“[Os. lairfaniye; İng. agnosticism; Fr. agnosticisme, Al. agnosticismus].
1869 yılında, Darwinci evrim teorisinin savunucusu ünlü T. H. Huxley tarafından yaratılmış bir terim olarak bilmeme; bilememe haline işaret eden akım ya da tavır.
Rus düşünür ve eylemcisi Lenin’in, felsefeleri temelde maddecilik ve Berkeley’le başlayan idealist felsefeler olarak ikiye ayırdıktan sonra, Hume’la Kant’ın doğanın, görünüşlerin gerisindeki gerçekliğin bilinemeyeceğini dile getiren görüşlerini bilinemezciliğe örnek olarak vermesinde olduğu gibi, felsefi ya da metafiziksel bir bilinemezcilikten söz etmek mümkün olmakla birlikte, bilinemezcilik temelde dini bir görüş olarak ortaya çıkar. Buna göre genel çerçeve içinde, şeylerin, varolanların nihai ve en yüksek doğaları ve dini dogmaların iddialarıyla ilgili konularda, yani felsefe ve dinin kapsamı içinde kalan birçok konuda doyurucu bir bilgiye erişmenin imkansız olduğunu, bu gibi durumlarda yapılacak tek şeyin ve gerçek bilgeliğin, bilim konuşmadığı sürece, susmak olduğunu savunan bilinemezcilik, dini bir çerçeve içinde, teistlerin Tanrı’nın varolduğu, ateistlerin Tanrı’nın varolmadığı tezinin tersine, Tanrı’nın varolduğu ya da varolmadığının, ilke olarak ya da uygulamada bilinemeyeceğini öne sürer” (s. 146).
Cevizci, Ahmet (1999). Paradigma Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın