“Foucault büyü, delilik, kehanet, inançla tedavi, keramet gösterme gibi farklı akıldışılık biçimlerinin onaltıncı yüzyıl boyunca kuşkucu geleneğin göbeğinde yer almış olduklarını ileri sürer. Rönesans düşünürleri, ‘deli olmadıklarından asla emin olamamışlardır’. Kuşkucu gelenek bu dönemdeki önemini büyük ölçüde yeni dünyanın keşfine borçluydu; yeni uygarlıklarla temas kurulmuştu; harikulade masallar kendilerine yeni safdil ve hevesli dinleyiciler bulmuşlardı. Shakespeare’in Hamlet’te dillendirdiği gibi:
Dünyada öyle tuhaf şeyler var ki Horatio,
Senin felsefenin düşleri bile yanlarında yavan kalır.” (s.68)
Boyne, Roy (2009). Foucault ve Derrida Aklın Öteki Yüzü, (çev. İsmail Yılmaz), BilgeSu Yayınları, Ankara.
Eugène DELACROIX, Hamlet et Horatio au cimetière (1839)
Bir Cevap Yazın