“Felsefi bilginin tarihinde rastlanan belli başlı sorulardan üçü, birer ‘değerlendirme açısı’yla ilgili sorulardır. Bunlardan biri ‘moral’ değerlendirmeyle ilgili soru; diğeri ‘estetik’ değerlendirmeyle ilgili soru; üçüncüsü ise epistemolojik değerlendirmeyle ilgili sorudur: yani ‘iyi- kötü nedir?’, ‘güzel çirkin nedir?’, ‘doğru – yanlış (doğru bilgi – yanlış bilgi) nedir?’ sorularıdır. Bir alternatif şeklinde ortaya konan bu sorulara felsefe yüzyıllar boyunca cevap aramış, arayıp durmaktadır da.
Hemen şunu söylemek gerekir ki, bu üç soru alternatifinden ancak üçüncüsünün temeli vardır, yani sorulabilecek bir sorudur. Bu, aslında bir ‘değer biçme açısı’ sorusu değil, ortaya konmuş ve konmakta olan bir insan başarısını –bilgiyi, tek tek bilgileri– değerlendirme çabasıdır. Çünkü bu, olaylara, insanlara, eserlere ve fenomenlere değer biçmekle ilgili bir çaba değil, bunlarla ilgili söylenenleri, bunlarla ilgili ortaya konan bilgiyi değerlendirmek isteyen bir çabadır. Doğru ve yanlış, var olan bir şey değil, var olan şeyler hakkındaki bilgimizin nitelikleridir. ‘Doğru–yanlış’, bir eylemin niteliği olduğu zaman, bu nitelendirme, hem duruma hem de yapana faydası ve zararı bakımından o eylemle ilgili yapılan muhasebenin sonucunu gösterir.
Realite zıtlıklar yok, ancak düşünmede zıtlıklar vardır.Bir olay, bir insan hakkında düşünülen veya söylenen bir şey, ona uygun olabilir veya olmayabilir; yani bilgi teorisinin teknik terimleriyle hakikat veya hata olabilir. Bir bilginin doğruluğunu, yanlışlığını, kesinliğini ya da ihtimali olduğunu ortaya koymak, o bilgiyi değerlendirmek demektir.
Oysa ‘iyi-kötü nedir?’, ‘güzel-çirkin nedir?’ soruları birer değer biçme açısıyla ilgili sorulardır. Bu değer biçme açıları –moraller ve estetikler- iyiyi ve güzeli birer değer olarak görmüş ve bunları tanımlamaya çalışmıştır.
Ne var ki, varlıkta ve insan dünyasında iyinin kendisi, güzelin kendisi olan bir şey yoktur; ancak bazı insanlar, eylemler, nesneler iyi (kötü) veya güzel (çirkin) olarak nitelendirilmektedirler” (s. 76-78).
Kuçuradi, İoanna (2010). İnsan ve Değerleri, Türkiye Felsefe Kurumu, Ankara.
Bir Cevap Yazın