“Yeni bilimsel tinin kurulduğu mikrofizik alanlarına inmeye çalışarak maddeyle enerji arasındaki alışveriş sorununu izlediğimizde, ortak sezgilerimizin çözümlemesinin çok aldatıcı olduğu, çarpma gibi, tepkime gibi, madde ya da ışık yansıması gibi en basit düşüncelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği görülür. Başka deyişle, mikro-fenomenleri açıklayabilmeleri için basit düşüncelerin karmaşıklaşması gerekiyor sanki.
Örneğin, ışık yansıması olayını ele alalım ve makroskopik sezgide son derece açık seçik olan yansıma deşüncesinin de bir ışımanın bir cisimcikte ‘yansıma’sı incelenmek istendiğinde nasıl bulanıklaştığını görelim. Bu örnekte Descartesçı tipteki basit düşüncelerin epistemolojik etkisizliği, bu basit düşünceler ilksel deneyin bilgileriyle ilksel geometrinin bilgilerinin birbirine çok çabuk karıştığı dolayımsız sezgi çerçevesinde ele alındıklarında kolayca görülecektir!” (s. 75).
“Dolayısıyla, Descartesçı-olmayan bir epistemolojiden söz ederken, niyetimiz, Descartesçı fiziğin savlarının mahkumm edilmesi ya da Descartesçı tini yitirmemiş mekanikçiliğin mahkum edilmesi konusunda bile ısrar etmek değil, ancak mutlak ve basit doğalar öğretisinin mahkum edilmesinde ısrar etmektir. Yeni bilimsel tinle birlikte, sezgi sorunu da tümüyle altüst olmuştur. Gerçek şu ki, ilkel olamaz bu sezgi artık; bu sezginin öncesinde, bir tür temel kavramlar bir biçimde ikiye ayrılabilir; kıyılarında da tamamlayıcı kavramlar yer alabilir. Bundan böyle her sezgi bir seçimden doğacaktır; bilimsel betimlemenin temelinde, bir tür özsel ikirciklik olacaktır öyleyse” (s. 145).
Bachelard, Gaston (2008). Yeni Bilimsel Tin, (çev. Alp Tümertekin), İthaki Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın