Montaigne’in kendini tarifi ve Okuyucuya mektubu:
“Orta boydan biraz daha kısayım ve bu eksiklik yalnız çürkün olmayıp, özellikle yöneticilik niteliğinde olanlar için bir kayıptır aynı zamanda.
Çünkü böyle bir makamın saygınlığı için gereken beden soyluluğundan yoksunluk söz konusudur.
Caius Marius 1.80’den kısa boylu olanları askere almazdı. Ben de olsam bir asker beklenen boydan yoksunsa, kısa olanın yerine uzun olanını seçerim.
‘Kısa boylu insanlar sevimlidir ama güzel değildir.’ (Aristo)
Boy güzelliği, erkekliğin tek güzelliğidir. Beden kısa olduğunda ne geniş ne yuvarlar bir alın, ne düzenli bir burun, ne arı ve yumuşak bir göz, ne küçük kulaklar ve ağız, ne düzgün ve beyaz dişler, ne gür yumuşak bir sakal, ne kıvırcık saçlar, ne düzgün bir kafa, ne de olağan boyda kollar, yakışıklı bir erkek oluşturacaktır. (Montaigne burada kendisini tarif etmiştir.)
Geriye, güçlü ve tıknaz olan bedenim, dolgun olmayan ama yerinde bir yüzüm kalıyor. Mizacım ise iyimserce ve öfkeli, neşeli ve karamsar arasıdır.
‘Bacaklarımdaki ve göğsümdeki gür ve kaba kılların nedeni budur.’ (Martial)
Sağlığım yerinde ve güçlüdür. Çok ender hastalanırım. Böyle idim; kırk yaşını çoktan aşmış biri olarak yaşlılığıma girdiğimden, şimdiki halimi anlatamıyorum çünkü:
‘Yavaş yavaş yıpratır yıllar, yaşlılık dönemine varmış güçlerimizi.’ (Lucretius)
Bundan sonra artık Yarım bir insan olacağım ve kendim ise hiç olmayacağım. Kendimden her gün uzaklaşıp kayıyorum.
‘Yıllar geçtikçe, birer birer çalıyorlar bizden’ (Horatius)
OKUYUCUYA
Bu, gönülden bir kitaptır ey okuyucu! Baştan belirteyim ki, yazdıklarımı yalnızca yakınlarım ve kendim için kaleme aldım.
Sizlere hizmet etmek yahut ün kazanmak gibi bir düşünce aklımın ucundan dahi geçmedi; zaten bu tür şeylerin peşinden koşmaya güç yitiremem. Yalnızca yakınlarım ve dostlarım için yazdım ki, beni kaybettikleri zaman -pek yakındır- hakkımda bildikleri daha ayrıntılı, benimle ilgili anıları daha canlı olsun.
Kendimi birilerine beğendirmek niyetinde olsaydım daha dikkatli olurdum. Kitabımda sade, tabii ve her günkü halimle, özentisiz, doğal görünmek istiyorum; çünkü ben kendimi olduğum gibi hiçbir gösterişe kaçmadan anlatıyorum.
Eksilerim ve kusurlarım edebin, terbiyenin izin verdiği ölçüde, açık olarak görülecektir burada.
Hala ilkel çağların rahat serbestliği içinde yaşadıkları söylenen insanların arasında olsaydım, emin olun ki kendimi tastamam ve çırılçıplak da gösterirdim.
İşte böyle ey okuyucu! Kısacası, kitabımın ta kendisiyim ben. Bana kalırsa böylesine önemsiz ve anlamsız bir konu üzerinde boş vakitlerini harcaman pek akıl karı olmaz.
Şimdilik hoşça kalın.
Montaigne, 1 Mart 1580” (s. 14-17).
Montaigne (2004). Denemeler, (tek. uyg. Ökkeş Köse), Kenta Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın