“Mew hafifçe bağırdı ve gagasıyla yerde yatan bir odun parçasına vurdu. Odun parçası dümdüz yükseldi hemn ve Psamathos’un sol kulağı çıktı. Ardından diğer kulak ve büyücünün çirkin kafasının ve boynunun geri kalanı belirdi.
‘Siz ikiniz günün bu saatinde ne istiyorsunuz?’ diye homurdandı Psamathos. ‘ En sevdiğim uyku saatim bu.’
‘Görüyorum ki, sen de onun sırtına binip gelmişsin,’ dedi Psamathos küçük köpeğe dönerek. ‘Ejderha avından sonra eve uçarak dönmeyi epey kolay bulursun sanmıştım.’
‘Ama lütfen, efendim,’ dedi Roverandom, ‘kanatlarımı geride bıraktım; aslında bana ait değillerdi. Hem, ben yine sıradan bir köpek olmayı çok istiyorum.’
‘Ah! Tamam. Yine de, ‘Roverandom’ olarak eğlendiğini umarım. Eğlenmiş olman gerek. Eğer gerçekten istiyorsan, şimdi yine yalnızca Rover olabilirsin. Eve dönüp, sarı topunla oynayabilirsin ve fırsat bulduğunda koltukların üzerinde uyuyabilir, kucaklara oturabilir, yine saygın bir gecveze köpek olabilirsin.’
‘Ya küçük çocuk?’ dedi Rover.
‘Ama sen ondan kaçtın aptal, hem de ta ata kadar, ben öyle sanmıştım!’ dedi Psamathos hem şaşırmış hem de kızmış gibi yaparak. Ama bilgiç gözlerinin birinde eğlenti dolu bir ışıltı vardı. ‘Ev dedim ve kastettiğim evdi. Kekeleye kekeleye itiraz etme bana!’
Zavallı Rover çok nazikçe, ‘Bay P-samathos’ diyebilmek için kekeliyordu. Sonunda başardı.
‘Lüt-f-f-fen, Bay P-P-P-samathos,’ dedi duygulu bir sesle. ‘Lüt-f-fen beni aff-f-fedin, ama onunla yine karşılaştım, ve bir daha kaçmayacağım; ben aslında ona aidim, değil mi’ Bu yüzden ona dönmeliyim” (s. 90-91).
Tolkien J. R. R. (2014). Roverandom, (çev. Niran Elçi), İthaki Yayınları, İstanbul.
Bir Cevap Yazın