’ın Müziği. Zola ya da ‘pis kokudan zevk, keyif almak” (Nietzsche, 2009: 63).
“Teoloji ya da ‘Asli Günah’ (Hıristiyanlık) yoluyla aklın bozulması, yozlaştırılması…. Sözgelişi Renan, bilim ile asilliği bir araya getirmek, birleştirmek ister. Ancak bilim, demokrasiye aittir, bu açık bir gerçektir. Renan, hiç de az olmayan bir iddiayla ve hırsla, aklın aristokratizmini temsil etmeyi arzular. Ama aynı zamanda da, muhaliflerin önünde diz çökmekle de yetinmez…. Renan, tıpkı bir Cizvit papazı ya da günah çıkaran papaz gibi, ayartıcı yollar geliştirmekte kendine özgü buluşçuluğa sahip biridir… Fransa için cesaret kırıcı ve insanı sinir edici bu Renan ruhu, zavallı, hasta, iradesini yitirmiş ölümcül bir ruhtur” (Nietzsche, 2009: 63-64).
“George Eliot, Hıristiyan Tanrı’sını yok ettiler, ama şimdi Hıristiyan ahlakına sarsılmaz bir şekilde sarılma zorunluluğu hissediyorlar. Bu tipik İngiliz uyumluluğudur… İngiltere’de, teolojiden özgürleşme konusunda her küçük çabaya verilen tepkide, kişi, bir ahlakçı fanatik olarak felaket tellallığı yaparak konumunu belirlemek zorundadır. İngiltere’de kişinin ödediği kefaret, günah çıkarma cezasının bedeli budur” (Nietzsche, 2009: 66).
“…Almanlar, ‘Schiller ve Goethe’ diye söze başlıyorlar… İnsanlar, bu Schiller denen adamın kim olduğunu bilmiyorlar mı hala? Ayrıca daha kötü ‘ve’ler de var: ‘Schopenhauer ve Hartman’ denildiğini kulaklarımla duydum; hem de üzülerek itiraf edeyim ki, yalnızca üniversitedeki felsefe profesörleri tarafından…” (Nietzsche, 2009: 77).
Nietzsche, Friedrich (2009). Putların Alaca Karanlığında, (çev. Suna Kutoğlu), Alter Yayıncılık, Ankara.
Bir Cevap Yazın