“Türkiye’de 1930’larda ağırlık kazanan Akılcı-İşlevci Mimarlık eğiliminin başarılı temsilcilerinden biri olan Balmumcu, Bonatz tarafından Büyük Tiyatro Binası‘na (1948) dönüştürülen Ankara Sergievi tasarımıyla tanınır.
1928’de GSA (MSGSÜ) Mimarlık Bölümü’nden mezun olmuş, 1928-30 arasında Yalova Kaplıcası’nın onarımında ve Seyr-i Sefain Umum Müdürlüğü’nde çalışmıştır. 1930-32 arasında Bursa’da Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) Tiyatro ve Sinemasının inşaatında kontrol mimarı vekili olarak görev almış, Elazığ Sinema-Büro Binası proje yarışmasında Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır. 1933’te Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin açtığı Ankara Sergievi uluslararası proje yarışmasında 26 proje (10 yabancı, 16 Türk) arasından Balmumcu’nun projesi birinci seçilmiştir. Türk mimarlarının kendilerini kanıtlama çabası içinde oldukları bir dönemde bu sonuç hem mimarlar arasında hem basında büyük övünç kaynağı olmuştur. Farklı sergileme işlevlerinin yanı sıra bürolar, sinema ve 100 kişilik bir de lokanta barındıran bu yapının 1935’e değin süren yapımının kontrolluğunu da Balmumcu üstlenmiştir. Sergievi, asimetrik bir denge içindeki dar kenarları yuvarlatılmış, uzun, yatay bir ana kütleyle bunu dik kesen daha yüksek bir ikinci kütle ve kuleden oluşuyordu. 1930’ların biçimsel özelliklerinden olan yuvarlatılmış köşe dönüşleri giriş, merdiven ve saçak köşelerinde de kullanılmıştı. Bina, Modern Mimarlık ilkeleriyle biçimlenmesinin yanı sıra sanayi, tarım, sanat gibi alanlardaki atılımları sergilemesi açısından da gelişen yeni Türkiye’nin simgesi niteliğindeydi. Balmumcu, yapımından kısa bir süre sonra binanın 1946’da Bonatz tarafından tiyatroya dönüştürülmesine duyduğu tepkiyi ömrünün sonuna değin yaşamış, bu olay başta Mimarlar Cemiyeti başkanı Abidin Mortaş olmak üzere birçok mimar ve mimarlık yayın organı tarafından da şiddetle kınanmıştır.” (s. 176)
Yücel, Cem (2008). “Şevki Balmumcu”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, YEM Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın