Prokopios – Bizans’ın Gizli Tarihi

prokopios

 

“… bu imparator, huyları bakımından gerçek düşüncelerini saklayan, düzenci, yüze gülücü, ağzı sıkı bir insandı. Gerçek görüşlerini örtmeyi çok iyi beceren ikiyüzlü bir kimseydi. Sevinç ya da üzüntü nedeniyle değil de, durumlar gerektirdiği zaman hemen gözyaşı dökebilirdi. Her zaman yalan söylerdi. Bu konuda dikkatsiz davranmaz, uyruklarıyla uğraşırken bile yalanlarını hem imzasıyla, hem de en büyük yeminlerle onaylardı. Az önce yeminle inkar ettiği kusurlarını işkence altında açığa vuran tutsaklar gibi, yaptığı anlaşmaları da, verdiği sözleri de kısa zamanda unutuverirdi. Hain bir dost ve yorulmaz bir düşman gibi kendini tutkuyla cinayete ve soyguna adadı. Aşırı derecede kavgacı ve saman altından su yürüten bir insandı. Kolayca şeytan işi yollara sürüklenir, ama doğru yolu izlemesi gerektiği konusundaki her öğüde karşı çıkardı. Alçakça düzenler kurmakta ve bunları uygulamakta eli çabuktu. İyilik yapmaktansa içgüdüyle uzak dururdu.

İustinianos’un niteliklerini anlatmak için insan yeteri kadar kelime bulamıyor. Bir insanın olamayacağı kadar günah işlemeye düşkün biriydi. Sanki doğa, insanlığın geri kalanından bütün şeytanlık eğilimlerini kaldırmış ve bu adamın ruhunda toplamıştı. Bütün bunların dışında, yalan suçlamaları dinlemeye ve hemencecik ceza uygulamaya hazırdı. Yargıya varmadan önce iddiaları inceleyeceği yerde, suçlamaları dinler dinlemez kararını açıklardı. Duraksamadan, kasabaların yakılması, kentlerin yerle bir edilmesi, ulusların tutsak edilmesi için ortada hiçbir neden yokken emirler verirdi. Biri çıkıp da Bizanslıların eskiden başına gelen felaketleri İustinianos’un sorumlu olduklarıyla karşılaştırırsa, eminim ki bütün geçmiş yüzyıllardakinden çok daha fazla insanın bu tek adamın yönteminde boğazlandığını görürdü. Başkalarının servetine hiç tereddütsüz, açıkça el koyar, kendine ait olmayan şeyleri ele geçirirken bir özür, bir gerekçe öne sürmeyi gerekli görmezdi. Ama ele geçirdiği servetleri, sanki bunlara karşı hiç ilgi duymadığını göstermek istermiş gibi, hovardaca harcar, hiç gerek yokken olası düşmanların ceplerini doldururdu. Kısacası, ne kendi para tutar, ne de dünyada başkasının parası olmasına göz yumardı. Sanki para hırsıyla değil de, para sahibi olanlara karşı duyduğu hayranlık nedeniyle böyle davranıyordu. Böylece Bizans toprağında zenginliği yasakladı ve millet çapında bir yoksulluğun yaratıcısı oldu” (s. 39-40).

 

Prokopios (2008). Bizans’ın Gizli Tarihi, (çev. Orhan Duru), İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.

 

ustinianus ve thedora

Justinianos ve Theodora

 

Theodora-ve-Jüstinyen

Justinianos ve Theodora, San Vitale Bazilikası

 

ustinyanus

Emperor Justinian and Members of His Court

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: