“Ya cadı karısı ne oldu?” diye sordu.
“Cadı karısı mı? Köyümüzün yaşlı kadınları hikâyenin sonunu şöyle uydurmuşlar: Gölette boğulmuş kızların tümü o günden sonra mehtaplı gecelerde beyin bahçesine çıkar, ayışığında ısınırlarmış. Yüzbaşının kızına büyük sevgi saygı gösteriyorlarmış. Bir gece üvey anasını göletin kıyısında görmüş küçükhanım. Atılmış üzerine, bağırarak suya çekmiş onu. Gelgelelim burada da göstermiş cadılığını kadın, suyun içinde, daha önce boğulmuş kızların birinin biçimine girmiş. Böylelikle, kızların onu haşlayacakları yeşil sazdan yapılmış kırbaçtan kurtarmış postunu. Kocakarılara inanırsan öyle… Daha neler anlatıyorlar: Sözde her gece topluyormuş küçükhanım suda boğulmuş kızları, her birinin yüzünü tek tek dikkatle inceliyor, hangisinin cadı olduğunu çıkarmaya çalışıyormuş. Ama anlayamamış… Canlı biri eline düşerse, cadı karısının kızlardan hangisi olduğunu anlayıp ona söylemesi için zorlamaya başlıyormuş adamı… Dediğini yapmazsa onu da suya atıp boğacağını söyleyerek korkutuyormuş… Eskiler böyle anlatıyorlar işte Gannacığım!..” (s. 71)
Gogol, N. Vasilyeviç (2013). Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, (çev. Ergin Altay), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.
John Martin, Manfred and the Alpine Witch (1837)
Bir Cevap Yazın